Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Türk'ün "Eşcinsellikle" İmtihânı! - devam -


- önceki yazı için tıkla -

Yazımız alıntı olduğu için aslında bölmemem lazım ama çok uzun olunca da göze çok geliyor :) o yüzden bir kaç parçaya bölüyorum. Alıntımıza devam edelim tabii ki yorumlarımıza da (parantez içindeki maviler :))

Efsane Türk, gay'leştirilemez! (Ayşe ARMAN)



FARKINDA OLMADAN EŞCİNSEL LOBİSİNE ALET OLUYORSUNUZ

Ben bir transseksüelim. Erzurumlu oldukça muhafazakâr bir ailenin çocuğuyum. Her Anadolu insanı gibi büyüdüm. Çok şey yaşadım. Cinsiyet değiştirdim. Öğretmenlik sınavına girdiğimde “kırıtık” olarak değerlendirildiğim için mülakattan geçemedim. Mecburen ayakta kalabilmek için “seks işçisi” oldum. Bir adamı sevdim. O da beni sevdi. Karısını boşadı, benimle evlendi. Aşiret çocuğu idi, başıma gelmeyen kalmadı. Abimle yıllar oldu görüşmeyeli, cinsiyet değiştirdim diye sildi beni. Tecavüze uğradım, şikâyet ettim. Tecavüzü hak etmişim gibi davranıldı.

Sonra ticarete atıldım, para kazandım. 1999 yılından beri İnsan Hakları alanında birçok aktivitede yer aldım. İnançlı bir insanım. Bu yaşadıklarımı düşününce, Allah'ın benim gibilere inanılmaz sabır ve direnç verdiğini anladım... Bugün, inanın dünden daha iyi. Ben İnsanca Yaşamı Destekleme Derneği kurucu başkanıyım. Derneğimizin amacı, seks çalışanlarının, başta cinsel yolla bulaşan hastalıklar olmak üzere, sosyal sorunlarına çözüm üretmek. Muhafazakâr bir hükümetle çalışmaktayız. Size yemin olsun, iletişimimiz mükemmel.

Bu yazıyı size yazma nedenim, basında yer alan eşcinsel töre cinayetiyle ilgili size gelen iki mektuba yer vermeniz ve çağrıda bulunmanız. Bilinenin aksine, eşcinsellerin bu ülkede basına yansıyan ağırlıkta sorunları yok. Zaten AB uyum süreci sonrası korkunç bir eşcinsel lobisinin saldırısı altında ülkemiz. Art arda açılan eşcinsel derneklerini kullanan yabancı güçler, ülkemizin sağlıklı nesiller projesini çökertme peşindeler. Bizi ayakta tutan aile birliğimize açık bir saldırı söz konusu.

Sadece bu ülkede değil, evrende tüm insanların irili ufaklı sorunları var. Bu gün siz çalıştığınız Doğan Medya Center'a mayoyla gidemezsiniz. Olay bu kadar basit. AB ve diğer ülke elçiliklerinde bir sürü eşcinsel diplomat var. Ve kurdurulan eşcinsel dernekleriyle oldukça içli ve dışlılar. Korkunç bir parasal kaynakları var. Eşcinsel lobisi, ülkemizde son bir yıldır oldukça etkinleşti. Önemli köşeleri tuttu. Ben  iddia ediyorum bugün eşcinselim diyen her yüz kişiden 90 kişisi özenti. Zaten amaçları, bu özenti sayısını artırmak. Dikkat ederseniz, eşcinsel grupların tek isteği rahat cinsellik. Bu ülkede asıl acıyı çeken gayler değil yani, travestiler ve transseksüeller çok daha zor durumda. Sizin farkında olmadan bu eşcinsel lobisinin aleti olduğunuzu düşünüyorum. (Okşan Ö.)

Eşcinsel karakter yarattık küfür etmeyen kalmadı

İki üniversiteli arkadaş, kendi çapımızda bir “deney” yapmaya karar verdik. Bir sürü eşcinsel hikaye derledik, sonra da sanal bir karakter yaratıp hepsini bu kişinin yaşadığını yazdık ve gelen tepkilere baktık. Bu iş için de internetteki sözlüklerden birini tercih ettik. O kadar tepki aldı ki bir sözlükte yazdığımız şeyler, 2-3 sözlükte birden konuşuluyordu. Tahmin edeceğiniz gibi, edilen küfürlerin yanında bizi sahiplenen insanlar azınlıktaydı. Önce yazdıklarımız, bunların hepsi gerçek olup bizzat dinlenmiştir, tam tamına 49 yazı: http://ahmet-yildiz-olmedi.uludagsozluk.com/ Sonra da gelen tepkiler. Bakın, yurdumuzun gençlerinin eşcinsellere bakış açısını birinci ağızdan okuyun: http://www.uludagsozluk.com/k/ahmet-yildiz-olmedi/ (Cem C.)

ALLAH, ERKEĞİ VE KADINI YARATMIŞ O KADAR, ÖTESİ BERİSİ YOK

Arkadaşlar cinsel tercihlerini bu ülkede istedikleri gibi yaşayamadıklarından şikayetçi olmuşlar. Bence büyük yanılgı içersindeler. “Ben gay'im, istediğim kişiyle sevişemiyorum” derseniz, e tabii, sizi kaldıramayız. Ama “Benim cinsel tercihlerimde bir sorun var” deyip, hasta olduğunuzu kabul ederseniz, sizi bağrımıza basarız. Hatta tedavi olmanıza da yardım ederiz. Allah, erkeğin yanında bir de kadın yaratmış. Ama o kadar. Ötesi, berisi yok. Torunlarımıza ne bırakacağımızı çok merak ediyorum. Kitaplardan okuduğumuz o efsane Türkler, yavaş yavaş eriyip gidiyor. Efsane Türk, gay'leştiriliyor. Buna da itirazımız olacak elbet. (M. Hot.)

(Cinsel tercihlerini istedikleri gibi yaşayamamak cümlesinden anladığı sokak ortasında düzüşemiyoruz demek herhalde)

 İKİ KUTU HAŞARE İLACI İÇTİM

7 çocuklu ailenin en küçüğüyüm. Ailem, “Erkek olarak dünyaya geldin!” diyor başka bir şey demiyor. Beni erkek yapacaklarmış. Hastanelere yatırıyorlar. Eşcinselliğin tedavisi var sanıyorlar. Anlatamadım doğuştan olduğunu. Sonunda mayıs ayında, bir otele yerleştim ve iki kutu haşere ilacı içtim. Ne var ki, ölmeyi bile beceremedim. Yan odadaki balkondan mı görmüş ne, geldi, “Bu adam ölüyor!” dedi, beni hastaneye kaldırdılar. Midem yıkandıktan sonra ailem beni tekrar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi'ne yatırdı. Psikologlarla dahi eşcinsellik hakkında konuşmam yasak. Ben artık yıldım, evlendirmek mi istiyorlar, evleneceğim, yeter ki bu çile bitsin. Belki yaşımı merak edersiniz, 22 yaşındayım... (Osman K.)

Türk istikbalinin evlatları heteroseksüeldir!

Kulağında küpe olan erkeklere “şerefsiz”, kaşında ya da dudağında piercing olanlara da “p.ç” diye hakaret eden bir babaya sahibim. Ne ona ne de sürekli beni nasıl evlendireceğini düşünen anneme, eşcinsel olduğumu itiraf etmeyi aklımdan bile geçir(e)medim. Hayatımın hiç bir döneminde. Kulağa takılan zararsız bir halka ne ifade edebilirdi ki? Babama göre, o halka, neyin ne olduğunu çok iyi belli ediyordu. Peki evlenmek zorunda mıydım anne? Evet. Çünkü bu hayalin ötesinde bir şey yoktu. Torunlarına bakacağı günler onu mutlu edecekti. Peki ya ben?! Beni düşünen... Onlar ve nice anne baba için Türk istikbalinin evlatları heteroseksüeldir. İyi ama bu ülkedeki herkes heteroseksüel midir? Bir çok klinikte psikiyatr muayenehanesinde, “eşcinsel hastalığından” arındırılmak adına tedaviye getirilmiş ergenlerle karşılaşabilirsiniz. Eşcinselseniz hayat bu ülkede çok zor. Ve fakat sevgilim ve ben, elimize geçecek ilk fırsatta daha az homofobik bir ülkeye yerleşmek istemiyoruz. Kaçmak istemiyoruz. Gitmek istemiyoruz. Siz bizi gitmemiz için zorluyorsunuz sadece! (K.A)

ERKEKLİĞE İHANET EDEN YARATIKLAR

24 yaşımda psikoloğa koştum. Psikoloğum 60 yaşlarında bir kadındı. “Paranı ve zamanını bana harcama. Git birini bul, bu işin neresinde durduğunu öğren" dedi. Ben de öyle yaptım. Gay'lik bir yaşam tarzı aynı zamanda. Ben bu yaşam tarzının bana uygun olmadığını gördüm ve aileme fazla direnmeden evlendim. Tam 16 yıl evli kaldım. Evliliğimin ilk 10 yılı bir heteroseksüel maskesiyle geçti. Bütün herkese mutlu aile babasını oynadım, oysa içimde ne yangınlar vardı. İki yıl önce boşandım. Benden 15 yaş küçük 4 yıllık sevgilimle 2 yıldır birlikte yaşıyorum. Hâlâ oynuyoruz, hâlâ maske takıyoruz. Ahmet Yıldız öldürüldüğünde bile çıkıp açık açık “Arkadaşımızdı, dostumuzdu, kardeşimizdi” diyemedik. Ne yasalar bizi görüyor ne de insanlar. Bizler aile kurumuna ve erkekliğe ihanet etmiş yaratıklar olarak algılanıyoruz. Ailelerimize anlatamayız, arkadaşlarımıza anlatamayız, patronumuza anlatamayız. Allahtan lezbiyen arkadaşlarımız var da patronlarımıza, iş arkadaşlarımıza karşı bizi maskeliyorlar.(K. Erbil R.)

AMERİKA'DA 70'LERDE HALLEDİLDİ

Dün Oscar adayı filmlerden “Milk”i izledim ve gözyaşlarına boğuldum. Görmediyseniz görmenizi tavsiye ederim. Sean Penn başrolde... Amerika'da 70'li yıllarda başlayan eşcinsel hakları hareketinin ülkemizde ve birçok doğu ülkesinde hala kabul görmediğini bilmek beni çok üzüyor. Kısa vadede ne yapılabilir bilemiyorum, ama insanların cinsel tercihleri ve isteklerine göre bu şekilde yargılanması, hatta öldürmeye veya intihara varan sonuçlara sürüklenmesi içimi acıtıyor. Biz ne zaman normal ve makul bir ülke olacağız? (Hande.)

BU GAY BU HETERO DİYE AYIRMAK İNSANLIK SUÇU

Çocukluğum Türkiye'de geçti. Doğu'nun Paris'i dedikleri Malatya'da. Hatırlıyorum da, lisedeyken, arkadaşlarım bir çocuktan uzak durmamızı söylerlerdi, bizi uyarırlardı, “O deli ve homo!” derlerdi. Eşcinselliği delilikle özdeşleştirirlerdi. Böyle bir çevrede büyüdüm, yetiştim. Sonra üniversite eğitimi için Almanya'ya gittim. Bir de ne göreyim! Üniversitenin kampüsünde, erkek erkeği öpüyor, okşuyor ve hiç kimse tepki göstermiyor. Ben ne yalan söyleyeyim önce şaşırdım, hatta iğrendim. Tabii bu, yıllarca üzerime panzer gibi sürülmüş önyargılarımla alakalıydı. Çok zaman sonra ben de alışmıştım gördüklerime ve artık hayatımda olan bu insanları yadırgamıyor, onlarla birlikte ödev yapıyordum. Bu dünyaya gelen kimsenin etnik ve cinsel kimliğini seçme şansı olmadığını yavaş yavaş kabul ettim. Aynı şekilde onları cinsel tercihlerinden, etnik kimliklerinden ve dini inançlarından dolayı ayırmanın da insanlık suçu olduğunu. Umarım bizim ülkemizde de, bir gün, insanların yaşam şekillerine, cinsel tercihlerine saygı duyulur ve bütün bu önyargılar kökünden kazılır. Bu daha çooook uzun bir yol. (Zelda)

“Toplumsal baskı!” diyerek işin içinden çıkamam

35 yaşındayım. Kendimi bildim bileli erkeklere ilgi duydum. İki yıl önce ailemin baskısına dayanamayarak evlendim. Eşim dünyanın en iyi insanı. Onu seviyorum ama seksüalite anlamında bana hiçbir şey ifade etmiyor. Çok üzülüyorum. Her gün köşeme çekilip, sessizleşiyorum. Bende de suç var, “Toplumsal baskı!” filan diye işin içinden çıkamam, nasıl yaptım böyle bir şeyi bilmiyorum. İki yıl içinde onu sadece bir kere aldattım ama kafamda her Allah'ın günü aldatıyorum. Ya çoluk çocuğa karışırsak ne olacak? Korkuyorum ama ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum. Gay arkadaşlara sesleniyorum. Asla. Asla böyle bir hataya düşmeyin. Gerekirse, yapabiliyorsanız ülkeden kaçın. Ama evlenmeyin. (Ali. K.)

TOPLUMU YOZLAŞTIRMA!

Gay'leri destekliyor olmanız, modernlik değil, cahilliktir. Gay'lik ve lezbiyenlik hastalık değil, baskının, korkunun, yanlış değerlendirmenin ve bir yönlendirmenin neticesidir. Doğuştan olmaz. Yaşam, artı-eksi ve erkek-dişi ilişkisi üzerine kurulmuştur. Karşıt kutuplar birbirini çeker maddeler oluşur, erkek dişi her canlı birleşir üreme olur. Aksi takdirde yaşam biter! İşte sizin gibiler gay'liği normalleştirmeye çalışıyor, oysa normal değil. Yanlış yapıyorsunuz, kötülük yapıyorsunuz. Modernleştireyim derken bu toplumu yozlaştırıyorsunuz. (Fehmi A.)
  
Hasta onlar, hasta!

Niçin bu ahlaksız sapıkları, gazete köşenize alıp bizim toplumumuzda asla kabul görmeyecek bu davranışları empoze etmeye çalışıyorsunuz! Bunun adı düpedüz ahlaksızlıktır. O insanı anlamak ve ona yardımcı olmak istiyorsanız, neden tedavi olmasını önermiyorsunuz? Hasta onlar, hasta! Bizim toplumumuz bu şeyleri kabul etmedi ve etmeyecek. (Halit K.)


(bu tarz duygularınızı, yaşanmış hikayelerinizi, ikilemlerinizi ve düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz mail adresim: ogaybende@gmail.com)





O Gay; Ben de... Blog Yazarı

5 yorum:

  1. Hem paylaşımın için hem de blogun için sana teşekkür ederim o gay yazayım içim de kalmasın :D :D
    Ben şu eşcinsel lobisi muhabbetini anlamıyorum.LGBT aileleri film yapmak için bile para bulamazken nasıl olurda korkunç bir parasal kaynaktan bahsedebiliniyor?
    Hasta olanları nasıl tedavi edecekler açıklasalar da öğrensek bari.Bilmeden nasıl tedavi olmalarına yardımcı olurum diyebiliyorlar aklım almıyor.
    Bazen ben de bilmeden konuşabilsem nefret saçabilsem diyorum. ne kadar kolay tıp okumadan hastalık teşhisi koyup,tedavi edebilmek,biyoloji bilmeden, evrim kesinlikle yoktur diyebilmek vs vs. bari bilmiyorsunuz biraz şüpheyle yaklaşın tersinin olabileceğini insanların hayatını cehenneme çevirebileceğinizi hesaba katın.
    Eşcinselliği kabul etmeyen toplumumuz şiddeti destekliyor iki eşcinsellin el ele tutuşması çocukların psikolojilerini bozarken,annesinin babası tarfından bıçaklandığını görmek bozmuyor değil mi?
    İnsanların hemcinslerini sevdiklerinde ahlaksız,sapık,hasta oluyor ama adam öldürünce kahraman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yorumların muhteşem anacım... iyi ki yazmışsın.. ben buradan altına imza atıyorum...

      Sil
  2. içim bi garip oldu o gay, böyle hüzünümsü, anlaşılmadığı için eziğimsi...neyse öyle işte.eline sağlık

    YanıtlaSil
  3. O Gay, ben senin yazilarini hic okumamisim meger. Ne guzel aktarmissin bir seyleri. Sasirdim mi, hayir. Toplumu bilmek, insanlarin gozlerinin icine bakmak yetiyor. Gercekler maalesef acidir. Paylasimlarin icin tesekkurler...

    YanıtlaSil

Yaz yaz için de kalmasın