Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Öyle İşte :/




Sevgililer gelip geçiyor da aşk geçmiyor be arkadaş, geçti sanıyorsun ama geçmiyor, mangaldaki kor ateşini düşünün; kendi kendine sönmeye başladığında üzeri külle kaplanır ya taa ki bir rüzgar esene ya da siz üfleyene kadar, üfleyince tekrar kül üzerinden kalkar kor kırmızı kırmızı yanar ya işte aşkta öyle bi şey :)

ağzımda sakız oldu ama aşkı platonikte olsa yaşadım ya "aşıkım arkadaş" diyenin halinden çok iyi anlarım o yüzden, aşkla - sevgili olmayı bir birine karıştırıp aşkın adını kirletmeyin

bir kaç saat önce lisedeki platonikim yanımda idi öylece sohbet ediyorduk bir ara telefon geldi telefonla konuşmaya daldı farkında olmadan onu izlemeye koyulmuşum farkına vardığımda kendimin kalbim cız dedi

velhasılı;

aşk bitmiyor üzeri kapanıyor tâki üfleyene kadar ama çabuk külleniyor kolay kolay da harlanmıyor,

bu iyi bişi di mi ;)
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Gay Olmak Nasıl Bir Duygu?




Bu soruyu, benim foto blogum olan tumblrdan birisi, anonim olarak bana sormuş; ben de düşündüm "gay olmak nasıl bir duygudur" diye işin içinden çıkamadım (yersen) :) olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu diyerekten bir şeyler yazalım bari dedim :P

Klasiktir ama "Gay olunmaz" - "Gay doğulur" diyeceğim ya da şöyle diyelim, herkesin içinde vardır ama çevresel etkenler, yaşananlar, aile faktörü vs bunu tetikler veya baskılar, İsveçli bilim adamları halen çözmeye çalışıyor -lol- :P Her şeyden önce "ben gayim" diye diğerlerinden, ne üstünlüğüm ne de geriliğim vardır, lakin bazı noktalar da daha farklı duygu ve düşüncelere sahip olduğumuz için bir çoğunuza göre daha farklı algılamalar yapabiliriz :P

Gay olmak nasıl bir duygu?

- Hayata 1-0 geriden başlarsın,

- kendini farkettiğinde binlerce soruyla boğuşmaya başlarsın,
- Dünyada tek olduğunu sanırsın,
- "neden ben" soruları devamlı beynini tırmalar,
- devamlı suçluluk duygusu içerisindesindir,

- kimi zaman çok sinirli kimi zaman çok uysal olursun çoğu zaman da içine kapanık sessiz sakin,

- parmakla gösterilen kişi olursun ama iyi ama kötü manada, çoğunlukla her öğretmenin senden memnudur, çok çalışkansındır, sessiz, saygılı, anlayışlı, bir o kadar da nefret edilirsin arkadaşların tarafından, kıskanılırsın çünkü

- dostların vardır, arkadaşların da, çoğu senin yanında çok eğlenir, komiksindir, eğlencelisindir, ne zaman ki tek başına kalırsın o zaman tüm hepsi çevrenden kaybolur tek başına iken hayatta gerçekten de yalnız olduğunu hissedersin, en yakınım dostum dediğin kişiye bile "gay" olduğunu söyleyemezsin

- arkadaş ortamlarında karı - kız muhabbetleri dönerken sanki zorundaymışsın gibi! aklından karı kız muhabbetleri uydurursun

- futboldan nefret edersin belki ama, illa tuttuğun bir takım vardır, iyi kötü bilgi sahibi olursun oyuncularını say deseler sayamazsın :)

- ilerde tek başına kalacağını varsayarak seni en rahat ettirecek işe yönelmeye çalışırsın çoğunda da başarırsın da,

- okulda hele bir de feminensen mutlaka alay konusu olursun, insanlar ulaşamadıkları şeyler hakkında alay ederler ki kendi ezikliklerini öyle absorbe edsinler

- heteroseksüel ilişkilere göre senin ilişkilerin daha sabun köpüğüdür, daha güvenilmez, zor ulaşırsın çabuk kaybedersin

- "kaç taneyim?" sorusuna maruz kalırsın yalnız kaldığında; zira "yaşamak isteyipte yaşayamadığımız ve başkalarının yaşamamızı düşündüğü yaşamlarımız arasında gidip geliriz" bir kaç kişiye, kişiliğe  bölünürüz çünkü

- tecavüze, gasba, tehdit'e bir adım daha yakınsındır

- seversin, sevilemezsin gönül bu bir heteroya vurulmuşsundur zira :))

- toplumun "ötekisi" olursun, el alem ne der denilip öldürülebilirsin hem de kendi ailen tarafından,

bunlar ve dahası sadece ve sadece Kendi Cinsinden hoşlandığın için başına gelir


- empati kurmayı daha çok başarabildiğin ve "ötekileştirilmenin" ne demek olduğunu bildiğinden dolayı herkesi anlarsın, kendinden olmayana saygı göstermen daha kolaydır, herkesle daha iyi anlaşırsın,

- cinsellikte tabuları daha kolay ortadan kaldırırsın,

- vücudunun keşfedilmemiş noktalarını keşfedersin :)) (öledir umarım ahaha öhüm ne diyorduk),

- adrenalin patlamasının envai çeşidini yaşarsın, yaşatırsın :)) (şimdi yakalanıcam olmmm),

- hayatı öğrenmeye erken başlarsın,

- "ben insanı görür görmez tanırım hacı" dersin ki zamanla insan sarrafı olursun ;)

velhasılı benim aklıma gelenler bunlar pozitif - negatif ne varsa sizler de yazabilirsiniz peki dünyaya tekrardan gelirsem yine eşcinsel olmayı istermiydimm

eveeeetttttttttttttttt

demek isterdim ama inanın olmak istemezdim ://

sözün özü bana göre;

 "Gay olmak kimi zaman acı veren, kimi zaman mutlu eden, çoğu zaman da ilallah dedirden" yönelimdir.
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Hayatı Karışık Hale Getirmeyin!


(diyene bak :D)



Olay bunları yapabilme cesaretinde…
*ama ne yapıyoruz her zamanki gibi her şeyi karşımızdakinden bekliyoruz….
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Eşcinsellik Yasaklansın mı?


Eskiden bir yarışma vardı; sanırım adı da aileler yarışıyor idi. 100 kişiye sorduk diyip kaç kişi ne demiştir diye çoktan aza doğru giderdi cevaplar. Sokak Röportajları adlı bir site "eşcinsellik yasaklansın mı" diye kendi içerisinde bile saçma olan bir soruyu halkımıza! sormuş 15 kişiden 5 i mantıklı cevap verirken gerisi nasıl cevaplar vermiş buyrun bakalım;



* yasaklansın Avrupaya özenmek bence hiç iyi değil -looolll- o avrupa olmasa idi Avrupaya Giricez oleyyy gazıyla geçirilen bir çok yasa gereği daha insancıl yasalarla tanışamazdın emin olun sütten çıkma ak kaşıklar sizi...

* eski osmanlımıza bakarsanız öyle bişey yok, artık nereden baktıysa eski osmanlıya Hürrem Sultan dizisi ile baktıysa yandık hiç bir şey demiyor ve bu zat-ı @gaykediye yolluyorum ahahaha

* bana göre toplumumuza göre aykırı, sana göre ve toplumunuza göre aykırı olmayan şeyleri yazacak mecalim yok her gün çarşaf çarşaf gazetelerde okuyorsun zaten

* ah emocan bir bayanla bir bayan sevişirse sana kalmaz mı -te allam-

* düşünsene ikimiz diyene cevap 


senle olmaz zaten
* yasaklanmasın alan razı veren razı kime ne oluyo ahahahaha 

* o sondan 1 önceki ne içtiysen bize de ver :D

el cevap;

Eşcinsellik yasaklanacak bir şey değil ki, insan olmak yasaklansın demek gibi bir şey sizin demek istediğiniz - kalp - 
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Sizden Gelenler




Bir süredir mail kutumda bekleyen bir maili daha sizlerle paylaşıyorum. Eşcinsel olanlarla ilgili belli stereotipler vardır nedir efendim;

- Babası ile annesi ayrıdır,
- Babası ile arası bozuktur,
- Küçükken akrabalarından veya çevresinden birisinden tacize veya tecavüze uğramıştır,
- Çokça kız kardeşi vardır,
- Teyze, kızkardeş bol bir aile ortamında yetiştirilmiştir sözüm ona onların etkisinde kalmıştır

vs vs.

başta da dediğim gibi bu tarz durumları bir çok eşcinselden duyunca otomatikman bir genel kanı oluşuyor ama bunların hiç birisini yaşamamış ama yine de eşcinsel olanlarımız var yani bir genelleme yapmak bazı şeyleri illa bir kalıba oturmak çok yanlış.

Şimdi gelelim bana gelen maile;

"Akrabanın düşmanlığı, akrebin zararından daha kötüdür..." Hz.Ali

bu sözü biraz sonra okuyacaklarınız için ön hazırlık niteliğinde olsun diye yazdım;

---

Şu an 18 yaşındayım. Bu yaşa gelmek benim için pek kolay olmadı. Hayatımı zorlaştıran eşcinsel olmam değildi. Hikayeme en baştan başlamalı sonucu size bırakmalıyım sanırım. Eh çocukluğuma dönelim o zaman.


Henüz çok küçükken anne ve babamdan ayrı kalmam gerekti. Küçük bir köyde babaannem büyüttü beni. Hayatımın o dönemi kabus gibiydi. Hala o zamanlar yaşadığım şeylerin etkisini yaşıyorum. İnsanların bana yaptıkları çok kötü şeyler oldu. Hepsini anlatmayacağım sadece şiddet gördüğümü kısaca söyleyeyim ki o zamanlar daha 4, 5 yaşlarındaydım. Neyse asıl konuya geleyim. O dönemler kuzenim tatile köye gelirdi. Köyde bana değişik şeyler teklif eder anlam veremediğim ama beni korkutan davranışlarda bulunurdu. 


Kuzenim erkekti. Beni dudağımdan öpmeye çalışır oramı buramı ellemeye çalışırdı. Bense her şeyden habersiz babaannemin bana verdiği terbiyeyle yetinmeye çalışıp bunların ayıp olduğunu bildiğimden korkar kuzenime kızardım. Kuzenim yaşça benden büyüktü. Şöyle söyleyeyim onun yaptığı bu ufak tefek şeylerden dolayı vücudumun en çok görünen, dikkat çeken yerinde hayatımın sonuna kadar iz taşıyacağım. Her neyse büyüdük. Annemler beni yanlarına aldılar. Yine bir yaz tatilimiz kuzenimgillerin tatiliyle çakıştı. Hatırlıyorum henüz 13 yaşındaydım o ise 15 yaşındaydı. Tarlaların bir ucunda küçük bir barakada ilk cinsel deneyimimi kuzenimle yaşadım. Küçükken korktuğum şeyi o zamanlar istemiştim. Şimdi diyeceksiniz sen küçükken yaşadığın şeylerden etkilenip eşcinsel olduğunu sanıyorsun. Ama ben şu an 18 yaşındayım ki yine 10 'lu yaşlarımda eniştemin de tacizine uğradıktan sonra kuzenimle birlikte oldum ve korkmadım hatta hoşuma gitti. Bundan sonra da hep öyle oldu zaten. Anlatmak istediğim eşcinselliğin tacizle olacak bi durum olmadığı. Ki benim babamı örnek alacağım yaşta babam da yanımda yoktu. Gay olmamın sebebi bu da değil. Gay olmamın sebebi öyle doğmuş olmam. Tamam babamı örnek alamamış olabilirim ama ben kendi kendime yettim diyebilirim. Hani başta dedim ya bu yaşa gelmek pek kolay olmadı diye. 


16 yaşında ilk depresan markamı kullanmaya başladım. Yaşadığım şeyler beni buna sürükledi. 16 yaşında anneme her şeyi anlattım. Beni kabullendi. Şu an bu kadar kısa söylüyorum ama o kadar çok şey yaşadık ki.


Doktorlara götürüldüm uzun uzun nasihatler dinledim. Her neyse şu an 18 yaşındayım ve hala antidepresan kullanıyorum. 30 lu yaşlarının sonunda bir sevgilim var. Kendimi onun yanında güvende hissediyorum. Bu güne kadar bana kimsenin davranmadığı kadar iyi davranıyor. Yavaş yavaş geçmişin izlerini siliyorum onunla. 

Son olarak söylemek istediğim lütfen etrafanızdaki çocuklara kötü davranmayın çünkü onlar onlara yaptığınız hiçbir şeyi unutmaz. Ve son olarak söylemek istediğim bu dünyaya bir kez daha gelsem yine gay olmayı isterdim ama bu seçebileceğimiz bir şey değil. Anlamışsınızdır artık asıl sorunun eşcinsellik olmadığını asıl sorunun insanı mutsuz edenin etraftaki insanlar olduğunu ve insanı yine mutlu edecek iyileştirecek olanın da yine etraftaki insanlar olduğunu. Seçim sizin iyi ya da kötü olun. Yapabileceğiniz seçimler varken yapamadıklarınız için üzülmeyin.

---

demiş arkadaşımız, dışarıdan okunduğunda; al işte belli kalıplar diyorsunuz ama o kalıplara uygun bir yaşam öyküsü daha denebilir ama kimse babanın vefasızlığını, eniştenin cinsel istismarını görmez asıl çarpık ahlaklı ahlaksızlar bunlar...

O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Blogger Buluşması ve Onurlu Yürüyüşümüz -2-


Tekrar selam; 


Bilindiği ve huyum olduğu üzere yazıyı 2 parçaya böldüm ki sıkılmayasınız :P Nerede kalmıştık;


- parti de neler oldu?  -hiç bir şey :D -
- dark room a kim girdi? - yok öle bişi - 
- kim kadınım ayol diye bağırdı? - kimse lol - 

Bir önceki yazı sonunda sorduğum soruların cevapları böyleydi :))

O gün sevgili patrick ve sevgili Arnavut Kaldırımı (en çok merak ettiğim bloggerlardan birisi idi kendisi; tamam bi itiraf blog tasarımını pek seviyorum :))) gelemediğinden dolayı 1 gün sonrası yürüyüş öncesi buluşma için tekrar taksime gelme kararı aldım ama aklımda yürüyüşe katılma olayı halen yoktu)

Yeri gelmişken söyleyeyim Pride Yürüyüşünden çekinmemem gerektiğini yürüdükten sonra anladım o kadar kasmaya gerek yok yani, ama daha önceki yazımın yorum kısmında da dediğim gibi insan küçük bir şehirde yaşayınca daha bir çekingen oluyor; akvaryumda yüzen bir balığı denize atmak gibi diyelim ama yok öyle bi şey :) hiç çekinmeyin hele ki yanınızda arkadaşlarınız da varsa bir birinize çok güzel destek oluyorsunuz inanın. 

Bir gün sonra bigaycim yine beni kararlaştırdığımız buluşma yerinden aldı ve buluşup oturdukları cafeye götürdü. Arnavut Kaldırımı, Sean ve Patrickle de görüşme fırsatını yakalamış oldum. Ama ben yine aynı modda idim ne kadar rahatmışım gibi görünmeye çalışsam da :D ben nerdeyim, burası neresi çekingenliği; len sen de ne abarttın heee diyenlere hıh diyorum ev oğlanı bilir nasıl bir şizofren olduğumu :D sonradan bize güzeller güzeli Mariacım katıldı iyi ki de katıldı (bu kim yahu diyordum ama blog adresini söylemesi ile kendisini hatırlamam ile birlikte çok sevindim “bi tanesin”)

Bir ara anlatsam bir bok olmaz geldi kayboldu falan :P yürüyüş için gayler de yavaş yavaş toplanmaya başlamıştı zaten, o an yürümenin zor olmayacağı kararına vardım hatta bigay sen bir cafede oturursun yürüyüşü izlersin dedi ama ben yürümeye karar verdiğimi söyledim :)

- ORADAYDIM - 


***


***



***




***




***




***




***




***




***




***



***


***


***




***




***




***




***




***


Resimler arasından ne kadar kalabalık olduğumuzu gösteren ve pankartları gösterir resimleri seçtim, resimleri sevgili zakkus çekti kendisi ile ciwciw forumdan tanışıyoruz, yürüyüş öncesi aradım ama o gürültüde duyması imkansızdı zaten onunla da görüşme şansı yakalamak istedim ama yürüyüşün sonuna doğru yorulup bi kenara dinlenmeye çekildiğimde bir de ne göreyim elinde fotoğraf makinası sağı solu çekiyor :)) gidip dürttüm sonra sarıldık yürüyüş sonrası buluşuruz dedim ama fırsatım olmadı açıkçası, kendisine tekrardan teşekkür ediyorum resimlerini kullanmama izin verdiği için.

efenim yürüyüşün başlangıç noktasına meşhur gökkuşağı şemsiyemizle daldık :D 1 ara sadece bizde vardı ama daha sonra bir kaç tane daha gördüm eh yanımızda böyle bir şemsiye olunca otomatikman ilgi kaynağı oluyorsun sen misin resimden video çekiminden kaçan :D millet şemsiyeyi çekiyor falan o an seanla göz göze geldim hahaha onun da ilk katılışı falan başlarda baya bi çabaladım fotoğraflardan kaçmak için şimdiden dut'a mesaj; elimde değil refleks gereği öyle yaptım :P ama olmadı sonunda olayları oluruna bıraktım :P efenim baya bir eğlenceli yürüyüşümüz başlamış oldu yolun boşalmasını bekleyen tren gibi karşıdan gelen gurubu bekledik sonra başladık hahaha ve o devasa bayrağımız açıldı başlarda altında iyiydik ama bir ara baya bi bunaldım dışarı çıktım falan Acemi Gay hazırlıklı gelmiş zaten şişenin içine doldurduğu taşlarla kendince gürültü yapıyordu zaten bir de bana düdük aldı :D anlamsızca ulu orta çalınca ve arnavut kaldırımına inat kulağının dibinde dibinde çalınca olan onlara değil bana oldu :D 2 gün düdük çaldı beynimde hahahaha ayrıca ben ara ara düdük çalmaya kaptırınca kendimi bir kaç defa kaldırımla göz göze geldim kesin "lan bu muydu yürümeyeceğim diyen acaba" diye geçirmiştir içinden :D Sloganlar, çorlanan müzikler falan güzeldi ama denildiği gibi slogan atmalar çok kısa sürdü bir ara 2 grup koptu bayrak arkada kaldı falan sonra koştur koştur bizlere yetiştiler her milletten insan vardı yabancısı falan, yürürken en güzeli de kenarda yürürken sizi izleyenlerle göz göze gelmek :))

"kah hayret kah nefret kah küçümser kah "neyin kafasındalar len bunlar" ayarında bizi izliyorlardı"

kenar boyunca bizi izleyenlerin hangi amaca hizmet cep telefonlarına sarılıp fotoğraf çektiğini anlamasam da; twitter da da dediğim gibi;

yıl da 1 kere bile olsa "herkese out bir şekilde umarsızca yürümek", 
işte özgürlük bu olsa gerek...

velhasılı bir ara yürüyüşün sonu gelmeyecek sanırsam deme noktasına gelecek kadar yorulsanız da çoook güzel, eğlenceli ve anlamlı idi. İlk kez milli oldum :D yürüyüş olayında yani :P umarım sonrası da gelir, gelecektir...

şimdi gelelim tanıştığım bloggerlar hakkındaki düşüncelerime ilk buluşmadan adettir millet bahsetmişti ben de hem teşekkür mahiyetinde hem de içimde kalmasın diye kısa kısa geçicem :)

Tanışma sırasına göre :D -lol-

Bigay; ortamda hiç yabancılık çekmiyor, oldukça konuşkan :D sıcakkanlı, güler yüzlü sanki daha önceden tanıyormuş gibi herkesi :) güzel bir ev sahibi, kendisine özel teşekkür ediyorum zira her ortamdan ayrılışımda istiklalin orta noktasında bile olsak beni taksim anıtının oradaki otobüs durağına kadar geçirdi bu saatte karşıya geçemeyecek gibi olursan bize gideriz diyecek kadar da ince çok teşekkürler 

Çilekligay; zeytin gözlü güleç yüzlü :) her daim yüzü gülüyor insana pozitif enerji veriyor ayrıca çook cesur hem de çok, olduğu gibi, umarım her şey gönlünce olur hiçbir zaman üzülmez yine kendisine özel teşekkür ki o da beni otobüse binene kadar geçirdi hep mutlu ol her şey en kısa zamanda kalbinden geçirdiklerin gibi olsun

Kaytan Bıyık; kurabiye canavarı hahah ingilizcesi ile bize oldukça yardımcı oldu artık derdi bize yardımcı mı olmaktı yoksa yakışıklı garsona kur yapmak mı bilemedim hahaha buradan sevgilisine bir mesaj yolabilirsin :D samimi hiç kasıntılı bir tavrı yok

Umayin; blog dünyasına yeni katılmış bir arkadaş daha okuma fırsatı bulamadım aynı zamanda bilindiği üzere kaytan bıyığın sefgilisi :) ev yapımı ice tea düşkünü hahahahahahha hoş sohbet kaytanla bir birlerine yakışıyorlar umarım hep devam eder nazarımız değmesin ayrıca her sene yürüyüşe ve etkinliklere katılan arkadaşımız miss marianın lodos u için yürüyüşü yarıda bıraktı sırf köpekcik ürktü diye yürüyüş bitene kadar hep onunla ilgilendi

Anlatsam bir bok olmaz; başta soğuktu daha doğrusu ilk oturumda pek muhabbet edemedik ama akşamın ve gecenin ilerleyen saatlerinde baya sardı -sen var ya seennn- :D aslında nickini yanlış seçmiş anlatsa çok şey olur hahahaha blogunun etkisine pek kapılmayın sizi fena çarpar dumur olursunuz :D samimi, barda dans esnasında tepeden inen kabinle 2 kişiye anında özel mekan yaratabilecek bir teknoloji lazım yapılmalı diyecek kadar da yaratıcı hahahahahha bir ara tüm gay alemini tanıyor sanırsam dedim ama öyle denk geldi sanırım yoksa o kadar fırlama değil yani -yersen- :D 

Acemi gay; idolüm :)) ahaha acemi dediğine bakmayın; kendisi ne acemi ne de kezban :D çook samimi bir kere kendini hiç kasmıyor o an aklından ne geçiyorsa ya da neyi yapmak istiyorsa yapıyor söylüyor kim ne der derdi yok beni en çok güldüren kendisi oldu ABBO yu da aynı zamanda :D sayesinde baya bi eğlendim yine gece gidemezsem diye evine davet edecek kadar da ince -çok teşekkür ederim- yaşadığım yere döndükten sonra sabahında aradı da merak ettim ne yaptın vardın mı diye bu hareketi bile yetti bana, yürüyüşte baya bi aktifti zaten :D bana düdükte aldı kendininki de vardı kulağımın dibinde olmasından dolayı belki kulak çınlamalarım da onun da etkisi büyüktür, her şey gönlünce ve istediğin gibi olsun canım

Haplo; bir kere gözlerinde öyle bir ışık var ki parıl parıl parlıyor -maşallah- kendine has bi tatlılığı ve çekiciliği var fazlaca muhabbet etme fırsatımız olmadı ama yürüyüşte de bir ara karşılaştık falan -mesleğiyle çok çok güzel yerlere gelmesi dileğimle-

Sean; 2. gün buluşmamızda karşılaştık masada oturuyordu çok sessiz bir ara bu kim falan derken tanıştırılınca jeton düştü :)) bizim komşu köylü :D kendisini bulduğu şehri terk ederken baya bi üzülmüştü dediğine göre blogunda da, ayrıca onun da ilk yürüyüşü imiş ama çok sessizdi sonradan öğrendim ki yürüyüşten de ayrılmış sanırım hafif rahatsızdı kendini kabullendiğin şu zaman diliminde umarım karşına hep iyiler çıkar hiç üzülmessin

Kaldırım; hımmmm :) 2. gün buluşma fırsatımız oldu kendisini merak ediyordum zaten kendisinin de bildiği üzere ama herif cool masanın köşesine geçmiş bi el sıkıştık insan bi ayağa kalkar de mi lol yanına oturdum ara ara muhabbet ettik falan -hazır cevap- yürüyüşte biraz uğraştım kendisi ile :D ABBO gibi bir ara yürüyüşteki tüm gayleri tanıyor sandım kendisinin ama arkadaşlarını çağırmış ilgilendikleri onlarmış -yerseniz :D- şaka bir tarafa kendisini oldukça sevdim ben şahsen onu bilemem :) biraz temkinli yok yok baya bi temkinli :D hoş çocuk vesselam :P ayrılırken sanırım öpemedim ama buradan öpüyorum canım :))

bana kendimi özel hissettiren ve özel teşekkürü hakkeden 2 güzel insana geldi sıra

Patrick; kendisiyle 2. görüşmede karşılaşma fırsatı buldum ilkine gelememişti 2. gün bigay beni aldığında cafeye doğru giderken koştur koştur yanımızdan geçti haha ABBO yu almaya gidiyormuş pantolonu çok hoştu :D ilk defa giymiş sanırım dolaptan bir daha ki çıkarışı bir daha ki yürüyüşe olur kesin :D kendisine hediye getirmemiş olmama üzüldüm yürüyüşte kendimizi olaya kaptırınca sevgili adayı arama fırsatımız olmadı hahahahaha samimi, içten umarım her şey gönlünce olur beni en çok etkileyen ve kendisine çok çok teşekkür ettiren hareketi ben otobüs bileti aramaya gittiğimdeki netten bulamadım çünkü 2-3 kere aradı ne yaptığımı sordu bu ilgisinden dolayı çok memnun kaldım benim için özel birisi artık ayrıca oldukça da sevimli, tekrar teşekkür ederim patrickcim iyi ki tanıdım seni öpüyorum

Miss maria; ah sen var ya sen bi tanesin biliyor musun ilk geldiğinde kucağında lodosla tüm dikkatleri üstüne çektin zaten o lodos ne tatlı bir şey ya senin gibi tatlı, samimi ve sıcak kanlı bir ebeveyni olduğu için çok şanslı bence biz de çok şanslıyız seni kazandığımız için her türlü desteğin için teşekkürler ne iyi ettin de geldin kendisinin maria olduğunu söylediğinde şok oldum çok şaşırdım sanki bi dostumu görmüş gibi oldum hatta insana kendisini özel hissetmesini sağlayan bi yapısı var oldukça doğal patrick gibi 2-3 kere aradı ne yaptın bilet bulabildin mi diye hatta sabahın 3 ünde mesaj attı nası gidiyo yolculuk diye oha dedim o yorgunluğun üzerine sen daha yatmadın mı yahu dedim :)) her istanbul a gidişimde mutlaka arayacağım birisi kendisi umarım tekrar tekrar görüşürüz çok teşekkürler tatlı kız inş. senin kıymetini bilecek kişiler çıkar hep karşına -bi tanesin- öpüyorum çokça

benden bu kadar sürç-ü lisan etti isek affola hepinizin bende uyandırdığı izlenimleri paylaşmak istedim naçizane, iyi ki hepinizi de tanımışım irtibatı kesmeyin olur mu :))

sizlerle geçirdiğim her dakika için hepinize ayrı ayrı teşekkürler, 

ayrıca hepinizin kandilini mübarek olsun :D -sms atacaktım di mi ben birilerine hahaha-
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Blogger Buluşması ve Onur Yürüyüşümüz




Şöyle ballandıra ballandıra yazayım da gelmeyenler çatlasın haha (bknz. evoĞlanı)


Yoğun bir hafta sonu etkinliğinden sonra yeniden selam; bilindiği üzere düzenlenen bir blogger buluşması ve sonrasında da Onur Yürüyüşü vardı. İlk buluşmaya katılamadığımdan dolayı bu buluşmaya katılmak istiyordum hem merak ettiğim bloggerlarla tanışmak hem de ogaybende imajını biraz kırmak için :)) (bknz: heaa bu muymuş o gay oldu o zaman :P)

Her neyse hafta başından itibaren bloggerlarla buluşurum ama yürümem hayır yürürsem 2. Bir süpermen vak’ası ile karşılaşabilir ekranlar modundaydım. 

"ayh ben burada yürüyordum birden çevremi sardılar bayrağın altında kaldım o ara elime nası geçti ise bi düdük geçti sonra beni kendilerinden değil diye dışlamasınlar dedim ve ben de öttürmeye başladım” derdim (yersen) hahaha eğer sunucu akıllı ise “Allah’tan elinize sadece düdük geçmiş ya başka bir şey geçseydi onu da öttürür müydünüz” diyerek beni mor edebilirdi :P Yürümekteki tek çekincem fotoğraflanmak videoya çekilmek falandı zaten başka ne olacak ki.


(süpermen olayını hatırlamayanlar için hatırlatma: hani istiklalde ntv nin bir ropörtajı vardı ve süpermen t-shortlü bir anketör arkadaşımız vardı yürüyüşte gözlerim aradı onu ama göremedim :P) (zaten hiç bir kanal da geçmedi sanırım yürüyüşü)

Velhasılı yürüyüşe katılmayacaktım ama blogger buluşmasına gitmek için niyetlendim bir ara gidemeyecek gibi oldum ama o işi de hallettikten sonra düştüm yola, burada yeri gelmişken belirteyim ki şehirler arası yolculuklarda hiçbir zaman istediğim gibi birisi oturmaz yanıma hoş zaten soğuk nevale gibi dururum ama olsun hoşuma giden birisi olursa sohbete bağlarım bi şekilde hesabı ama her otobüse binene bu gelsin şu gelmesin aman yarabbim bu kesin gelsin diye içimden geçiririm ama gele gele hep içi geçmiş amcalar gelir ki ne hikmetse giderken de dönerken de aynısı oldu :/ artık bu konuda olayları oluruna bıraktım abartmıyorum yanıma oturan hacı amca kendince burun ameliyatı öncesi yapılması gereken temizliğini yapıp onu mükemmel bir şekilde yok etmişti koltukaltında ıyy kendimden ortamdan ve o anki halimden tiksindim otobüsün ışıkları kapalı olabilir ama TV ekranından ışık pek güzel yansıyor ve siz görmek istedikten sonra her şey görünüyor merak etmeyin (o.O) bunun konuyla alakası yoktu di mi yahu asıl olaya dönelim :)



Buluşma konseptimiz böyleydi çok şey kaçırdınız bilemem hahaha 

         Efendim buluşma olayının gerçekleşmesinden 1 gün öncesi istanbuldaydım zaten; sabah oldu öğlen oldu ama gerekli yer ve saat bilgisi gelmedi :D pek sevgili organizatörümüz spontane gelişsin her şey diyerek olaya daha bir renk kattı yani :D neyse sevgili bi’gay arkadaşımız beni telden aradı ki tüm blog dünyasının telefon numarasının onda olduğuna eminim :D buluşma yerini öğrendim neresi tabii ki gaylerin tekkesi olan istiklal :D oraya geçtim ama içimde de heyecan var daha reel de bloggerlardan kimseyle görüşmemişim kimler gelecek bilmiyorum irtibat halinde olduğum ve resimlerini gördüğüm çilekli, bigay ve patrick var falan onları görürsem tanırım hesabı gittim telefonlaştık ve toplaşılan cafeye doğru ilerledim efendim

         Blogumu okuyanlar aşırı detaycı ve gizliliğe önem veren birisi olduğumu bilirler hatta bir ara “siz ortalığa yazmışsınız buluşalım edelim diye ama milleti toplamayın buluşacağımız yeri herkesin cebine sms atın hem gelecek olanları biz de bilelim” gibi oldukça şizofren düşünceler savurmuş birisiyim; neden evde kaldığım ortaya çıktı hahaha (sanki bi benmişim gibi bu detaylara dikkat eden aslında herkeste vardır tedirginlikler)

           Neyse efendim galatanın orada elimde telefon bigayle görüşüyorum bir birimizi görmeye çalışıyoruz bigay beni gördü ve sorular sormaya başladı falan beyaz gömlekli sen misin hı hı güneş gözlüğü de var mı hı hı topuklu 10 cm ayakkabısı olan mı hı hı çorabının da dini kaçmış hatta hı hı derken (haha yok artık topuklu ve çorap olayını ben uydurdum) bir birimizi gördük bigay karşıdan göründü öpüştük falan ilk blogger canlısı ile görüşmüş oldum böylelikle :D içeri geçtik ama istemeden de olsa kasıldım falan içer de (diğer bloglar da ifşa edildiğinden mütevellit ayrıca sevgili kaytan bıyık kendisi de yazdıktan sonra sevgilisi olduğunu yazmakta sakınca görmüyorum) kaytan bıyık, sevgilisi (kendisi blogger dünyasına yeni katıldı linki yazı sonunda takip edilesi), çilekli gay vardı bi de ben ve bigay işte masaya oturdum aman çok yoruldum ayarındayım ama heyecan stres vs hat safhada

devam edecek... 





              Böyle de yazıyı kesebilecek yerler yaratabilirim ibnelik! değil mi hahaha  

       Yeni girdiğim ortamlar da oldukça sessiz kalırım sadece dinlerim olaya bodoslama giremem konu açamam ortama alışmam biraz zaman alır fazlaca da çekingenimdir hani blog yazmaya benzemiyor; burada atıp tutmak kolay hee millet yamyam beni yicek sankim ama fazlaca çekingenim işte ısınmam zaman alır ben ısınırım ortam dağılır hahahahaha bir sonraki buluşma da bir önceki buluştuklarımla daha rahat olurum o yüzden 2-3 gün sonra “sanırım hastaydı falan, bu O mu denebilir” lol ortam çok sıcaktı zaten reelde fazlaca eşcinsel arkadaşla görüşmediğimden dolayı kendim gibi olanların yanında kendim gibi davranmak konuşmak bir birimizi anlamak çok güzel bir duygu yaşanılası :) daha sonra ortama sevgili anlatsam bi bok olmaz ve acemi gay de katıldı tanıştık sohbet ettik falan güzel bi gündü yani; gecesinde ise daha önceden sadece sugar cafeye gitmiş biri olarak gaylerin olduğu bir bara da gitme fırsatını yakaladım onur haftası etkinlikleri çerçevesin de “nostaljik şarkılar” konseptli partiye gittik aramıza sevgili atlı karınca da bir tur daha da katılmıştı bile :) kenarda kalıp izlemeyi yeğledim ve ikamet ettiğim yere geri döndüm o gece iyi bir İstanbul bilgini!! olarak eve girmem biraz problemli olsa da nihayetinde eve gidebildim hahaha

- parti de neler oldu? 
- dark room a kim girdi?
- kim kadınım ayol diye bağırdı?
- bir sonraki buluşma da ne oldu?
- yürüyüşte ne oldu?

ve dahası yarın... :) 

Sevgiyle kalın...


Devamı için tıkla >>

O Gay; Ben de... Blog Yazarı