Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

İbneyim, İbnesin, İbne, İbneyiz, İbneler mi?



Selam;

İbne kelimesi için TDK şöyle diyor;

isim, kaba konuşmada Arapça ubne 

1 . Edilgin eş cinsel erkek, homoseksüel. 
2 . ünlem, hakaret yollu Kızgınlıkla söylenen bir söz. 

Şahsen ben eşcinselliğin ibne kelimesi ile yan yana anılmasına karşıyım zira eşcinseller için de bu kelimeyi kullanmıyorum. Kimi arkadaşlarımız kullanmakta sakınca görmüyorlar. Yurt dışındaki queer gibi bunu da zamanla kullana kullana içini doldururuz mantığında olanlar olabilir. lol Ben bile yeri geldiği zaman bu kelimeyi küfür anlamında kullanıyorum.

Bence eşcinsellerin algıladıkları ve birbirlerine söyledikleri ile dışardaki kişilerin kızgınlık anında, kavga anında söyledikleri ibne kelimesi arasında dağlar kadar fark var.

Sizler, bizler ibneliği gay kelimesinin Türkçe hali olarak görebiliriz ya da öyle zannedip kendimizi avutabiliriz ama kime sorarsanız sorun ibne kelimesi öncesinde de şimdisinde de ileride de; götveren, cinsi bozuk, kaypak, şerefsiz, arsız vs. anlamına gelecek ve gelmeye de devam edecek. Haa heteroların bize yakıştırması bunlar ayh kabul etmem ben ve bu kelimenin geçmişini temizliciğimmm diyorsanız siz bilirsiniz :) Lakin nasıl kullanırsak kullanalım hiç bir zaman ibne kelimesinin TR deki anlamını ya da algılanmasını değiştiremeyiz diye düşünüyorum.

O zaman bu denyo kelimenin yerine eşcinsel demek daha hoş olsa gerek madem gay kelimesi de dışardan ithal illa Türkçe olsun istiyoruz her şeylerine özendik bi isimlendirmemiz kaldı o bari Türkçe olsun diyorsanız lol en iyisi eşcinselim, eşcinselsin demek olsa gerek hiç bilemedik oğlan deriz ahahaha (ne gerek varsa bu tarz sıfatlara)

Hoş bir heteroseksüelin gözünde eşcinsel, gay, homoseksüel de sonuçta ibnelikle aynı anlamda algılanıyor (istedikleri gibi algılasınlar milletin kafa yapısını değiştirecek halimiz yok bu kelimeciklerle de olmuyor ama benim anlatmak istediğim başka) Sonuçta her biri birer kavram bunları ortaya çıkaran da bizleriz kelimelere anlamları yükleyenler de bizler, bizim kendimizi nasıl gördüğümüz önemli aslolan :) 



- ibnemisin olm sen, 
- değilim, ibne sensin, 
- nesin öyleyse 
, ben gey im. 
- hahaha ne fark var olm, 
- çok fark var aslanımmmm...  (o.O) 


ekş sözlükteki ibne ile ilgili düşüncelere bakalım;


bir tane de alıntı yapalım hatta;

"eşcinselliği yaşanabilecek en kötü olaylardan biri olarak algılayan ve korkan homofobik zihniyetin, eşcinselleri ötekileştirip aşağılayarak, kendi "erkek"liğine övgü düzme çabası ile yarattığı küfür.
"ibne" kelimesini küfür olarak kullanmak, pembe yanaklı, çilli burunlu, turuncu saçlı, hali vakti yerinde bir anglosaksonun zencilere "kara marsık" şeklinde hitap etmesinden, çöpçülere "ayak takımı" demesinden çok farklı değildir. aynı zihniyetin farklı bir izdüşümü, aynı bokun farklı bir lacivert tonudur."

gibi. Mesela ibne kelimesini ben de kullanıyorum kızdığım zaman ister istemez, ama o kelimeyi kullanırken aklıma "eşcinsel" gelmiyor. Bu sefer de şöyle bir durum ortaya çıkıyor ki bunu bir arkadaşımız çok güzel açıklamış;

"İbne kelimesinin, ikinci anlamı olan, "arkadan vuran, şerefsiz, güvenilmez, karaktersiz" manasında kullanılmasına ise, kesinlikle karşıyım. Bir eşcinselin bunu yapmasından da hiç hazzetmem. Her ne kadar eşcinselliği çağrıştırmak adına kullanmasak bile, kullananın aklına, anüsüne penis giren erkek gelmiyor ise de; her şerefsiz demek isteyip de ibne dediğiniz de, eşcinsel olmanın, daha doğrusu bir erkek olarak "kendinizi düzdürmenin" şerefsizliğe denk düştüğü yargısını onaylamak ve dil ile gelecek nesillere aktarmak konusundaki görevinizi harfiyen yerine getirmiş oluyorsunuz. Bu tavır benim gözümde, dil içindeki eşcinsel düşmanlığı ve homofobiyi onaylamak ve bunun kültürel aktarımına hizmet etmekten başka birşey değildir. 
Tavuk-yumurta misali, toplumsal yargılar değişmedikçe dili değiştirmekle uğraşmanın manasızlığından dem vuracaksınız. Fakat bazı sosyolojik görüşler bunun tam tersine işaret etmekte ve dilin salt sosyal yargıları ve kültürü yansıtan bir ayna, bir araç olmadığını, üzerinden politika yapılabilecek ve temsil ettiği kavramları değiştirebilecek canlı bir organizma olduğunu söylemektedirler.
Dil üzerinden yürütülen bu tip politikalar, toplumun eğitimli kesiminden eğitimsiz kesimine doğru zamanla etki edebilirler ve eğer yeterince örgütlü hareket edip sesinizi çıkarabilirseniz, birgün salt akademik çevrelerde kendini kabul ettiren değişimler, birkaç onyıllık periyod sonra orta sınıfa kadar ayılmış olabilir. Örneğin Amerika'da siyahi kimseler için "negro (nigger)" kelimesinin kullanılmasının halkın geneli tarafından artık olumsuz kabul edilmesi, ya da "African-American" kelimesinin yaygınlaşması da, dilsel mücadele ile, onyıllar içinde ve eğitimli kesimden orta tabakaya yayılacak şekilde gerçekleşmiştir.
Eşcinselliğin onursuz bir tarafı olmadığını düşünüyorsanız, ilk yapmanız gereken şeylerden biri eşcinselliği ifade eden kelimeleri şerefsiz ile eşanlamlı bir şekilde kullanmaktan vazgeçmek olmalıdır." (*) 

Peki sizde durum nedir? :)
Ogaybende Blog Yazarı

Sizden Gelenler - Korkuyorum -



Selam;

Öncelikle yukarıdaki karikatürde anlatılan durumu yaşamayan yoktur :D Biraz sonra paylaşacağım mail ile bu konunun alakası pek yok aslında ama önce güldüreyim sonra düşündüreyim sonra da ilgili sıkıntıya kafa yoralım dedim di. (desem de inanmayın bana ne yahu sizin gülmenizden lol) (şaka) (yalan) (şaka şaka) (bknz. şizofreninin başlangıç seviyesi) 

---

merhaba.

ben çok şey bilmem.size şimdi ne demem gerektiğini de bilmiyorum.sanırsam bir saat kadar oturursam bir şeyler dökülücek.başkalarına öneri verdiğinizi okudum.benim de buna ihtiyacım var.öneri alabileceğim sizden başkası yok.birilerini bulabilirim sanırsam ama kolay olmayacaktır.hem sizin iyi yardım edebileceğinizi düşünüyorum. sizi tanımıyorum ama benden yaşlı** olduğunuzu ve daha iyi tahmin yapabileceğinizi biliyorum, eğer tam olarak bilmiyorsanız bile.sormadan önce kendimi biraz tanıtmam gerektiğini düşünüyorum.

(** şimdi bu yaşlı kısmı evkurusunu pek memnun edecektir katıla katıla da gülecektir kessin ama yahu ne yaşlısı oradan yaşlı mı duruyorum alla alla hıh) neyse devam edelim hoş ona göre yaşım büyük olduğu için öyle söylemek istediğini varsayalım; (yedim :D)

bilmediğimi söylemiştim.bildiğimden emin olduğum birkaç şey var.bunlardan biri kendim olmak istediğim.uzun zaman boyunca kendimden kaçmaya çalıştım.lisenin ilk yılı benim için çok kötüydü.sıfatlar,isimler ve adıllar.. her şeyin en kötüsü o yıla ait.'sürekli' dalga geçilmek size ne anlatır bilmiyorum.eşcinsel davranışlarım oldu sanırsam ama o parçayı önemsediler mi bilmiyorum..kolejde olmak çok kötü.okul değiştirdim.ilk on beş binden alan yaşadığım eve yakın anadolu lisesine geçtim.

arkadaşlarımın sonradan dediğine göre geldiğim ilk hafta çok gerginmişim.evet ben de terlediğimi hatırlıyorum uzun süre.çünkü üstüme atlayacaklarını bekler gibiydim.öyle olmadı ama ben panik içinde yarım yıl boyunca etrafta gördüğüm örneklerden korkarak ve uzak durarak onları taklit etmeye başladım .eski okulumda dipteyken buraya ortadan giriş yaptım.görüştükleri kişi ben değildim.sürüsüyle yalan ve taklit.mersinde geçti bunların hepsi.sınıfta akpliler yerine chplilerin olması önemli bir değişiklik yaratmıyor.

bildiğim başka bir şeyse sizin gibi olmadığım.ben hastayım sapığım dinsizim ve psikolojik sorunlarım var.ya da sadece radikalim.korktum.korkuyorum.

korkmak istemiyorum.kendimden korkuyorum.korkmamaya diğer insanları önemsememeye çalışıyorum uzun zamandır.çoğu konuda hiç önemsemedim zaten.sorun üzerinde çalıştıklarımda ilerleme sağlayamamış olmam.daha önce kendimi anlattıklarım oldu.iyi karşılayacak, değerlerime saygı göstericeğini düşündüğüm kişiler bile hakaret ettiler.bu yıl üniversite için ankarada yaşamaya başlıcam.

eğer hiç yalan söylemeden başlarsam bu sefer, her şey çözüme kavuşur mu?bu duvara bomba atmak mı olur yoksa duvara koşup üzerimdeki bombayı patlatmak mı olur sizce?ya bomba patlamazsa?

okuduğunuz için teşekkür ederim.


---

Okul yıllarımda çok dalga geçtiler demişsin, bu çoğumuzun başına gelen bir durum önemli olan bunun etkisinde kalmamak. Maalesef feminen görünüşlü olan arkadaşlarımızın işi biraz daha zor ki fiziksel şiddet dahi görebilmekteler. Hani vardır ya "kedi ulaşamadığı ciğere mundar der" diye bir atasözümüz, işte o hesap gerek görünüş, bakım, konuşma, hal hareket gerekse daha duyarlı olmamızdan dolayı sevildiğimiz kadar sevmeyenimiz de çok oluyor bu sevmeyenlerde, tamamen kendilerinde olmayan özellikleri bizlerde gördüklerinden dolayı kısacası kıskandıklarından dolayı diyelim. Bu sebeple bu durumlarını dışa vurup bizlerle alay ederek kendilerini tatmin ederler en iyisi siklememek !

Başkalarının görüşlerine fazlaca önem verdiğin için gereksiz yere kendini kasmışsın ve bu da hareketlerine yansımış, başkası gibi değil kendin gibi olursan rahat edersin bu da illa ki out ol demek değil. Eşcinsellik cinsel yönelimimizle alakalı; bir erkek bir kızı sevebilyorken, sen bir erkek olarak başka bir erkeği seviyorsun bu kadar basit bunu da cümle alemin bilmesine gerek yok ! bu demek değil ki hep sümen altında kalalım bahsettiğim şeyler çok ayrı. Aslında çoğu şey görünür olmakla aşılabilecek diye düşünebiliriz ama lise yıllarında bu durumlara düşmemizin gereği yok diye düşünüyorum kişisel görüşüm.

Üniversite farklı bir ortam, orada yok mu âlâsı var ama orta ve lise gibi olmaz. Çevreni sen seçersin. Dediğim gibi kendin gibi olman lazım çok samimi gördüğün düşüncelerini iyi kavradığın arkadaşlarına out olursun daha rahat olabilmek için herkese ben burdayım demenin alemi yok.

bildiğim başka bir şeyse sizin gibi olmadığım.ben hastayım sapığım dinsizim ve psikolojik sorunlarım var.ya da sadece radikalim.korktum.korkuyorum.

bu cümleni anlayamadım ?

umarım her şey senin için daha iyi olur...

Ogaybende Blog Yazarı

Sizden Gelenler - Kafa Karışıklığı 2 -



Selam;

Uzun bir aradan sonra tekrar selam, şu sıralar bloglarınızda  beni yeniden takipçiniz olarak görenleriniz şaşırmasın sizi çok sevdiğimden dolayı 2 şer 2 şer takibe aldım lol (yerseniz) :D blogun bulunduğu mail adresini değiştirince bir çok blogun güncellemesi gelmemeye başladı bundan dolayı yeni adresle güncellemesi gelmeyen blogları tekrar takibe aldım :P bence sorun yok sizce varsa bilemem -hıh-

Geçenlerde kafası karışık olan bir arkadaşın mailini yayınlamış idim hatırlayanlar ve hatırlamayanlar için şurada özetle kendini heteroseksüel olarak tanımlıyor lakin arkadaşının dokunuşlarından etkileniyor hoşuna gidiyor falan diyor idi. Şimdi hem o yazıya cevap niteliğinde olan hem de son durum hakkındaki mailini yayınlıyorum biraz gecikmeli de olsa :/

---


merhaba,

   Öncelikle benle ilgilendiğin için teşekkürler ve yorumları için diğer arkadaşlarına da teşekkür ederim.Yazılanlardan çıkardıklarımı şöyle özetleyebilirim;

1. Akışına bırak ne olacaksa olsun. ( Şu an için yaptığım tek şey bu zaten. Herşeyi oluruna bıraktım. Ona yakınlaşmak ya da itiraf almak için özel bir çaba harcamıyorum. Ama şunu belirtmeliyim olağanüstü bir durum olmazsa o bana söylemeden ben ona söylemem.)

2. UTSC nin bahsettiği geçici eşcinsellik başlıklı yazı ( Evet bu yazı biraz içimi rahatlattı diyebilirim. Ergenlik çağındakilerin, ergenliğin getirmiş olduğu yoğun cinsel duyguların etkisiyle hemcinsleriyle yakınlaşmalarının, dokunmalarının hatta birbirlerine masturbasyon yapmalarının doğal olduğunun, bu tip davranışların eşcinselliğe yorulmamasının gerektiğini söylüyor. Burda aklıma takılan şey eğer yaşadığım böyle birşeyse bunu 24 yaşında değil de ergenlikte yaşamam gerekmiyor muydu? Yani kızlarla yattıktan sonra ve cinsel açlığımı bastırdıktan sonra erkek temasından hoşlanmam biraz garip değil mi? Ayrıca beni rahatlatan diğer bir konu eğer eşcinsel olsaydım cinsel merak ve açlığın dorukta olduğu, hetero ergenlerin bile hemcinslerini ellediği bir dönemde ben de hemcinslerimle oynaşabilirdim ve böyle birşey aklımın ucundan bile geçmedi. Bu ergenlik dönemimdeki geçici eşcinsel eğilim ben de değilde arkadaşım da var desem o da 24 yaşında ve bana hala aynı şekilde yaklaşıyor. Bazı arkadaşlar bu temasları yalnış anladığımdan bahsediyor ama ben onun bu şekilde davranmaktan keyif aldığına eminim. Çünkü hareketleri arkadaşça olmaktan çok öte. Bunu açmak ne kadar doğru bilmiyorum ama çoğu defa arkamdan yanaşıyor kalçalarıma temas ediyor. Kucağıma kafasını koyup elimi karnına götürüyor.(Evet bu şekilde kaç defa film izledik hatırlamıyorum.) Artık ona karşı koymadığımı belirtmeme gerek yok. Ne yaparsa uyuyorum. Önceden olsa toparlanırdım hatta yüzümden rahatsızlığımı anlayabilirdiniz.

3. Bir arkadaş biseksüellikten bahsetmiş. Erkeklere karşı eğilimimi bu kadar geç farketmemde biseksüel olmam etkili olmuş olabilir. Bir de eşcinsellerin çoğunun geçmişinde bir taciz öyküsü yatıyor. (Yalnış anlama bu bir hastalık olduğunun kanıtı demiyorum.) Ama bendeki de böyle birşey olabilir mi? Yani ergenlikte arkadaşının dokunuşlarıyla tacize uğramış, suçlu bir zevk duyan kafası karışık bir adam. Ama böyle travmatik birşey yaşasam o zamanlar anlardım. Tüm bu eşcinsellik takıntısı bende 6-7 aydır mevcut.

4. Bir arkadaşta kendimi test etmemi söylemiş. Daha önce çıktığım hiçbir kıza sırılsıklam aşık olmadım. Ama bu eşcinsellik delili olamaz. Birçok hetero arkadaşıma sorduğumda çoğu hiçbir kıza kör kütük aşık olmadıklarını, kızlarla çıkmaktaki amaçlarının ''muhabbeti dönsün '' diye ya da cinsel tatminde öte olmadığını söylüyor. Çoğu erkek skor peşinde zaten. Benim için de durum aynen böyle. İnternet  konusuna gelince evet gay pornosu hoşuma gidiyor ama heteroseksüel pornolarda hoşuma gidiyor. (Bu arada porno merakım geçeli çok olmuştu ama bu aralar gay pornosuna ilgim arttı.) Not: Tamamen akademik ilgi, araştırma ve öğrenme sürecindeyim sonuçta :) Kimse gay pornosu izliyor diye gay olmaz değil mi? Sonuçta erkeklerin cinselliği çağrıştıran herşeyden tahrik oldukları bir gerçek. Ayrıca anal seksten tiksindiğim de bir gerçek. (Bir kızla bile anal seks yapamam.) Eşcinsel olsam bile senin dediğin gibi seks yapmak zorunda değilim. Ama öpüşmek konusunda hevesli olduğum söylenebilir.

  Herşey bir yana şu 6-7 aydır geçirmekte olduğum süreçte çok şey öğrendim. Bizimkine paralel hatta her taraftan bizimkiyle kesişen, bugüne kadar gözüme takılmamış koca bir dünyanın farkına vardım. Meğer Türkiye'de ve dünyada ne çok eşcinsel varmış. Bu konuda yapılmış filmler, diziler, dergiler, bloglar....Daha önce ne okulda ne sokakta böyle insanların varolabileceğini düşünmemiştim. Ama şimdi gördüğüm her insanın eşcinsel olabilme ihtimalini hesaplarken buluyorum kendimi. Şu konuda eminim ki eşcinsel olayım ya da olmayayım eşcinsellere karşı daha sıcak bakıyorum şimdi. Onların haklarının ve güvenliklerinin korunmasını istiyorum. Daha önce umurumda bile değildi çünkü farkında bile değildim. Ama şimdi eşcinsellerin toplum baskısıyla ezilmesi beni üzüyor. Çünkü birgün herkesin kendisi, oğlu, kuzeni, kardeşi kendini böyle hissedebilir. Hiç birşeyin garantisi yok bize düşen herkese insanca yaşam hakkı tanımak. Siz bloggerların insanlara yardım etmekteki hevesiniz çok güzel, tekrar tekrar teşekkürler.

---

demiş ve bu mailinden sonra gelen son mailini de yayınlıyorum ki olaya noktayı koyduğunun kanıtıdır :))


---


Merhaba ,

Olan biteni sana anlatmak hoşuma gidiyor. Paylaşabileceğim tek kişi sensin tabii bir de blogunu okuyanlar. Neyse konuya geleyim: Bahsettiğim arkadaşla 3 günlük bir tatilden yeni döndük malum okullar açılacak.Tatilde olanlara gelirsek denizde yapılan bol bol erotik şaka ve elleşmeler, ama iki taraftanda bir türlü gelmeyen itiraflar. Onu denizden çıktıktan sonra duş alırken izledim (tabii üstünde deniz şortu vardı) gay olduğuma bir kez daha kanaat getirdim. Bunu kabullenmek şaşırtıcı bir şekilde rahatlamama sebep oldu. Şimdi ise ben onunla oynaşmak konusunda çok hevesliyim. Tuhaf bir cesaret geldi üstüme:)) Sürekli temas etmeye çalışıyorum. Anlarsa anlasın... Ben bile kendimi anladıktan sonra. Ne olacak benim sonum :( Taklaya gelmiyimde...


---

her zaman dediğimiz gibi hemcinsiniz ilginizi çekiyor ise siz bir eşcinselsiniz kabul edin ;)

Ogaybende Blog Yazarı

Hırsız Her Yerde Hırsız, Yüzsüz Her Yerde Yüzsüz


Bir haftadır canımı sıkan bir olay var hani beni blog yazmaktan bile soğuttu desem yeridir.

Birisi blogumdaki yazıları kendi açtığı blogta yayınlamış EEE ne var bunda diyebilirsiniz, ben de farklı sitelerden, bloglardan yayınlar alıp Kaynak göstermek koşulu ile bir çok yazı paylaştım ama tek fark neydi hem kaynak sahibinden izin aldım hem de yazının sonuna KAYNAK diye de belirttim. Yazıları aldığım ile kalmayıp kendi duygu ve düşüncelerimi de yazıya kattım falan. Ama bu ne yapmış yazıyı olduğu gibi copy - paste yapmış, yazıdaki noktanın, virgülün, yazı renginin, yazıdaki resimlerin bile şekli yeri aynı!! bunu nasıl yapabiliyor az buçuk bu işi bilenler bilir HTML kodlarını bire bir kopyalayarak.

Kendisine ulaşabilmek için twitter hesabından ekledim DM atabilmek için onun da beni eklemesi lazım baktım ses seda yok, facebooktan adresini bulup Mesaj attım nedir ne değildir diye tamamen iyi niyetimle ama beni siklediği bile yok 3-5 yazı iken her gün yazıları çalmaya, hırsızlık etmeye devam edince bir de burdan ifşaa edelim dedim. O fake blogtaki yazıları paylaşma sebebi ise eklemiş olduğu google reklamlarından acaba 3-5 kuruş kazanır mıyım? başka ne olacak.

Bu emek hırsızı (ki çok masum kalıyor bu kelime) elemanı size tanıtalım bakalım;

Blog Adresleri;
-

facebook;
-

google+;
-

twitter;
-

gerekli şikayetler de bulundum bakalım ne olacak.

--

demiştim; kendisi yanlışının farkına varıp, blogtaki kopya yazıları kaldırarak twitterdan gerekli açıklamayı yapmıştır. Bu vesile ile ilgili linkleri kaldırıyorum, amacımız bizden olanları dışlamak değil lakin; bu tarz durumlara düşmek hem kendimiz hem de muhattabımız için hiç hoş değil kendi özgün yazıları ile aramızda olursa ne âla,

ilginiz için teşekkür ederim. Yazıyı Editledim...
O Gay; Ben de... Blog Yazarı