Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Ne izledim: Notre Paradis (2011)



Selam;

Ne zamandır LGBT içerikli bir film tanıtmıyordum. Geçenlerde izlediğim Fransız filmini sizlerle buluşturayım dedim. :P Fransız yapımı hatta Avrupa yapımı filmleri daha çok seviyorum demiştim önceki yazılarımda (kime neyse) Fransız filmlerinin yeri ayrı tabisi. Adamların pornosu bile daha güzel oluysfafaff ehm ne diyorduk evet. 2011 yapımı film yine sizi ekrana bağlıyor :)

Biz gaylerin yaşlılık sınırı 30 dur. lol. Yaş 30'a yaklaştığı zaman 30 denmez ya 28 dir ya da 29. 35 lere yaklaşınca da 30 olur.  Nihayetinde 40+ olunca da 30 lu yaşlardan bir yaş seçilir falan. 16-20 yaşları arasını ergenius, 20-25 arası genç, 25-35 arasını olgun 35+' yı da yaşlı ilan ederiz. Hoş 30+ denildiği zaman "yaşlısın" da denilebilir bilemiyorum artık kendinizi düşünün karar verin. 

Şimdi bu yaş olayına nereden girdim filmimizin baş kahramanı 30'larında olan bir gay. Hayatını para karşılığı erkeklerle yatarak kazanan kahramanımız çoğu kişi tarafından "yaşlısın" diye reddediliyor. Onu kabul edenler ise paralı ve yaşlı geyler. Zira onlar 50 küsür olunca 30 yaşındaki kahramanımız Onlara göre genç olmuş oluyor. 30'larındaki kahramanımız genç bir gey ile çarka çıktıkları parkta karşılaşıyor ve "yaşlısın" diye gençlerden ışık göremeyip bu ovlandan karşılık görünce "aşk" başlıyor :P. Tabiisi o ovlanla karşılaşması ve kabul görmesi ise genç ovlanın o anki durumu ile ne kadar ilintili tartışılır. (lan spoiler vermicem diye ne hale getirdim anlatımı :D) Tabii genç ovlanımızda git-geller içinde. Asıl trajik olan ise 30'larındaki delikanlının izlemiş olduğu yol. Zengin eşcinsellere karşı oldukça homofobik olan ovlanımızın nasıl bir ruh sağlığı içerisinde olduğunu film başlar başlamaz izliyoruz zaten ;)

Ayrıca spoiler vermeden filmi çok güzel yorumlaran bir arkadaşın yorumunu da buraya alıyorum yardımcı olur;

Charlize Theron' un olağanüstü performansıyla bütünleşen ve harikulade bir senaryoya sahip olan 2003 yapımı ' Monster ' filmiyle olan benzerliği zannediyorum izleyenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Bir anlamda o filmin Gay temalı olarak ele alınışıydı diyebiliriz. Gerçekten çok beğendiğimi belirtmek isterim. Aşk, dram, romantizm, entrika, gizem, gerilim.. Tüm bu unsurları çok ince detaylar içerisinde izleyiciye aktarmayı başarmış gayet etkileyici bir yapım..

Cinselliğin biraz ön planda oluşu bazı izleyici kitlesi tarafından rahatsız edici bulunabilir lakin zaten LGBT temalı bir film izlemeye karar verdiyseniz nelerle karşılaşabileceğinizi az çok tahmin etmek durumundasınız.. Aşık olduğunuz biri için yapabilecekleriniz nelerle sınırlıdır sorusuna tokat gibi verilen bir cevabın hikayesi aslında. Gerçi sevdiğiniz birini başkalarıyla nasıl paylaşırsınız tartışmaya açık bir konu bu ancak bana göre pekte sağlıklı bir ruh halinin ortaya koyduğu davranışlar olduğunu düşünmüyorum.. Film üzerine aslında konuşulması gereken çok şey var fakat izlemeyenler için spoiler içermemesi adına çok fazla detaya inmek istemiyorum... İzlemenizi tavsiye ederim.. 10 / 8 Kaynak

imdb den 6.1 alan filmimize benim notum ise 10 üzerinden 7.

Filmdeki baş kahramanımız 38 yaşındaki Stéphane Rideau (Vassili)



Bu ovlanı 2000 yılı Fransa / Belçika yapımı eşcinsel temalı bir filmde izlemiştik. (Presque Rien) 24 yaşında o filmdeki hali ise;




baya yaşlanmış ://

İzleyin ve yorum yazmayı unutmayın...





Ogaybende Blog Yazarı

12 yorum:

  1. ne zamandır film arıyorum tam zamanında paylaştın zaten fransız yapımı olması bile yeterli benim için tesekkür olarak ben de sana "Les Garçons et Guillaume, à table !" filmini öneriyorum. bi bakarsın beğenirsen izlersin (izlemedi) :d:dD

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film önerisi için teşekkür ederim :)) Biraz baktım bilgilerine izlenesi var izlersem burada yorumlarım zaten :)

      Sil
  2. Gay life için sağlam argümanlar içeren bir filmdi.

    YanıtlaSil
  3. İzleme listeme alıyorum, teşekkürler dostum ;) konusu bana bayağı bir ilginç geldi ve bu konuda bir fransızın neler yapacağını merak ettim. sevgili Dolan'ın filmlerini izlemekten Fransızların sinemaya bakış açısını unuttum sanırım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım hoşunuza gider, izledikten sonraki yorumları da bekliyor olucaz :))

      Sil
  4. Yaşa bakmaz ki aşk! Çalmaz kapıyı, beklemez kapıda. Gelir oturur gönlün en nâdide köşesine izinsiz...
    İzlemeden yorum yazmak istemedim. Aslında Vassili'nin yaptıkları olmasaydı mutlu bir hayat sürebilirlerdi. Çünkü genç de Vassili'yi sevmişti. Mutlu sonlar olmayınca her güzel şey hüzünlendiriyor beni. İşte bu film de onlardandı; ama güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doymayan hırs insan bir şeyleri elde edene kadar onun kulu kölesi oluyor elde edince bir sonraki hedefe doğru gidiyor ölene kadar bu böyle her daim bir hedefin oluyor hayatta ama iyi ama kötü ://

      Sil
    2. Sümbüle figân etse bülbül
      Aşkından vazgeçti sanma
      Onun aklına gül gelmiştir
      Sakın ta'n etmeye kalkma

      Hayatın diğer alanlarında hedef mevzusuna katılabilirim. Yalnız ben aşk deyince hedeflerden âzâde bir duygudan bahsetmekteydim. Aşk nasıl hedef gözetmezse âşığın da bir hedefi yoktur. Tek isteği sevdiğiyle bir olmaktır.
      Şayet saçmalıyorsam sen benim saçmaladığıma bakma. Çünkü Kalbî böyledir.

      Sil
  5. Ya şu çok salakça. LGBT içerikli diye cinselliği milletin gözüne mi sokacağız? E ozaman bize sapık dedikleri zaman ne bok yicez? Saçma salak bir düşünce

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence orada nelerle karşılaşacağınız belli derken iki erkeğin ya da iki kızın öpüşebileceğini veya aynı yatakta olabileceğini anlatmak istemiş. Zira hetero filmlerinde de öpüşmeden ya da yatakta gözükmeden bir film yok. Uzaylı filmlerde bile araç infilak edecek orayı terk etmeleri lazım kalan geri sayım 1 dk falan ama yaklaşık 5 dk öpüşüyorlar amk kurtulun sonra yiyin isterseniz bir birinizi :D nereden nereye geldi konu :D

      Sil
    2. Hahah çığlık attım yemin ederim :D

      Sil

Yaz yaz için de kalmasın