Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Sizden Gelenler vol.1


Evet efendim geçenlerde de dediğim gibi mail kutuma gelen mesajların haddi hesabı yok o yüzden vol.1 dedim lol (yalan) neyse bir arkadaşımız oldukça samimi bir şekilde anlatmış kendisini izniyle yayınlıyorum ben de tekrar teşekkür ederek. Şüphesiz çoğumuzun yaşadıkları bir birleri ile paralel hepimiz bir birimizin yaşanmışlıklarından kendimize pay çıkarıyoruz kah kendi geçmiş günlerimize gidiyoruz kah aynı durumda olursak biz ne yapardık diyip düşüncelere dalıyoruz. 

Arkadaşımız Urfa'da doğup bir süre orada yaşamış.

Ankara - İstanbul - İzmir gibi büyük şehirlerden biraz daha farklıdır taşra da "gay" olmak.

Taşra Hep Hazırdır Aşka... :) (Konuyla alakası yok ayrıca bu konuya değişinicem :)) Bakalım neler yazmış kendisi;


Evet, bloguna rastladım ve yıllardır içimde birikenleri paylaşabileceğim insanlar olduğunu görünce hemen işe koyuldum...


Öncelikle umarım paylaşmaya değer bir hikayem vardır diyor ve başlıyorum kısa hikayeme... (herkesin yaşanmışlıkları değerlidir biz buna karar verecek konumda değiliz ne iyi yaptın da paylaştın)


Şanlıurfa doğumluyum, lise ikinci sınıfa kadar da Urfa'da yaşadım, 23 yaşındayım. Dönüp baktığımda şöyle düşünüyorum; okulda bütün arkadaşlarım sex yapabilmeyi hayal ederken ben 7. sınıftan beri sayısız sex yapmıştım. Gülümsüyorum, çünkü bunların hiç birini anlatamıyordum. Birlikte olduğum insanları mükemmel bir kız gibi tasvir edebilmeyi anca lise yıllarında öğrenebilmiştim. Yani demem o ki onlar hayal ededursun, benim gayet düzenli bir sex hayatım vardı. Mahallede düzüşmediğim yaşıtım kalmamıştı. Ama ne gariptir ki bir kaç yıl sonra sanki hiç birşey yaşamamışız gibi onlarla bir araya geldiğimizde konu ne zaman 'gay'liğe gelse ağız dolusu nefret savuruyorduk. Belki de onlar 'düzeldiler'! Bu düzelmek tabii ki hetero zihniyetine göre. Bana sorarsanız ben de düzeldim, kendimi keşfettim. Her neyse, takdir edersiniz ki Urfa gibi bir şehirde büyümek, ailenizin tamamının hacı-hoca olması çok zor bir durum. Ama ben bunların tamamını aştım, tabii ki sadece kendi dünyamda. Heralde bugün anneme açıklasam eşcinsel olduğumu kalpten oracıkta gidiverir kadıncağız. Neyse günümüze dönelim. 23 yaşında kendi adıma bir çok başarıya imza attım. Televizyoncuyum, kendi programımı yaptım bir süre ama genel itibariyle kamera arkasındayım. Konuk koordinatörlüğü ve Cast Direktörlüğü yapıyorum. İnanılmaz derecede sosyal bir hayatım var. Özür dilerim, şöyle olacaktı; inanılmaz derecede 2 farklı sosyal hayatım var. Kendimi 'Dexter' gibi hissediyorum. Hep bir bilinmeyenim oldu. Şu ana kadar anlattıklarımdan fahişenin teki olduğum sonucuna varabilirsiniz. Ama tüm bu sexopatlık evresi lise 3' üncü sınıfa kadardı. 


Lise 3 te hayatımın aşkıyla tanıştım, 4 yıl birlikte olduk sonunda koptuk. Aşk dediysem hemen mutluluk tablosu gelmesin gözünüzün önüne. 'Platonik Aşk'... En iyi dostlardık. Tabii ki beni umutlandıran şey otomatik gelişen 4 muhteşem sex... Benim en mutlu anlarımı simgeleyen bu 4 geceyi sonraları 'O' bir hata olarak adlandırdı ve dost kalmaya devam ettik.


Kız arkadaşıyla arası bozulduğunda düzeltme görevi bana verilirdi. İçim kan ağlayarak yapardım, çünkü görevim onu mutlu görebilmekti. Sırf ona inat bir kızın hayatını mahvettim. Hiç birşey hissetmesem de sevgili rolü oynamak, ihtiyaçlarına cevap vermek zorunda kaldım. Neyse 3 yıldır konuşmuyorduk birbirimizle. 2 ay öncesince çıkageldi İstanbul'a. Kız peşinde koştuk birlikte, barlarda kız avladık vs. vs. İçimin kan ağladığını bilmiyordu tabi. Benim hayalimde hep onunla gay barlara gitmek varken onun için kız peşinde koşuyordum yine. Sonunda dayanamadım ve herşeyi anlattım. O gerizekalı da her şeyi başından beri bildiğini ama kendisinin 'normal' bir insan olduğunu söyledi. :) 


Ne kadar acı ve komik bir durum değil mi. Bana düşüncelerimi değiştirmeyi önerdi, düşüncesini değiştirmesi gereken kişinin o olduğunu söylediğimden beri de konuşmuyoruz. Ve ben tekrar aşık olabilmek, herşeyi unutmak istiyorum. Hetero olmak zorunda olduğum dünyamda 6 gün 24 saat geçirmek zorunda kalsam da bunun mümkün olabileceğini hala umut ediyorum. Çünkü biliyorum ki kimliğimi açıklarsam, bütün ihtişamımı kaybedeceğim soktuğumun ülkesinde.

Size biraz sadistçe gelebilir ama sanırım bu iki dünya olayını seviyorum ben. Hep ajan falan olmak istemiştim. Her halde ondan kaynaklanıyor. Hetero ev arkadaşımın beni kız arkadaşımla sandığı her gece aşkımı bulmak için gay barlardayım, ya da düzüşebilmek için :) Yakalanmadığım sürece iki hayatımı da seviyorum ve yakalanmayacağıma da gönülden inanıyorum.


HEYULA






Hepimizin de özellikle okul yıllarında bir platoniği olmuştur, beğendiğimiz erkekleri straight arkadaşlarımızın yanında anlatırken bir "kız" dan bahsediyormuşuz gibi yapmışızdır. Ve çoğumuzun halen 2 farklı yaşamı vardır 1. si görmek istedikleri gibi 2. si olmak istediğimiz gibi...
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

19 yorum:

  1. Ankara'nın doğusundan birilerinin de bir şeyler anlatmaya başlamasına çok sevindim... Çünkü blogger dünyasında nedense hep Ankara'nın batısı yer alıyor. Ama bu demek değildir ki orada Gay yok.. Uzun süredir nerede bu insanlar diye sorguluyordum mutlu oldum...

    Ayrıca iki farklı hayat yaşamak çok da sadistçe bir şey değil. Dünya bir tiyatro sahnesi değil mi zaten, eğer kimse seni yakalayamıyorsa sen iyi bir oyuncusun demektir.. o kadar..

    YanıtlaSil
  2. Ama nedense bende herkesin beni olduğum gibi bilsin isteği var. Tabii bu isteğimi her zaman hayata geçirmiyorum ama... Geleceğim hayrolsun...

    YanıtlaSil
  3. ne kadar samimi ve içten bi yazı:)

    YanıtlaSil
  4. isin kotu tarafi farkli hayatlarimizda burundugumuz kisilikler bazen birbirine karisiyor ya en cok ona yaniyorum gecen dershanede arkadasima kiyaaaamaaaaam dedim oyle bi bakis atti ki suratima hssktrlerden hssktr begendim aslinda kimsenin dusuncesi umrumda degilde keske anneme en azindan soyleyebilseydim beraber bulasik yikarken erkekleri cekistirseydik her ne kadar bunu yapmayi cok istesemde anneme donup git kizin yikasin ne yikicam bulasiklari beaa demek kendimi kisilik bozuklugunun dibinde gibi hissetiriyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yavrum ben senle bulasık yıkar dedikodu yaparım istersen...

      Sil
    2. ben de en çok anneme söylemek onunla konuşup,paylaşabilmek istiyorum...

      Sil
    3. Aynı sahneyi kac kere yaşadım ben

      Sil
  5. o iki farklı hayatı en yakın arkadaslarım gay oldugu için o kadar net biliyorum ki. çünkü onları korumak adına bazen bende iki haytlarını arkadaslarıma ballandıra ballandıra anlatıyorum. aslancık gecen bir kızla tanıstı hemen yataga attı gibisinden. ve bu aralar okudugum ayşe kulin'in kitabında da binlerce parçaya bölünmke kısmında o yüzden hep bir duygulanıyorum sanırsam.

    YanıtlaSil
  6. güzel bi yazı olmuş :) yazanında yazıyı gönderenin de yüreğine sağlık. 2 farklı hayat kurma ve platonik bi aşk macerası çok yaralayıcı bi olay aslında lise döneminde hele ki en zor zamanlar olsa gerek insan hayatında :/ ben ev arkadaşıma söyledim mesela artık rahatladım. ailemden uzak bi yerde tek başıma zorlulara göğüs gerdiğim ve bunları atlamam gerektiğinde tek olduğum bi yerde "evimde" "gizli mabedimde" bile sevgilimle çekine çekine oturmak istemedim veya bişeyleri saklamak istemedim ve söyledim. bu içindeki bişeyleri tutamama olayı ya da bencilce sevgilim gelsin rahat rahat rahat oturayım olayı değil bana göre. bana göre sevdiklerine yalan söyleme olayı. benim en çok içimi acıtan bu aslında. ev arkadaşıma söyleme nedenimden birisi de budur. yan sebepler de işime gelmedi değil ama kendini bile net olarak gösteremedikten sonra yaptığın anlattığın herşey ya sakladığın bişey yalan oluyo bana göre :/ neyse...

    YanıtlaSil
  7. ah. hep aynı aşklar.. lise 3? bu çok.. acı.

    YanıtlaSil
  8. pek çok arkadaşım olmasına rağmen bazen kendimi yapayalnız hissediyorum.Gerçek beni öğrendiklerin de ne kadarı yanımda olacak diye düşünmeden edemiyorum.Bir gün bir ilişkim olursa açık açık yaşamak isterim kaybetmeye korkmaktansa.Kalanlarla yetinmeyi seçerim diye düşünüyorum(en azından en güvendiğim dostlarıma karşı tamamen kendim olabilmek istiyorum) çünkü iki farklı hayat yaşayabilecek kadar becerikli değilim... yazıyı yazana da paylaşana da çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biz de sana teşekkür ediyoruz yorumların için @düşünceli

      Sil
  9. Paylaşan, okuyan ve yorumlayan herkese teşekkür ederim. Şimdi tekrar okudum yazdığımı, harbiden çok içten yazmışım be :D
    Heyula

    YanıtlaSil
  10. bende şuan lise 3 teyimm ve çokk fenaa aşığım.kafayı yicemm nerdeyse.napıcağımı şaşırdımm.itiraf etmek istiyorum ama kaybetmek istemiyorum.7 arkadaşım benim gerçek kişiliğimi biliyor 7 side kız.hiçbirinden kötü bi tepki almadım ama değişmem gerektiğini söylemişlerdi 1-2 tanes.1 i ilaç kullanırsan geçer dedi diyeri de psikoloğa gidersen şıp die düzelir kafasında.işte onlar değiş dedikçe ben hep huzursuz oldum ve anladımki ben değişmek istemiyorum ve kendimden memnunum.kendimi kabul edişim okullar açıldıktan 1 ay sonra falan olmuş oldu.ama artık en azından neden böyleyim acısı deilde aşk acısı çekiyorumm

    YanıtlaSil
  11. aslında sadece adını koymuyorlar merak etmeyin herkez eşcinsel olan kişileri tanıyorlar... tabiki biz kendimiz daha emin oluyoruz... ama onlar sadece ismini koyamıyorlar...

    YanıtlaSil
  12. Canlarim, cigerlerim hayatinizi istediginiz gibi yasayin ama yasiyorkende kendi mutlulugumuz icin,gizli kalabilmek icin baskalarinin yani ozelikle kadinlarimizn hayatlarini mahf etmiyelim,evli, barkli, cocuklu gaylerin eslerine yaptigi seyler aklima gelince cildiriyorum, kalbim dayanmiyor o yuzden burda boyle sacma sapan yersiz yorum yaptim,kusura bakmayiniz....

    YanıtlaSil

Yaz yaz için de kalmasın