Selam;
Bir süredir "coming out of closet" yani kişinin cinsel yönelimini veya cinsel kimliğini uygun gördüğü kişilere söylemesi, gizliliği ortadan kaldırması yani bir nev'i dolaptan çıkması meselesini bir süredir ele alıyorum bildiğiniz üzere. Aileye açılma, arkadaşlara açılma vs. gibi. Bir forumdaki ilginç açılma hikayelerini buraya da almak istiyorum zira sanal alemin tozlu raflarında kaybolup gitmesin. Okuyanların kafasında belki bir ışık yanmasına sebep olabilir ya da yöntemi kopyalayabilirsiniz. Tekrar belirtiyorum kimse açılmak zorunda değil ;)
Yıllar önce kızlarla çıkarken (ve yatıp kalkerken) aslında erkeklere karşı da bir şeyler hissettiğimin farkındaydım. Ortaokul döneminden beri gelen birşey vardı. Çok yoğun olmamakla beraber böyle etraftaki hoş çocuklara falan bakmayı severdim.
Çok yakın, kanka 2 tane straight arkadaşım vardı. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Onlarla oturuyoruz birgün. En son kız arkadaşımdan ayrılmışım. Birgün onlara dedim ki "Ben erkekleri merak ediyorum ve birgün mutlaka deneyeceğım". İkisi de çok şaşırdılar, ama böyle ters falan davranmadılar. "Gerçekten mi?" dediler, gülümseyerek "evet" dedim. Biraz da utanıyorum ama bunlar benim kankam, başka kime söyleyeceğim. Harbiden de o zamana kadar hiçbir gay ilişkim olmamıştı. İlk defa içimdeki gay dürtüyü birilerine söylemiştim. Çok daha rahat olmuştu, ben de rahatlamıştım.
Bu konu burda kaldı. Taa ki aylar sonra birinin aklına gelene kadar. "Yahu" dedi biri aniden. "Sen bir zamanlar böyle bir şeyler demiştin, ne oldu, var mı bir gelişme?". Kafamı salladım. Çünkü harbiden olmuştu! "Vayyy!" falan yaptılar, ama detay vermedim. Ne de olsa bana özel.
Bu arkadaşımız belli ki biseksüel. Ve bir kız ile çıktığından dolayı "bir erkekle de deneyeceğim" diyerek kankalarına ben "aktifim" demek istemiş gibi. Sanki aktif olmak toplum tarafından daha normal! karşılanacakmış gibi. "hea sen sikensen sorun yok" lol
***
Lise 2 de sınıftan bi çocua aşık olmuştum. Lise 3 başında buna söölemeye karar verdim. Çünkü bu bi kızla çıkıodu ve sürekli onu anlatıodu ve benim surat da 7/24 asıktı ve de bu sürekli neden moralin bozuk die soruodu.
Özel derse gidecektik ve bu bize geldi önce. Tabi benim surat gene beş karış. Sebebini söölemezsen seninle bi daha konuşmam dedi. Ben de telefona "seni seviorum" yazıp verdim, baktı hiçbişey söölemedi. Yola çıktık hala ikimiz de sus pustuk.
Minibüsten inip 2-3 dk geçtikten sonra bana "beni arkadaş olarak mı seviosun yoksa .....???" dedi. Ben de "ikincisi" dedim. Yine sus pus olmalar ve bende acaip bi heyecan.
Dersten sonra da benimle hiç konuşmadı,ta ki yolda ona ne hissettiğini sorana kadar. "Ne düşünmem gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Onların evi benim evime çok ters olmasına rağmen sırf onun düşüncelerini öörenmek için onun evine kadar yürüdüm. Yolda bana "kendini kadın gibi mi hissediosun, merak etme sana birini ayarlııcam" gibisinden laflar etti. Hoofobikti yani. Zaten daha sonra sordupumda "eğer değişmeseydim" die, dedi ki "o zaman seni rezil ederdim". İyi ki değişmiş numarası yapıp bi kızla çıkmışım.
O çocuk benim ilk aşkımdı ama şimdi onun suratını yakışıklı bile bulmuorm. Aşkım geçti ancak izleri kaldı. O aşktan sonra tamamen değiştim, çok farklı bir insan oldum ve aşktan korkuyorum. Platonik aşktan özellikle. Geçenlerde İngilizce kursu'nda bi çocuğa az kalsın aşık olacaktım, Allah'tan kurs bitti ama hala bazen onu düşünüyorum hatta geçenlerde rüyama girdi. Aşk kötü bişi karşılıksız olunca.
evet Aşkların en kötüsü karşılıksız olanı. Hele ki biz geyler için. Hetero birine aşık olmayanımız yoktur :). Yukarıdaki örnekteki gibi bir gazla sevdiğiniz birine sizde açılabilirsiniz. Büyük bir cesaret ister ama sonrasında olacakları da iyi hesap etmeniz gerekir. Eşcinselliği "kadın" olmakla eş tutan aklı direk "siken - sikilen" eksenine kayan bir düşünce ile de karşı karşıya kalabilirsiniz. Yapmanız gereken en güzel şey önceki yazılarımda da belirttiğim gibi eşcinsellik ile ilgili düşüncelerini öğrenmek. Bunu asıl yapabileceğinizi de yazdım zaten önceki yazılara bakıverin bi zahmet hıh.
***
20' li yaşların başındayım.. Henüz kızlarla beraberim, hiç gay tecrübem olmamış.
Esas oğlan, o zamanlarki en yakın arkadaşım. Devamlı beraber geziyoruz tozuyoruz, cok iyi bir çocuk, süper kafa. Böyle 2 sene falan en yakın arkadaş olduk. Ama ben bir süre sonra onu "best friend" sevmemin ötesinde birşeyler hissettiğimi farkettim. Zırt pırt beraberiz ve çok iyi vakit geçiriyoruz falan.
Birgün bir iş görüşmesi yaptık beraber ve çok başarılı geçti. Sonra da işi aldık. Çok mutluyuz falan. Gittik bir kasa bira aldık. Eve gittik nasıl içiyoruz. Acayip para kazanıcaz, çok iyi olacak, yaşasın, heyo!! Acayip keyfimiz yerinde.. Gül eğlen falan kafalar da çok iyi oldu. Benim "mutlu" bakışlarım bir anda "umutsuz aşık" bakışlarına döndü. O sırada da bir minderde uzanmışız beraber, sohbet ediyoruz, ama kaymışız artık...
Çok utanıyorum bunu söylemeye ama o hafif bir el sarkması olayı yaptım.. Ama yani öyle abartmadım. Yani hiçbirşey açığa falan da çıkmadı. Sadece niyetim belli oldu. Dokunamazsam ölücem falan artık. Aylardır adamın yanında adama aşığım zaten patlıycam!! Bir de kafalar da iyi ya, sarhoş olmuşuz....
O da bayağı sarhoş olmasına rağmen elimi tutup "dur.." dedi.
Öyle kaldı.
Bu konu hakkında hiç konuşmadık. Ayılınca insan çok fena oluyor. Ne diyeceğimi bilemedim. Ne diyeceğim "yaw ben dün sana sarktım hafif, kusura bakma" mı?
Tabii ki mutsuz son. Arkadaşlığımız yine devam etti, yine çok sık görüştük ama benim için azap oldu artık. Adamı her gördüğümde üzerine atlayasım var ama bir yandan da çok rezil bir durumdayım, çünkü salak bir olay yaşamış olduk. Sonra haliyle böyle devam edemedi. Daha az görüşür olduk. derken artık "best friends" değildik..
Onunla hiçbir zaman hiçbirşey olmadı, ve hayatımda en utandığım, en hatırlamak istemediğim an olarak kaldı. İlk heyecanlar olunca bastıramıyorsun, şimdi böyle bir durum olsa çok daha kontrollü olurdum diye düşünüyorum.
yine yukarıdaki olaya benzer bir vak'a. Ama içkili kafa ile arkadaşımız bir tık daha ileri gitmiş. sonuç ise biten bir arkadaşlık. :/
Liseden bir arkadaşım ( o yıllarda gay şimdi kadın pembe kimlikli falan ) evden ayrılmış bi arkadaşıyla ayrı eve çıkmıştı. bende arada bir ( Haftanın 4 günü onlardayım ) Bu gel gitler bende ruhsal bir dengesizliğe yol açmıştı sinirleniyorum kırıyorum döküyorum moralim bozuk depresifim falan falan falan... Annem bir gün dayanamadı çekti karşısına...
Neyin var senin? - Anne bi şeyim yok
Hasta mısın? - Hayır...
Dersanedemi sorun var? - Hayır ( aslında evet )
Borcun mu var? - Hayır...
Arabayımı çarptın? - Hayır...
Delirdin mi? - Hayır...
Uyuşturucu mu kullanıyorsun? - Anne hayır saçmalama...
Aşıkmısın - Hayır ( aslında evet )
Bülent Ersoy gibi mi oldun? - EVET...
( Bir an sessizlik ).... AMAN BE OĞLUM DERDİN BU MUYDU? NE OLURSAN OL SEN BENİM CANIMSIN KENDİNİ ÜZMENE DAYANAMIYORUM VS VS VS...
Annemin bu olgun tavrı karşısında ben ŞOK tabi ( hiç beklemiyordum )...
Anne lütfen çıkarmısın ( muhabbet benim odamda geçti ).
Annem çıktı bi sigara yaktım balkona çıktım sigarayı attım banyoya girmek için odamdan çıktığımda koridorda annemle karşılaştım...5 dk. önceki anlayış abidesi kadından yüzyılın bomba sorusu...
NE YANİ ŞİMDİ BENİM 2 DAMADIM MI OLACAK ? ( 1 de ablam var da )....
:) tabii ki anne evladının farkında burada. Zira hiç bir anne çocuğuna "Bülent ERSOY gibi mi oldun" diye sormaz :D Fırsatını bulmuş ve sormuş, arkadaşımızda fırsatı lehine çevirmiş. Lakin kafalardaki algı yine cinsel yönelim ile cinsel kimliğin karıştırılması yönünde ;)
***
Lisedeki en yakın arkadaşımın (ve şu anda hala kankamdır) yazlığına gitmiştik...Çoğu konuda hemfikir olduğum ve zevklerine de güvendiğim bi arkadaşımdır... Mesela hala deli gibi bilgisayar konsol monsol ne bulsak oynarız annelerimiz de bize şaşıp kalıyor bu olgunluğumuz karşısında :)
Yazlıkta kalırken ailesi istanbula dönmeye karar verdi.Biz de bekar hayatı yaşıyoruz.Bu arada onun sevgilisi var bana da sevgilisinin arkadaşını ayarlama çabasında...Neyse...İki gecem sahilde o kızla sevişme denemeleriyle geçtikten sonra eve döndüğümüzde ben bu işi kıvıramıyorum herhalde diye düşünürken içimi fena bir korku ve sıkıntı kapladı...
Ertesi gün depresif bir modda dolanıyorum en sonunda arkadaşım baktı ben evden çıkmıyorum, sordu...Neyin var...Bir süre cevap veremedim...Sonunda O'na bir şey söylemek istediğimi ama bunun arkadaşlığımızı etkileyebileceğini söyledim...O da
"Ne o lan...Top musun yoksa?" dedi...Ben bi anda gülsem mi ağlasam mı bilemedim... Sonra gerçeği öğrenince o da özür mü dilesem diye düşünmüş...
Neyse...Hayatımda arkadaşlık kararı verdiğim için pişmanlık duymadığım iki kişiden biridir...Olgunluğu beni hayrete düşürmüştü...Başlarda dumur olduğu için bana kız ayarlamaya çalışmaya devam etmişti...Ama sonunda benimle Yılbaşında Neoya gelip (sevgilisiyle tabii) bir iki sevgilimle de tanışacak kadar olgun biri olduğunu kanıtlamıştı...
Bu arada depresif takıldığım gece saat 4 sularında deprem olmuştu...Şu kimsenin unutamadığı 17 Ağustos Depremi...Yani "bi out oldum yer yerinden oynadı"
***
devam edecek tabii ki isterseniz hıh
(burada alıntıladığım tüm yazılar benim de bir zamanlar üyesi olduğum ve şu an aktif olarak kullanılmayan e-disco' daki çok değerli forum arkadaşlarıma aittir)
sizin de böyle açılma hikayeleriniz var ise bana yazabilirsiniz: ogaybende@gmail.com
Dolaptan Çıkış Hikayeleriniz - II - için tıkla >>>