Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Dolaptan Çıkış Hikayeleriniz



Selam;

Bir süredir "coming out of closet" yani kişinin cinsel yönelimini veya cinsel kimliğini uygun gördüğü kişilere söylemesi, gizliliği ortadan kaldırması yani bir nev'i dolaptan çıkması meselesini bir süredir ele alıyorum bildiğiniz üzere. Aileye açılma, arkadaşlara açılma vs. gibi. Bir forumdaki ilginç açılma hikayelerini buraya da almak istiyorum zira sanal alemin tozlu raflarında kaybolup gitmesin. Okuyanların kafasında belki bir ışık yanmasına sebep olabilir ya da yöntemi kopyalayabilirsiniz. Tekrar belirtiyorum kimse açılmak zorunda değil ;)

Yıllar önce kızlarla çıkarken (ve yatıp kalkerken) aslında erkeklere karşı da bir şeyler hissettiğimin farkındaydım. Ortaokul döneminden beri gelen birşey vardı. Çok yoğun olmamakla beraber böyle etraftaki hoş çocuklara falan bakmayı severdim. 

Çok yakın, kanka 2 tane straight arkadaşım vardı. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Onlarla oturuyoruz birgün. En son kız arkadaşımdan ayrılmışım. Birgün onlara dedim ki "Ben erkekleri merak ediyorum ve birgün mutlaka deneyeceğım". İkisi de çok şaşırdılar, ama böyle ters falan davranmadılar. "Gerçekten mi?" dediler, gülümseyerek "evet" dedim. Biraz da utanıyorum ama bunlar benim kankam, başka kime söyleyeceğim. Harbiden de o zamana kadar hiçbir gay ilişkim olmamıştı. İlk defa içimdeki gay dürtüyü birilerine söylemiştim. Çok daha rahat olmuştu, ben de rahatlamıştım. 


Bu konu burda kaldı. Taa ki aylar sonra birinin aklına gelene kadar. "Yahu" dedi biri aniden. "Sen bir zamanlar böyle bir şeyler demiştin, ne oldu, var mı bir gelişme?". Kafamı salladım. Çünkü harbiden olmuştu! "Vayyy!" falan yaptılar, ama detay vermedim. Ne de olsa bana özel. 

Bu arkadaşımız belli ki biseksüel. Ve bir kız ile çıktığından dolayı "bir erkekle de deneyeceğim" diyerek kankalarına ben "aktifim" demek istemiş gibi. Sanki aktif olmak toplum tarafından daha normal! karşılanacakmış gibi. "hea sen sikensen sorun yok" lol

***

Lise 2 de sınıftan bi çocua aşık olmuştum. Lise 3 başında buna söölemeye karar verdim. Çünkü bu bi kızla çıkıodu ve sürekli onu anlatıodu ve benim surat da 7/24 asıktı ve de bu sürekli neden moralin bozuk die soruodu. 

Özel derse gidecektik ve bu bize geldi önce. Tabi benim surat gene beş karış. Sebebini söölemezsen seninle bi daha konuşmam dedi. Ben de telefona "seni seviorum" yazıp verdim, baktı hiçbişey söölemedi. Yola çıktık hala ikimiz de sus pustuk. 

Minibüsten inip 2-3 dk geçtikten sonra bana "beni arkadaş olarak mı seviosun yoksa .....???" dedi. Ben de "ikincisi" dedim. Yine sus pus olmalar ve bende acaip bi heyecan. 

Dersten sonra da benimle hiç konuşmadı,ta ki yolda ona ne hissettiğini sorana kadar. "Ne düşünmem gerektiğini düşünüyorum" dedi. 

Onların evi benim evime çok ters olmasına rağmen sırf onun düşüncelerini öörenmek için onun evine kadar yürüdüm. Yolda bana "kendini kadın gibi mi hissediosun, merak etme sana birini ayarlııcam" gibisinden laflar etti. Hoofobikti yani. Zaten daha sonra sordupumda "eğer değişmeseydim" die, dedi ki "o zaman seni rezil ederdim". İyi ki değişmiş numarası yapıp bi kızla çıkmışım. 


O çocuk benim ilk aşkımdı ama şimdi onun suratını yakışıklı bile bulmuorm. Aşkım geçti ancak izleri kaldı. O aşktan sonra tamamen değiştim, çok farklı bir insan oldum ve aşktan korkuyorum. Platonik aşktan özellikle. Geçenlerde İngilizce kursu'nda bi çocuğa az kalsın aşık olacaktım, Allah'tan kurs bitti ama hala bazen onu düşünüyorum hatta geçenlerde rüyama girdi. Aşk kötü bişi karşılıksız olunca.

evet Aşkların en kötüsü karşılıksız olanı. Hele ki biz geyler için. Hetero birine aşık olmayanımız yoktur :). Yukarıdaki örnekteki gibi bir gazla sevdiğiniz birine sizde açılabilirsiniz. Büyük bir cesaret ister ama sonrasında olacakları da iyi hesap etmeniz gerekir. Eşcinselliği "kadın" olmakla eş tutan aklı direk "siken - sikilen" eksenine kayan bir düşünce ile de karşı karşıya kalabilirsiniz. Yapmanız gereken en güzel şey önceki yazılarımda da belirttiğim gibi eşcinsellik ile ilgili düşüncelerini öğrenmek. Bunu asıl yapabileceğinizi de yazdım zaten önceki yazılara bakıverin bi zahmet hıh.

***

20' li yaşların başındayım.. Henüz kızlarla beraberim, hiç gay tecrübem olmamış. 

Esas oğlan, o zamanlarki en yakın arkadaşım. Devamlı beraber geziyoruz tozuyoruz, cok iyi bir çocuk, süper kafa. Böyle 2 sene falan en yakın arkadaş olduk. Ama ben bir süre sonra onu "best friend" sevmemin ötesinde birşeyler hissettiğimi farkettim. Zırt pırt beraberiz ve çok iyi vakit geçiriyoruz falan. 

Birgün bir iş görüşmesi yaptık beraber ve çok başarılı geçti. Sonra da işi aldık. Çok mutluyuz falan. Gittik bir kasa bira aldık. Eve gittik nasıl içiyoruz. Acayip para kazanıcaz, çok iyi olacak, yaşasın, heyo!! Acayip keyfimiz yerinde.. Gül eğlen falan kafalar da çok iyi oldu. Benim "mutlu" bakışlarım bir anda "umutsuz aşık" bakışlarına döndü. O sırada da bir minderde uzanmışız beraber, sohbet ediyoruz, ama kaymışız artık... 

Çok utanıyorum bunu söylemeye ama o hafif bir el sarkması olayı yaptım.. Ama yani öyle abartmadım. Yani hiçbirşey açığa falan da çıkmadı. Sadece niyetim belli oldu. Dokunamazsam ölücem falan artık. Aylardır adamın yanında adama aşığım zaten patlıycam!! Bir de kafalar da iyi ya, sarhoş olmuşuz.... 

O da bayağı sarhoş olmasına rağmen elimi tutup "dur.." dedi. 

Öyle kaldı. 

Bu konu hakkında hiç konuşmadık. Ayılınca insan çok fena oluyor. Ne diyeceğimi bilemedim. Ne diyeceğim "yaw ben dün sana sarktım hafif, kusura bakma" mı? 

Tabii ki mutsuz son. Arkadaşlığımız yine devam etti, yine çok sık görüştük ama benim için azap oldu artık. Adamı her gördüğümde üzerine atlayasım var ama bir yandan da çok rezil bir durumdayım, çünkü salak bir olay yaşamış olduk. Sonra haliyle böyle devam edemedi. Daha az görüşür olduk. derken artık "best friends" değildik.. 


Onunla hiçbir zaman hiçbirşey olmadı, ve hayatımda en utandığım, en hatırlamak istemediğim an olarak kaldı. İlk heyecanlar olunca bastıramıyorsun, şimdi böyle bir durum olsa çok daha kontrollü olurdum diye düşünüyorum.

yine yukarıdaki olaya benzer bir vak'a. Ama içkili kafa ile arkadaşımız bir tık daha ileri gitmiş. sonuç ise biten bir arkadaşlık. :/



Liseden bir arkadaşım ( o yıllarda gay şimdi kadın pembe kimlikli falan ) evden ayrılmış bi arkadaşıyla ayrı eve çıkmıştı. bende arada bir ( Haftanın 4 günü onlardayım ) Bu gel gitler bende ruhsal bir dengesizliğe yol açmıştı sinirleniyorum kırıyorum döküyorum moralim bozuk depresifim falan falan falan... Annem bir gün dayanamadı çekti karşısına... 

Neyin var senin? - Anne bi şeyim yok 
Hasta mısın? - Hayır... 
Dersanedemi sorun var? - Hayır ( aslında evet ) 
Borcun mu var? - Hayır... 
Arabayımı çarptın? - Hayır... 
Delirdin mi? - Hayır... 
Uyuşturucu mu kullanıyorsun? - Anne hayır saçmalama... 
Aşıkmısın - Hayır ( aslında evet ) 

Bülent Ersoy gibi mi oldun? - EVET... 

( Bir an sessizlik ).... AMAN BE OĞLUM DERDİN BU MUYDU? NE OLURSAN OL SEN BENİM CANIMSIN KENDİNİ ÜZMENE DAYANAMIYORUM VS VS VS... 

Annemin bu olgun tavrı karşısında ben ŞOK tabi ( hiç beklemiyordum )... 

Anne lütfen çıkarmısın ( muhabbet benim odamda geçti ). 

Annem çıktı bi sigara yaktım balkona çıktım sigarayı attım banyoya girmek için odamdan çıktığımda koridorda annemle karşılaştım...5 dk. önceki anlayış abidesi kadından yüzyılın bomba sorusu... 


NE YANİ ŞİMDİ BENİM 2 DAMADIM MI OLACAK ? ( 1 de ablam var da )....

:) tabii ki anne evladının farkında burada. Zira hiç bir anne çocuğuna "Bülent ERSOY gibi mi oldun" diye sormaz :D Fırsatını bulmuş ve sormuş, arkadaşımızda fırsatı lehine çevirmiş. Lakin kafalardaki algı yine cinsel yönelim ile cinsel kimliğin karıştırılması yönünde ;)

***

Lisedeki en yakın arkadaşımın (ve şu anda hala kankamdır) yazlığına gitmiştik...Çoğu konuda hemfikir olduğum ve zevklerine de güvendiğim bi arkadaşımdır... Mesela hala deli gibi bilgisayar konsol monsol ne bulsak oynarız annelerimiz de bize şaşıp kalıyor bu olgunluğumuz karşısında :) 

Yazlıkta kalırken ailesi istanbula dönmeye karar verdi.Biz de bekar hayatı yaşıyoruz.Bu arada onun sevgilisi var bana da sevgilisinin arkadaşını ayarlama çabasında...Neyse...İki gecem sahilde o kızla sevişme denemeleriyle geçtikten sonra eve döndüğümüzde ben bu işi kıvıramıyorum herhalde diye düşünürken içimi fena bir korku ve sıkıntı kapladı... 

Ertesi gün depresif bir modda dolanıyorum en sonunda arkadaşım baktı ben evden çıkmıyorum, sordu...Neyin var...Bir süre cevap veremedim...Sonunda O'na bir şey söylemek istediğimi ama bunun arkadaşlığımızı etkileyebileceğini söyledim...O da 
"Ne o lan...Top musun yoksa?" dedi...Ben bi anda gülsem mi ağlasam mı bilemedim... Sonra gerçeği öğrenince o da özür mü dilesem diye düşünmüş... 

Neyse...Hayatımda arkadaşlık kararı verdiğim için pişmanlık duymadığım iki kişiden biridir...Olgunluğu beni hayrete düşürmüştü...Başlarda dumur olduğu için bana kız ayarlamaya çalışmaya devam etmişti...Ama sonunda benimle Yılbaşında Neoya gelip (sevgilisiyle tabii) bir iki sevgilimle de tanışacak kadar olgun biri olduğunu kanıtlamıştı... 


Bu arada depresif takıldığım gece saat 4 sularında deprem olmuştu...Şu kimsenin unutamadığı 17 Ağustos Depremi...Yani "bi out oldum yer yerinden oynadı"

***

devam edecek tabii ki isterseniz hıh

(burada alıntıladığım tüm yazılar benim de bir zamanlar üyesi olduğum ve şu an aktif olarak kullanılmayan e-disco' daki çok değerli forum arkadaşlarıma aittir)

sizin de böyle açılma hikayeleriniz var ise bana yazabilirsiniz: ogaybende@gmail.com

Dolaptan Çıkış Hikayeleriniz - II - için tıkla >>>
Ogaybende Blog Yazarı

Ben Eşcinselim! Açılıp Saçılma




Açılmak - saçılmaktan kasıt bu yazının da, son günlerde ele aldığım aileye ve arkadaşlarımıza açılmalımıyız, gerek var mı, açılmaya karar verirsek neden vermeliyiz ya da neden açılmamalıyız ile ilgili yazıların devamı niteliğinde olması. Bilindiği gibi sol üst köşede de bir anket başlattım bu konu ile ilgili.

Peki bizler "eşcinsellik normal" diyoruz ama sanki anormalmiş gibi bunu çevremize söylemek zorunda hissediyoruz kendimizi. Sizce kendimize mi ötekileştiriyoruz? Yani bir heteroseksüel bize gelip ben kızlardan hoşlanıyorum yea diyor mu? da biz de demek zorunda hissediyoruz kendimizi. Belki de çevreden gelen karı - kız muhabbetinden, evlenme olaylarından ya da her birimiz ayrı rengiz bak ben de eşcinselim mesela demek için mi açılmamız gerekiyor. 

Veya eşcinsellik gibi ağır bir yükün altında kalmayıp bunu omuzlarımızdan atmak mı derdimiz ya da kendi kendimizi sözüm ona meşrulaştırmak mı? Eşcinsellik ağır bir yük mü sizce? ya da meşrulaştırılması gereken bir durum mu, zaten normal değil miyiz? bizim böyle hissetmemizi sağlayanlar onlar olduğu için mi, bu savaşımız. 

Aslında bizler normaliz ama onların gözünde anornal ve normal olduğumuzu anlatma çabası tüm bu yaptıklarımız. Senden ne farkım var demek bir nev'i. Ve heteroseksüel dünyanın gözünde hepimiz aynıyız heteroyuz ve o yüzden gelip biz heteroyuz demek zorunda kalmıyorlar bize ;) 

O yüzden ne açılmalıyız diyebilirim nede açılmamalıyız. Kişinin kendi vereceği kararı, bakın bugün sanal alemde bir haber dönüyor. İstanbul'da eşcinsel düğün. Elbette resmi bir birliktelik yok ama eş - dost - akraba - arkadaş katılımı ile şahane bir gece yaratmışlar kendilerine. Tebrik ediyor, bir ömür mutlu olmalarını diliyorum.



okulda çok yakın iki kız arkadaşım vardı onlar sürekli "senin sevgilin yok mu?","niye yok?" falan diye soruyolardı.ben de bi gün evet dedim sevgilim var 6 aydır birlikteyiz. sonra resmi varsa göstersene dediler. çıkarttım sevgilimin resmini gösterdim  yüzlerindeki ifade çok keyifliydi yaa wallahi sırf o ifadeyi bi kez daha görmek için herkese açılasım geliyo

***

Ne kadar mümkünse, o kadar, hatta onu biraz da zorlayacak kadar açılmamız gerekir. Eğer yeryüzündeki tüm eşcinseller, ki milyonlarca eder, aynı anda eksiksiz açılsalardı, ortada emin olun hiçbir problem kalmazdı. Her sülaleden, her apartmandan, her ofisten birden çok eşcinsel ortaya çıkardı ve dünyanın bunu olduğu gibi kabul etmekten başka şansı kalmazdı.

***

açılmanın gereksiz olduğu, bazı doğruların her zaman söylenemeyeceğini en azından herkes için aynı şeyler ifade etmeyeceğini söyleyen bir arkadaşımız ise olayı şu şekilde yönlendirmiş;

-Baba Fashion Tv yi açarmısın çocuk çok tatlıymış! 

-Anne akşama ben yokum bahsettigim çocuk vardı ya aslında o benim sevgilim onlara gidiyorum..haa bu arada akşam sevişicez. 

-Baba sana bahsettigim Bodrumda goturdugum aslında kız değildi o erkek! 


-Baba çok üzgünüm benim yüzümden kalp krizi geçirip öldün ama sadece sana dürüst olmak istemiştim! 

(olaya şu şekile müdahale edebilirim ki; açılmak demek onlara yatak odanızı da açıyorsunuz demek değildir ;) )

***

Neden bilmek zorundalar kimi ilgilendirir 24 25 30 yaslarında bı erkegın ilişkisi ailesi bile olsa kimene annnemiz babamız bizi dunyaya getirenler ama benım ozellıklede bellı bı zaman diliminden sonra hayatıma mudahale etmeye hakları olmalı mı benım sevgılım ilişkilerim kısacası özelim benden başka kimi ilgilendirir? buyudukce dahada inanıyorum bu düşünceye ben benim benim hayatım benim özelim ne ailemi nede cevremdekılerı ılgılendırır müdaheleye asla ızın vermem

***

Bugün Dünyanın neresinde olursak olalım bana göre, örflerin, adetlerin, ananelerin ...vs lerdeki çoğu kuralların temelinde Din yatmaktadır. Ve kendi dinim olsun diğer dinler olsun eşcinselliği yasakladığı için maalesef toplumdaki genel görüşü ve yargıyı değiştiremeyeceğizdir.... (02.08.2006 günü konu ile ilgili yazdığım yorumum)

***

en onemlisi ic rahatligi icin acilir bence. her ne kadar aslinda soylenicek bir sey olmasa da her seyi soyledigin insanlara soyleme ihtiyacindan soylenir. 

evde gay bi arkadasin varken en yakin dostlarin kapiyi calinca kapiyi acamamak yerine 'hosgeldiniz! bu da internetten tanistigim gay arkadasim!' diyebilmek icin. 

askini istedigine anlatabilmek icin. 

bu en yakin arkadaslarin arada sirada ortadan kayboldugunuzda nerede oldugunuzu bilebilmesi icin... internete cok girdigin icin hacker olmaya calistigini sanmamalari icin. 

en samimi ortamda bile can sikici kiz arkadas sorulariyla karsilasmamak icin ve yalan soylememek icin. 

canin dostunu kolundan tutup gay bar'a goturebilmek icin. 


yanlis anlasilmamak icin. anlasilmak icin.

***

Üniversiten'den çok yakın bir hetero dostuma yıllar sonra alkollü bir akşam açıldım. Bütün yılların bende biriktirdiği gözyaşlarına boğulmuştum. Hem rahatladım hem de pişman olmuştum. Hatta 3-4 ay ısrarla benle görüşme isteğine rağmen utancımdan görüşmemiştim. 
Şimdilerde acayip rahatım onunla paylaştığım için. Ama öyle herkese de açıklanamıyor ki, bunca yıldır kendi içimdeki tüm savaşlara rağmen normal olmadığımı düşündüğüm anlar da oluyor maalesef... 


Kolay olsa zaten bu konu tartışılmazdı diye düşünüyorum.

***

Açılıyorum çünkü, arkadaşlarımla sevgilimi tanıştırmak, sosyalleşmek için. Giz'i kapaklamaktan çok, konfora ulaşmak için... 

Açılamıyorum çünkü, "3. cins" diye adlandırıldığım, sanki insan değil de başka bir şeymişim gibi davranıldığım bir bakış altında olduğum için... 

Açılıyorum çünkü, gizlenmekten yoruluyorum. 

Açılamıyorum çünkü, gizlenmek zorunda bırakılıyorum. 

Pandora'nın Kutusu : 

Açıldığında ne olduğunu görmeden bilemeyeceğimiz vahim durum... 

***

açılmak ile ilgili derleniş olduğum forum yorumlarından bazılarını sizinle paylaştım. Belki bu başlığa devam ederim şimdilik bu kadar yeter. Hea bana açılma yöntemi söyle ogaycim diyenler için buyrun :D (yerse tabi :D)





Dolaptan Çıkış Hikayeleriniz için TIKLA...
Ogaybende Blog Yazarı

Kaç Yaşındasın? Anketi Sonuçlandı!




Cinsel yöneliminiz nedir? adlı anketten sonra 2. anketimizde sonuçlandı. Bu ankette de 15 gün boyunca bloga gelen ziyaretçilerimize "Yaşlarını" sorduk. Bakalım blogumu hangi yaş aralığı daha yoğun ziyaret ediyor.

15 gün içerisinde 157 kişi oyunu kullanmış. Buna göre;

17 yaş altı   45 kişi  (enem +18 lere dikkat)
18-24 arası 80 kişi  (ki en çok bu yaş gurubu)
25-34 arası 22 kişi  (bende bu guruptayım :D)
35-44 arası   6 kişi 
45 yaş üstü   4 kişi 

olarak seçimini yapmış. 112 kişi 18 yaş ve üzeri. 15 gün içerisinde katılım mı azdı yoksa bu kadar mı trafik oldu bilemem ama o benden sonraki 21 kişi ile irtibata geçebiliriz ahahah :D

Katılımlarınız için teşekkür eder, yeni anket sorumuz ile sizleri bir 15 gün boyunca daha baş başa bırakmayı bir borç bilirim :P

Bu sefer sizlere Ailenize veya arkadaşlarına eşcinsel olup olmadığınızı söylediniz mi, gerek var mı gibi soruların olduğu aşağıdaki anketi hazırladım. Buyrun ;) yine sol üst köşede.



Ogaybende Blog Yazarı

Ne izledim: Hoje Eu Quero Voltar Sozinho (2014)



(The Way He Looks)

Evet yeni bir film ile yine karşınızdayım. İsmi Türkçe'ye Bügün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum olarak çevrilen film Brezilya yapımı. Elbette film içerisinde eşcinsellik de olduğundan dolayı yine blogumda bulunmaya hak kazandı :P

Fazlaca durağan ilerlese de bir engellinin gözünden yaşamayı, özgür olmayı, hor görülmeyi (bullying) ve kendini keşfini izliyoruz. Filmi izlerken bazı yerlerde sinirlerinize hakim olmanız gerekiyor zira "lan nasıl insanlar var şu dünya da amk" diyebileceğiniz insanımsıları da güzel yansıtmış ekrana. Ana karakterimiz gözleri görmeyen bir engelli. 



Ve eşcinseller olarak öncelikle görünüşe önem verdiğimiz bir gerçek. Kendimiz ile barışık olalım olmayalım her yakışıklıyı benim olsun isteriz :O (o.O) oysa bizlere gerçekten hakedeceğimiz değeri veren kişi ise hep unutulan kıyıda köşede kalan olur. 

Ayrıca görmeden birisini çekici bulmak hatta eşcinsel duygular beslemek hemcinsine yönelmek? Demekki her şey; görmek, seks ve libidodan ibaret değil. Eşcinsellik cinsel arzudan çok öte. Görürsün ve arzularsın. Ama duygular öyle mi?

imdb den 8.3 alan filme benim puanım ise 7 en azından bana yukarıda yazdığım duyguları hissettirdiği için.


Bu çocuk nereye bakıyor (o.O) :))

iyi seyirler...

Ogaybende Blog Yazarı

Bir MiM' in Başına Gelenler


Selam;

Efenim hatırlarsanız Haziran ayında bir mim oluşturmuş, baya bir eşcinsel blogu gezdikten sonra rafa kalkmış idi. Lakin eşcinsel bloglar harici artık nereden fırttı veya birisi görüp aldı ise benim o MiM hetero bloglarına da gitmiş. (o.O)

Tamamen tesadüf eseri kendi mim'imle karşılaşıp cevapları ve yorumları okuyunca ben yandaki velet gibi oldum desem yeridir. Bknz. Temsili :D

Efenim bu mim'i kim hazırlamış, homofobik bir mim (hönk), ötekileştiren mim, kesin bir eşcinsel yazmış, ay sorular hep cinsellik çağrıştırıyo gibi gibi yorum ve yazıları okudum :D löl 

Benim blogumu, yazım tarzımı bilmeyen kişiler için sorular ve cevaplar biraz tuhaf kaçmış olabilir tabii ki. Eşcinseller arasında çok rahatlıkla anlaşılabilecek sorular. :P

Siz merak ettiniz tabi hangi mim di acaba :) Yine benim bol şartlı şurtlu mimlerimden olan şu mim efenim; 



Hani içinde; 

exten next olur mu?, 
İç çamaşırına dikkat eder misiniz?, 
pisuvar takıntınız var mı?, 
eşcinseller narsistmidir?,
harem kursan kimi alırsın,

bla bla soruları olan. Peki diğer hetero diyebileceğimiz bloglar bu sorulara nasıl cevap vermişler, özellikle bizi ilgilendiren kısımları alıp yayınlıyorum. Hem mim cevabı hem de yorum olarak. Bloglardan direk copy-paste yaptığım için bazı yazılar tuhaf gözükebilir.



Mim için düşüncelerim, çoğu blogger'da olduğu gibi baya tuhaf olması. Yani soruları falan görünce ilk bir kalıyor insan. Ama olsun diyerek başlıyorum mime. 

2- Eşcinseller arasında marka takıntısı var mı? Giyimine özen gösteren sadece eşcinseller mi? Dar pantolon giyen biri hakkında hemen eşcinsel bu diye düşünür müsün? Örneğin iç çamaşırı alırken aldıklarına dikkat eder misin yoksa don olsun derli toplu tutsun mu?

Şimdi ilk olarak sorunun çok saçma geldiğiyle başlıyorum. Eşcinseller arasında bir marka takıntısı olduğunu ya da giyimine özen gösterenlerin bir tek onlar olduğunu düşünmüyorum. Belki eşcinsel erkekler diğer erkeklere göre biraz daha bakımlı olabiliyor diye böyle bir önyargı oluşmuş da yanlış bence. Marka takıntısı veya giyime özen gösterme her insanda olabilecek bir şey. Böyle bir ayrıma ne gerek var ki?
Dar pantolon giyen biri hakkında da öyle düşünmem.

8.Sizce eşcinseller narsist midir?

Niye olsunlar ki?
Bir de şu soru tipini sevmedim. "Sizce eşcinseller böyle mi, şöyle mi..."
Ya toplumu niye böyle ayrıklaştırıyoruz ki? Niye illa ki "biz ve onlar" diye bir şey olmak zorunda?

bu da yorumlardan;

Dördüncü Tekil Şahıs16 Haziran 2014 12:11
Teşekkür ederim cevapladığın içiinn :)
Herkes gibi sen de soruları tuhaf bulmuşsun. Neredeyse her soruda bir ötekileştirme ve mantık hatası var :)
Deep'in mimini çok sevimli buldum ben :)

(bu yorum ve diğer yorumlar için açıklayıcı olduğunu düşündüğüm yukarıdaki giriş yazımı okumanız yeterli )


Mim eşcinsellere yönelik sorular içeriyor daha çok.  Tabi ki  bu blogda mim ayrımına yer yok :) 

2-a) Eşcinseller arasında marka takıntısı var mı? 

Bu soru biraz uzun olduğu için ben şıklara ayırdım. Çünkü sorunun uzunluğu sinirlerimi bozdu :D
Her insanın marka takıntısı olabilir. Bunun eşcinseli osu busu falan yok. Eşcinsel tanıdığım kimse olmadı. Eğer bu konuda genel bir takıntıları varsa da bilemiyorum.

    b-)Giyimine özen gösteren sadece eşcinseller mi?

Ne alakası var şimdi allasen. Eşcinseller harika giyiniyor da biz paçoz muyuz yani :D
Tamamen kişisel bir tercih giyime özen göstermek. Eşcinsellikle tabi ki alakası yok. 

    c-)Dar pantolon giyen biri hakkında hemen eşcinsel bu diye düşünür müsün? 

Biraz da pantolonun darlık oranına bağlı  :) Eğer çok darsa tabi ki aklımdan geçer. Geçmez dersem yalan olur :)

8-Sizce eşcinseller narsist midir?

Narsist olmanın da eşcinsellikle yada herhangi bir tercihle alakası yok bence. Tamamen insanın kendi karakterine ve düşüncelerine bağlı. Herkesin narsist olma ihtimali vardır.

Aa bitmiş mim :) İyiydi hoştu da neden sorular eşcinseller şöyle midir böyle midir şeklinde anlayamadım. Belki de toplum önyargılı olduğu için buna yönelik bir mimdi bilemiyorum. Ama herkesin kendi tercihi kendi hayatı. Keşke farklılıklara biraz daha hoşgörüyle yaklaşabilsek.

(aç parantez eşcinsellik bir tercih değildir belirtmeden yorumlar kısmına geçmeyeyim)


Merhaba. :)

Bu mimi yaparken bana fenalıklar geldi. Özellikle 2. Ve 8. soruları yanıtlarken çok sinirlendim. Sanki eşcinseller farklı bir uygarlıktan geliyormuş gibi hissettirmeye çalışmışlar soruları sorarken. Bana öyle geldi.


Yorumların tamamını okumadım ama şimdiye kadar gördüğüm en amaçsız mim. Yine de sabırla yorumlamışsın tebrik ederim. Eşcinselleri yüceltiyor mu toplumdan dışlıyor mu belli değil. Tek kişilik harem olayı da çok ilginçti :)

((o.O) üstüme iyilik sağlık)

MiM i cevaplayan blogger arkadaşlarımızdan çoğu kadın olduğu için tuhaf kaçmış olabilir. Aslında heteroseksüel erkekler nasıl cevaplar vermiş ona bakmak lazım.(BULAMADI) :)

MiM genelde anime severler arasında gezmiş :) Neyse devam edelim;


2. Eşcinseller arasında marka takıntısı var mı? Giyimine özen gösteren sadece eşcinseller mi? Dar pantolon giyen biri hakkında hemen eşcinsel bu diye düşünür müsün? Örneğin iç çamaşırı alırken aldıklarına dikkat eder misin yoksa don olsun derli toplu tutsun mu?

En son gay bara gittiğimde o kadar çok kaytan bıyıklı, kamyon şoförümsü, rakısının yanına peynir isteyen adam vardı ki ortalıkta, "giyimine özen gösteren, dar pantolonlu gay arkadaşlarımız" biz iki kadının etrafına bariyer oluşturup tuvalete yalnız gitmemize dahi izin vermediler. Bir de fırça yedik "Elinize kolunuza hakim olun, seksi dans yapmayın, bu adamlara kadın-erkek-su damacanası farketmiyor" diye.


Soruya çemkirecektim aslında, sonra bütün soruları tekrar okuyunca sanki gay komünitisi kendi içinde sormuş gibi geldi. Neyse efendi gibi cevap vereyim ben. Eşcinseller sadece büyük şehirlerde yaşayan, onur yürüyüşlerinde parlak renkli kıyafetleriyle ortaya çıkan bir "tür" olmadığından ve kasabınız, manavınız da gay olabildiğinden, marka takıntısı vardır, belki yoktur, bilemiyorum. Benim arkadaşlarımın bazıları iyi giyinir hakikaten, iyi işlerde çalışıp iyi para kazandıkları için istedikleri gibi harcayabiliyorlar çünkü. Bazıları da bir pantolon-bir gömlek yaşayıp daha bilimsel işler yapıyorlar. Kişisel kanaatim bu tip soruları eşcinsel yerine heteroseksüel kelimesini koyup bir kere de öyle sormak yönünde, o cevap ne kadar manasız olacaksa bu cevap da o kadar manasız. Zira soru biraz manasız. 


Dar pantolonların cinsel yönelimle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. İç çamaşırı alırken, aldığım şeyin iç çamaşırı olmasına azami dikkat gösteririm.

(aç parantez: aslında bu arkadaşımız olayı çözmüş teşekkür ediyorum, hatta yürüttüğü mantıkta çok yerinde. Diğer taraftan gay bar diye mahalle kahvesine mi gitti ne yaptı onu çözemedim ben)

bir erkek blogger da cevaplamış mim'i. Onu da misafir edelim bakalım;


2) Eşcinseller arasında marka takıntısı var mı? Giyimine özen gösteren sadece eşcinseller mi? Dar pantolon giyen biri hakkında hemen eşcinsel bu diye düşünür müsün? Örneğin iç çamaşırı alırken aldıklarına dikkat eder misin yoksa don olsun derli toplu tutsun mu?

Marka takıntısının yönelimlerle ya da cinsiyetle filan ilgisi olduğunu sanmıyorum. Biraz insanın yapısıyla alakalı. Sosyolog falan olmadığım için bir topluluğa dair büyük tespitler yapamam fakat dışardan gördüğümüz kadarıyla markalara özen gösteriyorlar.

Çevremde bir sürü giyimine özen gösteren erkekler/kadınlar var ve bildiğim kadarıyla eşcinsel filan da değiller. İnsanın içinden gelmeli bu işler. Ben mesela hiç özen göstermiyorum :D Sadece çok özel günlerde (sormayın onları).

Dar pantolonu kim giyer bilemem; ama işi zor söyleyeyim. Bir erkek olarak gözüm yemiyor o işi :D

Don olsun derli toplu tutsun; ama slip giymeyin beyler söyliim de. İlerde "sıkıntı" yaratabiliyormuş. Boxerdan şaşmayın.

7) Pisuvar takıntınız var mı? Beden eğitimi dersleriyle aranız nasıl?

Şu yaşıma geldim böyle şey duymadım arkadaş. Hemcinslerimin böyle bir takıntısı mı varmış? Kim duymuş? Ben de yok bildiğim kadarıyla. Ama vaktiyle bir yerde duymuştum. Ünlülerden (Amerikalı) bazıları evlerine pisuvar koyduruyormuş. Yine de eklemekte fayda var. Kamu spotu niyetine. Pisuvarlar çok sağlıklı değil gençler.



ve bu şekilde gidiyor işte. Genel olarak homofobik bir tavır görmesem bile soruların bir eşcinsel blogundan çıktığını farkedemeyen kişiler genel de "bu ne yia" kafasında takılmışlar. :) bir çok blog yayınlamış hepsini buraya alamayacağım zaten ilgili yorumlardan merak edenler ilgili bloglara gidebilirler. 

Yukarıda da belirttiğim üzere;

Eşcinsel bloglar arasından sıyrılıp diğer bloglara kadar gitmesi ve dikkate alınması ilginç, Beni, blogumu ve de yazılarımı, yazım tarzımı bilmeyenler için bu sorular tuhaf gelebilir. MiM deki sorular biz eşcinseller arasında oldukça kolay anlaşılabilecek cinsten sorular. Ayrıca eşcinselleri ötekileştirmek bir tarafa "böyle böyle düşünüyorlar sen bu konuda ne dersin" vari sorular. 

;)
Ogaybende Blog Yazarı

İlişki Esnasında Anal Kilitlenme Oluyor mu?




ahaha başlığa bakıp "yok artık" demeden önce aşağıyı okuyun :)) Maviler şu anki duygularım ;)

anon-53f34ccb439b8: pasıf aktıf
ogaybende: o ne

anon-53f34ccb439b8: sikilen siken
ogaybende: illa bir taraf olmak mı lazım

anon-53f34ccb439b8: ap de var
anon-53f34ccb439b8: siken sikilen
ogaybende: anladım
ogaybende: sen nesin peki

anon-53f34ccb439b8: aktif
ogaybende: gay misin
ogaybende: biseksüel mi

anon-53f34ccb439b8: herkesi beceririm
anon-53f34ccb439b8: kız travesti erkek

ogaybende: anladım benim hiç tecrübem yok ama

anon-53f34ccb439b8: yaş kaç
ogaybende: 19 (yersen :D)
ogaybende: senin
anon-53f34ccb439b8: benımde 19

ogaybende: eee bu yaşta nasıl o kadar tecrüben oldu
anon-53f34ccb439b8: 2 erkek 2 travesti
anon-53f34ccb439b8: kızların sayısını bılmıyorm :D
ogaybende: :P

anon-53f34ccb439b8: hiç götüne parmagını soktunmu
ogaybende: neden sokmam mı gerekiyor  (ahahah kezbanlık forever)

anon-53f34ccb439b8: dener insan yanı zevk alıyormuyum almıyorum dıye
ogaybende: anladım bilmem hiç denemedim ama alırım sanırım 
ogaybende: bana öyle geliyor yani
ogaybende: sen hiç soktun mu

anon-53f34ccb439b8: yok
ogaybende: hımm neden aktif olan tabi
ogaybende: düşünmez öyle şeyi doğru

anon-53f34ccb439b8: kamera
anon-53f34ccb439b8: var mı
ogaybende: kamerasız bilgisayar mı var :)

anon-53f34ccb439b8: açalım mı benımkını gormek ıstermısın :)  (o.O)

ogaybende: bir şey daha sorucam peki aktifken hiç kilitlenme oluyor mu
anon-53f34ccb439b8: nasıl yanı
ogaybende: geçen bir arkadaş demişti korkmuştum pasif olan heyecan ve stresle kasıyormuş kendini ve öyle kalıyormuş (puhahahaha)

anon-53f34ccb439b8: yok be :D
ogaybende: bilmeyince :/

anon-53f34ccb439b8: kamerada
anon-53f34ccb439b8: götünü
anon-53f34ccb439b8: gösterırmısın

ogaybende: neden ki?
ogaybende: fark edermi göt göttür işte :D (ahahaha)

anon-53f34ccb439b8: olsun
anon-53f34ccb439b8: sana götüne parmak sokmayı ogretırım
anon-53f34ccb439b8: alışırsın .D

ogaybende: hımmm
ogaybende: parmak ile sik çok farklı ama ya parmakla nasıl kıyaslanır ki (ahaha kezbaius forever)

anon-53f34ccb439b8: parmakla alışırsın
anon-53f34ccb439b8: direk büyük birşey girerse nebılım belkı acı olabılır :D
ogaybende: büyük derken :D 
anon-53f34ccb439b8: parmak kac cm yarrak kac cm :D 
ogaybende: ahaha anladım :))

anon-53f34ccb439b8: hadi
anon-53f34ccb439b8: ver skype acak

ogaybende: şu an salondayım ve güleceksin ama annem arkada fasulye ayıklıyor :D (lol)
ogaybende: ekranda görürse sorun çıkar
ogaybende: biraz sonra mutfaga geçer

anon-53f34ccb439b8: baska odaya geç
ogaybende: masaüstü pc nasıl taşıyayım :D

ogaybende: peki hiç seninle ilkez birlikte olan birisi oldu mu
anon-53f34ccb439b8: nası
ogaybende: tecrübeli pasif ile ilk kez pasif olan farklıdır yani
anon-53f34ccb439b8: yok olmadı
anon-53f34ccb439b8: belkı sen olursun :p
ogaybende: :)) ama tecrübe
ogaybende: yani o pasifliği iyice öğrenmiştir (o nasıl bir şey oluyorsa artık :D)

anon-53f34ccb439b8: ne varkı be pasıflıkte :)
ogaybende: parmak diyosun sik diyosun kafam karışıyo :D (loool)

anon-53f34ccb439b8: bak sımdı :D 
anon-53f34ccb439b8: git bi parmagını sokmayı dene 
anon-53f34ccb439b8: bide evde büyük birşeyi sokmayı dene anlarsın :D
anon-53f34ccb439b8: içine ilk once 20 cm almak mı ıstersın 10 cm :D

(evde böyle saçma sapan şeyler denemeyin)

ogaybende: 20 cm sik mi olur be
anon-53f34ccb439b8: olur tabi :D
ogaybende: zenci ise olur :D
anon-53f34ccb439b8: benımkı 17 :D 

ogaybende: prostata kim baskı yapsa hoşuna gider yani hetero bir erkek veya full aktif bir erkek bile parmağını soksa hoşuna gider bence (full aktif ahahah)
ogaybende: sen gay misin peki?

anon-53f34ccb439b8: yok degılım
anon-53f34ccb439b8: ama yaparım :D

ogaybende: o nasıl oluyor ya gay olmayan birisi bir erkek ve bir erkekle yapacak ?
anon-53f34ccb439b8: ama oncelık kız ve travesti :D

ogaybende: gay pornosu izliyor musun?
anon-53f34ccb439b8: yok
anon-53f34ccb439b8: igrenç gelıyo 
anon-53f34ccb439b8: bır erkekle opusmek ıy hıc sevmem :D

ogaybende: o zaman nasıl bir erkekle birlikte olucan

anon-53f34ccb439b8: işte
anon-53f34ccb439b8: yalaması ve sokmam 

ogaybende: haa sen hiç bir şey yapmıcan o seni yalıcak vs öyle mi
anon-53f34ccb439b8: yes :D

ogaybende: hımmm böyle bir erkek nereden bulucan ya bence sen hiç bir erkekle birlikte olmadın
ogaybende: onun sikine de mi dokunmazsın hiç
anon-53f34ccb439b8: dokunurm yalarım

ogaybende: e tamam bence sen biseksüelsin
anon-53f34ccb439b8: ne alaka :D
ogaybende: sonuçta bir erkekle birlikte olabiliyorsun
ogaybende: sadece sikiciyim ben demek kendini kabullenmemek demek

ve arkadaş sohbeti kapattı. Bunu niye paylaştım dikkat edin kimlerle görüştüğünüze, bu tarz piyasa elemanları da var. Ve en olmadık yerde homofobileri hortlayıp size zarar bile verebilirler. 

Yukarıdaki örnekte de; daha ne olduğunu bilmeyen, içindeki hislerini bastırmış ama azdığı zaman hisleri su yüzüne çıkan, işi bitince de bastırdığı duygularını tekrar eski yerine göndermeye çalışan insansılar "bunun suçlusu sensin" diyerek homofobilerini üzerinize kusabilir. 

Ogaybende Blog Yazarı

Ne izledim: Ai Hen Lan (2011)




Love Actually Suck (o.O)

Yeni bir film ile karşınızdayım efenim. Eğer izlediğim bir film bloguma düşüyor ise bilin ki LGBT içeriklidir. :P Made in PRC :D Çin malı bir filmimiz var bu sefer elimizde. Tam bir aile filmi açın izleyin (yerseniz ahahaha)

Çoğu uzakdoğu filmini izlerken gerek konuşmalarından gerekse ağlıyor mu gülüyor mu üzüldü mü kızdımı mimiklerinden anlayamadığımdan dolayı çabuk sıkılırım :) (Kore filmleri hariç hıh) (korelinin de taşı tam taş oluyoru çirkini de tam çirkin (töbe çirkin demeyelim de arzular şelale dedirtmeyecek diyelim) ortası yok :P)

Neyse film hakkında Türkçe sayfalarda pek bir bilgi yok sonra görürsünüz falan izlemeye kalkarsınız en azından burada bilgisi olsun.

Filmin konusu erm konulu porno :D ahahah

imdb'den film etiktlerine bakarsanız ne dediğimi anlarsınız. Filmde eşcinsel ilişki, (gay- lezbiyen), ensest ilişki, öldüresiye seven ilişki, ölü sevici (yok o kadar değil) töbe töbe her nane var :) filmin derdi neydi ne anlatmak istiyordu bilmiyorum ama sonuna kadar izledim :O film çok ilginç başlıyor aslında spoiler falan değil çünkü filmin gerisinin bu sahne ile bir alakası yok.

Bir düğün, ekrana ise evlenecek olan çiftlerin birlikte çekindikleri fotoğraflar geliyor duygusal duygusal. En sonunda ise ekrana bir cıbıl erkek giriyor bu cıbıl erkeğe de birisi oral yapıyor :O bilin bakalım damat hangisi :D

filmin imdb puanı 4.3 (163 kişi oylamış) benim puanım ise 4 diyelim.



iyi seyirler.




Ogaybende Blog Yazarı

Abla Ben Eşcinselim Erkeklere İlgi Duyuyorum




Herşey lise çağlarındaki arayışlarımın farklı oldugunu sezinlememle başlamıştı. Ne yapılır böyle durumlarda? Kime ne söylenir bilinmezliği vardı içimde. Aileme söylesem ya farklı anlarlar beni yada farklı yaşamaya mecbur bırakırlar diye düşüncelerim vardı. Nitekim sonuçlarına katlanmak gerekirdi diye söyleniyordum içimden. Lise bitseydi de özgürlüğümü kazansaydım düşüncesini beynime kazımıştım ama özgürlügün zor oldugu yerlerde “özgürce yaşamak”lafı ağır geliyordu kimi zamanlar. Hep içimde nükte kalmıştı. 

Açıklamalıyım söylemeliyim birilerine.

Üniversite çağı gelmişti sonunda. Başka bir şehirde başka bir hayata başlamak ne kadar çekici geliyordu. Çocukluğundan vazgeçip artık büyük düşünmeliydim sanırım. O zoraki heteroseksüel hayattan vazgeçip ben olma duygusu vardı hep. Çevremde kendini özgürleştirmiş yaşam biçimleri vardı. Görüyordum onları ama hep tepkilerden önyargılardan ve korkularımdan dolay görmemezlikten geliyordum. Aşık oluyordum ama kendi içimde başlatıp kendi içimde bitiriyordum duygularımı. İçine kapanık yaşam biçimini dışa vurmalıydım. Birisine ihtiyacım vardı. Aslında onunda bana ihtiyacını sezinler gibi olmuştum. Korkuları yenme zamanının geldigini kendime kabullendirip dışa açılma zamanı gelmişti. O zaman bu kadar basit degildi birilerini bulma veya tanışma.

Kendini rahatça ifade eden bir arkadaş vardı okulda. Ona gitmeyi kafama koyup açılacaktım. Yanına yaklaştım ve onla konuşmam gerektigini söyledim. Evine davet etmişti beni. Akşama kadar kararsızlığım yine ön plana çıkmıştı. Gidip gitmemek vardı içimde. Karar zordu ama dogruydu benim için. Gitmeliydim ve ondan bana yardım etmesini istemeliydim. Evine gittigimde güzel bir karşılamadan sonra konumuza gelmiştik. İçimdekileri anlatırken sanki can dostum gibi beni dinliyordu. Evet dedi sende geysin. Ben zaten kabullenme aşamasını çoktan geçtiğimi ama konunun ön yargılar, korkular ve aile baskısı oldugunu söylemiştim. Bana aile olayının zor oldugunu sadece bu yüzden ailesinden ayrıldıgını söylemesi korkularımı arttırmıştı. Bilmeliydi birileri benim eşcinsel oldugumu ve artık biliyordu da. Yeni arkadaşlıklar sayesinde yeniden kendimi bulma vardı artık. Biraz daha rahatlamıştım.

Ailemin yanına gittigimde ise sıkıntılar artıyordu. Beklentileri ve istekleri farklı ama benim yaşadıklarım ve yaşamak istediklerim çok farklıydı. Ailemin bilmesini o kadar çok istiyordum ki ama korkularım yüzünden hep içine kapanık çocuksu tavrımı yansıtıyordum onlara. Okulun da bitmesini hiç istemiyordum. Çünkü okul bittiginde yine üniversite öncesi yaşadıklarım beni bırakmayacak ve eski halime dönmekten korkuyordum. Heteroseksüel yaşam bana göre hiç degildi. Üniversite son sınıfa geldigimde okul bitecek ailemin yanına tekrardan yerleşecem ve zor olan hayata başlama düşüncesi sıkıyordu beni. Ailede benden hariç bir ablamın olması bizimkilerin erkek evladı düşüncesiyle benden beklentilerini artırıyordu. Babam heteroseksüel hayatı benimseyen biriydi. Eşcinselligi bir defa konuşmaya kalkmıştım ki ne oldugunu anlamadan tepkilerin dozunu aşırmıştı. Annemse kendi halinle ev hanımı ama çocukları için hayatını adardı. Ablama açıklamalıydın kendimi.



Ara tatilde ablamla konuşmam gerektigine vardım. Ablama nasıl söyleyecektim konuyu nasıl açacaktım onu bile bilmiyordum. Sıkmacalı bir tavırdan sonra tüm cesaretimle konuşmaya karar verdim. Evde kimse yokken açtım konuyu. 

“Abla sana bir sır verecem ve bunu saklamanı rica ediyorum. Kendimden eminim çok zorluklar çektim söylemek söylememek arasında gidip geldim ama sana güvenmeliyim ve ailemden biri bilmeli bunu o da sensin. Abla ben eşcinselim erkeklere ilgi duyuyorum.” 

diye söyleyince yediğim tokadın acısını hala hissederim. Anlayış gösterecegini bende beklemiyordum ama zor oldu onun içinde. Daha sonraları konuştugumuzda yavaş yavaş oda beni kabullenmişti. Babam bilsemi veya annemin haberi olsa ne derdi diye ikimiz düşünüyorduk artık. Sonra karar aldık onların bilmesi gerekmiyor. Ben hayatımı yaşayacam özgürce ama bu özgürlük kısıtlı olacak. Özgürlügün kelime anlamını yitirdigi yerlerde özgürce yaşam saçma geliyordu bana. Ailemin yanından uzaklaşıp başka bir şehirde çalışıyorum ve yaşıyorum artık.

Babam vefat ettiginde en çok ona kendimi açıklamamak üzmüştü beni. Anneme de geçen sene söylemiştim eşcinsel oldugumu. Kabullenmedi ilk başta 4 ay kadar konuşmadı benle ama evlat tatlıdır anneler için. O da annelik duygularına mı yenik düştü yoksa benim eşcinsel oluşumu mu kabullendi hala bilmiyorum. Söyledigi bir tek kelime sakın Antakya’ya geldiginde bu tavırlarını dışarıya yansıtma oldu. Söz verdim ona özgürlügün kısıtlı oldugu yerlerde artık bende kendimi kısıtlıyorum. Umarım şu son günlerdeki tartışmalar daha fazla saçma olmadan insanların eşcinselleri hastalıklı gösterme çabaları son bulurda toplum kendi önyargılardan vazgeçer ve herkese cinsel eşitlik hakkı tanır. Son olarakta bana göre eşcinselleri hastalıkları gören zihniyetlerin hastalıklı bireyler oldugunu söylemek istiyorum.

Kaynak

Evet konu bana aitmiş gibi giriş oldu ama kaynağını göstermiş olduğum siteye bir arkadaşımızın göndermiş olduğu açılma hikayesi idi. Site admininden izin alarak buraya da aktardım. Malum açılma ile ilgili yazılarımı yeni yazdım ve bununla ilgili dökümanları denk geldikçe sizlerle paylaşıciiim.
Ogaybende Blog Yazarı