Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Dizide Oynuyorum Oleyyy -MİM-


Evet ne vakittir yazmıyorum bir şeyler yazayım bari derken "dur lem bi mim yapayım üzerine ölü toprağı serpilmiş bloglar da canlansın hem eğlenceli de olur" diyip bir MİM yapmaya karar verdim.

Heh hepinizde inandınız dimi buna YALAN derdim milletin içinde yatan hislerine parmak basmak dökülün bakalım içerikli MİM in kurallarını koyuyorum tabii ki MİM oluşturucu olaraktan

1. MİM i pasladığımız blogger bu kurallara uyacak ve MİM inin girişinde de belirtecek +benim yukarda yaptığım gibi MİM i görünce ne düşündüğünü de yazıcak (örn. tee allam nelerle uğraşıyoruz gibi)

2. MİM sadece 3 blogger'a yollanabilecek, daha fazla bloga ulaşması için de ne yapıyoruz okuduğumuz bloglarda bu mim in yollandığını gördüğümüz bloggerlara tekrar yollamıyoruz !

3. Adettendir diyip girişte blogu paslayana teşekkür ediyoruz (dudak hafif bükülür emeennn diye de seslendirmesi yapılır teşekkür esasında da :))

4. Yazılanlar mutlaka -yerli oyuncu- olacak ve illa bir dizi de oynamış olacak dizi adı da yazarsanız pek makbule geçer.

5. ayh ben hepsiyle de yatmak istiyorum amaağğğ diyip kural ihlali yapıp 3 ü aşmıyoruz +2 si ile sadece öpüşme rollerine izin veriliyor olacak sadece 1 si ile sevişme sahnesi çekebileceksiniz (ipnelik diil mi ahahahah)

6. MİM sonunda belirtiyoruz adı geçen ve resmi yayınlanan oyunculara hiç bir şekilde cinsel yönelimi eşcinseldir yaftası yapıştırılmamıştır amaç sadece saf duygulardır :)))

7. MİM sonunda da bir blogger a -SEVİŞME- sahnesinde oynamasını istediğiniz 1 oyuncu hedaye ediyorsunuz.

8. ve en önemlisi bu mimi yazarken hangi MODE da olduğunuz :))

9. YUH artık diyorsunuz ama bu madde isteğe bağlı DİZİNİN ADI ve KONUSU nasıl olurdu :))

eh başlayabiliriz, maddelerin içinden çıkabildi iseniz -lol-

3 ten geriye gidiyoruz :))

Efendim dizi ayağına (hayır feriha bile dizi ayağına kıvanç tatlıtuğ, çağatay ulusoy vs öpüştü yani hıh) beğendiğim oyuncuları ve içimdeki fesat duyguları döküyorum efendim. :))

- Ergen Stayl Mode ON
- Halamın Bıyığı Olsa Amcam Olurdu Mode ON
- Dizi bahane oyuncular şahane Mode ON

3. sü;

Dizinin Adı: KARABASAN (o.O)


Diziin Konusu: İçinde yaşadığı buhranlardan kurtulamayan ve eşcinselliğini bir türlü kabul edemeyen oyuncumuz hastane asansöründe aynı hastanede çalışan Doktor (bu ben oluyorum) ahahaha ile asansörde devamlı karşılaşmaktadırlar. Bir gün öyle bir an yaşanır ki asansörde istem dışı bir öpüşme gerçekleşir :O lol tabii doktor bu durumdan memnundur ama oyuncumuz değildir içindeki karabasanları dışına saçmaya başlar ve tehlikeli bir homofobik olur (bol keseden yaz yavrum atış serbest) ve ilk hedefide doktordur (töbe o.O)

Oyuncumuz: Serkan ŞENALP (Hayat Devam Ediyor adlı dizide oynuyor ilk bölümünü izledim sonrada izlemedim kendisi sakat ne hikmetse; oysa akraba evliliği yaptığı kadının çocuklarından biri sakat olmalı idi İzmir li kumadan olan serkan diil o yüzden sinir oldum du hatta)


2. si;

Dizinin Adı: YOLLU YOLUNDA GEREK (ahahahaha)


Dizinin Konusu: Adındanda anlaşılacağı üzere burada "yollu" oyuncumuz oluyor o bar senin bu bar benim gezen egoları tavan yapmış her sabah kalktığında yanında yatanın kim olduğunu hatırlamayan bir tip. Zaman böyle akıp giderken bir gün benle karşılaşıyor (buyur burdan yak) ben ise barın birinde barmen olarak çalışmaya girmişim anadolunun saf delikanlısı yeni düşmüş yani (yersen) tabii bu hızlı çapkın arkadaş bizi de götürmeye çalışma esnasında arkadaş oluyoruz ama ben "göster ama elletme" modundayım. (heh ben de yedim biraz sonra yayınlayacağım oyuncu gibi biri olacak ve gösterip elletmicem olduuuuu yan cebime koy) ehem ne diyorduk :D evet en nihayetinde ben deli gibi aşık olsam da "bunun gittiği yol yol değil" diyip son sahnede "öpüşüyoruz" ve ben köyüme geri dönüyorum :((( 

sadece 1 kişi ile sevişme sahnesi çekebileceğimizden mütevellit bu arkadaşta sadece öpüşme rolüne kurban gitti :((

Oyuncumuz: Seçkin ÖZDEMİR (kendisini ilk Neo rolüyle Muhteşem Yüzyılda görmüştüm şimdi ise Al Yazmalım da oynuyor)

Kendisini 1. sıraya mı koysam 2. sıraya mı koysam diye bir ara cebelleştim kendi içimde;


vee sona geldik hem öpüşürüm hem sevişirim araya yastık neyinde istemez (onlar bayılıyordu tabi sana ahaha) neyyysee;

1. si;

Dizi Adı: Aşklar Tesadüfleri Sever (lol)

Dizi Konusu: Adını Feriha Koydumu al bu diziye yapıştır işte ahahahaha

Oyuncumuz: Eh o kadar kopya dan sonra adını yazmaya bile gerek yok :D))) özellikle mimikleri çok hoşuma gidiyor kendisi Francisco Lachowski ye benzerliği ile de öne çıkıyor (mimik göz yapısı vs)

Çağatay ULUSOY


sıra geldi hangi blogger'a hangi oyuncu ile oynama şansı veriyorum'a :))

ev oğlanı

oyuncusu ise;


ahahahaha :))


- Ergen Stayl Mode OFF (bırak ergeni ilkokul talebesi gibi hissettim kendimi)
- Halamın Bıyığı Olsa Amcam Olurdu Mode OFF
- Dizi bahane oyuncular şahane Mode OFF

UYARI: Yukarıda adı geçen oyuncuların cinsel yönelimleri bilinmediği gibi ne beni ne de başkasını alakadar etmez. Burada adlarının geçmiş olması onların Cinsel Yönelimlerinin eşcinsellik olduğu anlamına da gelmez. 


top sizde; ev oğlanı, bi gay, marjinal kezban :))

O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Muck! Erotik Bakış ve Duruş


Muck yani öptüm ya da mucuk mcx mucuxxx öpt. diye de yazılıyor ama bu Muck bildiğimiz muck değil şu show tv de yayına başlayan yeni diziden bahsediyorum; hoş ilk bölümünü izledim sonra devamını getirmedim zaten :P trailerları ilk dönmeye başladığında "aha Glee nin çakması" demişliğim vardır.

Malumunuz Gossip Girl (Küçük Sırlar), Desperate Houseeives (Küçük Ev Kadınları) vs gibi yabancı dizi çakmaları çok dönüyor bizim TV kanallarımızda. Muck trailerini izleyince ve bu glee çakması ise diyip "hangısı eşcinsel" diye bir tahmin yürütüp en uygun şu (Sercan Dikmen) olur demiştim.


ahaha tabii ki sarışın kumral renkli gözlü temama uyduğu ve beğendiğim içni değil (yersen :D) hoş Haluk Piyes dururken (hemen hatırlayalım)


zaten Sercan Dikmen' in değişik bir iticiliği var çözemedim hım konu bu diil tabii ki konu kanalın bu dizi yüzünden 391 Bin lira ceza alması (o.O)

Önce ceza aldıran bölümü izleyelim sonrada hangi gerekçelerle bu ceza alınmış bir bakalım;



gerekçe: “gençlerin sahneye çıkarak, ‘haydi liliyar’ şarkısı eşliğinde bir dans gösterisi sundukları dans sırasında, arka sesin, ‘müzik umutları, cesaret kanatlarıydı’, ‘yazıldığı gibi okunmayan dizi muck çok yakında show tv’de’ dediği, fragmanda yayınlanan gençlerin dansının, erotik, müstehcenlik çağrıştıran figürlerden oluştuğunun görüldüğü, kızların sahneye şort, mayo, külotlu çorap, tayt gibi dans kostümleriyle çıktıkları, (oysa dans kostümü olarak biz haşema** giymeye başlamıştık ne vakittir bilememişler) büyük ölçüde cinsel hareketlerin tasvir edildiği dansla şortlu kızın yerde yaptığı erotik hareket, kızla erkeğin karşılıklı gelerek yaptığı birbirlerine doğru sallanma hareketiyle, (sallanma hareketi ahahahaah) tüm grubun arka arkaya sıralanarak yaptığı ileri geri sallanma hareketinin en dikkat çekicisi olarak belirlendiği, söz konusu dansın çiftlerin erotik bakış ve duruşlarıyla son bulmuş olduğu, (erotik bakış ve duruş derken) çocuk ve gençlerin ahlaki gelişimini zedeleyecek nitelikte olduğu düşünülen bu görüntülerin, uyarıcı sembol kullanılmaksızın ve 24.00’ten erken yayınlandığı belirlenmiştir.” 

miş.

** burada haşema giyenlere veya haşema adlı giysiye bir gönderme veya aşağılama ya da o tarz şeyleri ötekileştirme yoktur. Orada kullanmamın sebebi "dans kostümü olarak açık giysilerin giyildiği görülmüştür" manasındaki cümleye karşılık kullanılabilecek ve "ceza verenlerin gözünde ve zihinlerinde yatan aslında nasıl olmaları gerektiğinin"  daha anlaşılır olabilmesi sebebiyledir.

O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Yavaş Gel !!!



Tabii ki bu nefret söylemine karşın ben de nefret söyleminde bulunmayacağım, ama şunu yaptım


şuradan grubu şikayet ettim. Siz de edin hoş görüşleri değişecek mi hayır tekrar grup açmaları çok mu zor hayır LGBTQ derneklerinden birisi hukuki bir girişimde bulunursa sonuç alınır mı onu da bilmiyorum açıkçası. 
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

lol



çok eski bir video ama tekrar görünce eskisi gibi koptum :))) adam yılanı fark ediyo sonra jeton düşüyo :DDD
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Karlar Düşer



heh işte bu yahu; Kış kışlığını, Yaz yazlığını, Bahar da baharlığını bilecek :)) Kar'ı sevmeyen yoktur (bu Türkçe'de de bir kelimenin 10 ayrı manaya gelmesi de ayrı bir olay yani karı semem ama kar'ı severim loool) neyse çocukken de kış olunca pencereden bakar dururdum zaten "kar yağıyor mu acaba" diye. Dün geceden beri saat öğlen 12 oldu halen aralıksız yağıyor (o.O) inatla yeryüzündeki tüm pislikleri örtmek için.

Kar da yürüyün, kendine has üşütmeyen yumuşaklığı ile ayaklarınızın altından gelen sese odaklanın kar yağarken dikkat edin etrafta kendine has bir sessizlik vardır Kar taneleri bir birilerine çarpmamak için havada dans ede ede aşağı inerler şu an penceremden izliyorum zaten.

Akşam eve gideyim ilk iş kardan adam yapmak baya birikti zaten hoş arabalara halen sinir oluyorum kar'ı kirlettikleri için :)) artı dükkanaların önünü kürüyenlere de :)

Lakin şöyle bir durum var 2 gün sonra bu güzelim Kar Buz olacak ve dışarı çıkmak yürümek zulüm olacak o gün gelene kadar bugünün tadını çıkarın

Kar yağsın ama buz olmasın
Yağmur yağsın ama birikip taşmasın
Güneş olsun ama bunaltmasın, börttürmesin (bknz. google börtmek ahahha)

son olarak böyle havalarda dışarda dolaşacak bir sevgili olsun :)))
O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Ergenlik Başlarında Kimlik Bocalaması - 2 -



İlk makalede şurada oluyor kendisi aktarmış olduğum sunumda; Kimlik Karmaşası yaşayan ve kliniğe tedavi olması amacı ile getirilen kendine göre hasta olmadığını kabul eden ailesine ve klinikteki doktorlara göre hasta olduğu ve tedavi edilmesi gereken kişiye ait izlenimleri anlatılıyordu. Buradan da "Eşcinsellik tedavi edilebilen bir hastalıktır" sonucu çıkması olası idi seçilen anlatım diline göre. İşte bu noktada o sunumu düzeltici ve nerelerde yanlış yaklaşımlarda ve ifadeler de bulunulduğunu anlatan ve o sunuma cevap niteliğindeki cevabı aşağı ekliyorum. Okuyun ve taşları yerine oturdun :))


Sayin editor

Derginizde Akca ve arkadaslari tarafindan sunulan "Ergenlikte kimlik bocalama belirtisi olarak gorulen escinsel davranislar: Olgu sunumu" baslikli olgu sunumu ile ilgili goruslerimizi ve bazi sorularimizi iletmek istiyoruz.

Yazarlar karmasik bir klinik tablosu olan hastanin tedavisi ile ilgili ilgi cekici bir olguyu sunmuslardir. Bu olgu cinsel kimlik disforisi ve cinsel davranislarin uzun sureli bir tedavi surecinde ele alinisinin oneminin vurgulanmasi acisindan kiymetlidir. Diger taraftan olgunun gerek basvuru yakinmalari, degerlendirilme sureci, klinik izlemi, gerek icerigindeki escinsel davranis, escinsellik, kimlik bocalamasi ve escinsel davranislarin ortadan kalkmasi gibi konularin ele alinis bicimi nedeniyle ayri bir oneme sahiptir. Bu acidan yazida olasi yanlis anlamalara yol acacak ifadeler ile ilgili degerlendirmelerimiz asagida sunulmustur.

Ilk olarak yazinin basliginda escinsel davranislar bir klinik durum belirtisi olarak tanimlanmaktadir. Yazidan bu ifadenin yonelimi heteroseksuel oldugu kabul edilen bir hastanin escinsel davranislari oldugu ve bunun aslinda kimlik bocalamasi ile ilgili oldugu anlasilmaktadir. Bununla birlikte baslikta "hetero-seksuel olan" ön ifadesi bulunmadigindan hastada gozlenen davranisi ifade etmek uzere yazilsa bile basliktan escinselligin ve escinsel davranislarin bazi durumlarda patolojik olabilecegi, sanki uygun olan ya da olmasi gerekenin heteroseksuel yonelim ve davranislar oldugu anlami cikarilabilir. Escinsellik hete-roseksuellik gibi bir patolojik durum degildir ancak literaturde de escinsel davranislar ifadesi kullanilmaktadir (1). Bununla birlikte klinik bir belirti olarak kabul edilen escinsel davranislar olgu uzerinden tanimlanacaksa bunun "heteroseksuel bireyde" on ifadesi ile birlikte kullanilmasi ya da dogrudan "... kimlik bocalama belirtisi olarak gorulen escinsel davranislar" yerine ".kimlik bocalama belirtisi olarak gorulen yonelimle uyumlu olmayan cinsel eylemler" taniminin tercih edilmesi daha uygun olacakti.

Yazinin giris bolumunde escinsel tercih ifadesi kullanilmistir. Yazinin genelinde yonelim kelimesi kullanilmakla birlikte burada tercih ifadesinin yonelim yerine kullanildigi izlenimi dogmaktadir. Bilindigi uzere escinsellik bir tercih degil yonelimdir.

Giris bolumunde escinsel davranisin escinsel yonelim anlamina gelmedigi kismen ele alinsa da olgudaki escinsel davranis ile escinsellik arasindaki ayrim yazida net olarak vurgulanma-mistir. Ornegin; klinisyen bu olgunun escinsel olmadigi yargisina nasil varmistir? Aktarilan hasta escinsel olup, babasi ile sorun yasayan ve escinsellik ile ilgili olumsuz yargilari olan bir ergen olabilirdi ya da cinsel kimlik disforisi olan bir escinsel ergen olabilirdi. Olgu tanimlanirken herhangi bir cinsel muayene bulgusu verilmemis, cinsel oyku bolumu ise yapilandirilmis olarak sunulmamistir. Hastanin sunnet yasi, cinsel bilgilenmesi, masturbasyon sikligi ve fantezisi, cinsel istegi ve uyarilmasi gibi bilgiler verilmemistir. Bu olguya yaklasim icin gerekli olacak cinsel yonelimi ise tanimlanmamistir. Cinsel durum degerlendirmesi olmadigindan yazi okundugunda yonelim ile ilgili objektif bir fikir olusmamaktadir. Diger taraftan olgunun heteroseksuel olarak kabul edildigi ifadesi de yoktur. Olgunun klinige escinsel davranislar ve bu davranislardan kurtulma istegi ile basvurdugu bilgisi verilmekte, oyku kisminda ise yonelim ve cinsel eylemleri ile ilgili "Altinci sinifta escinsel oldugunu dusunmeye baslamis. Ayni donemde bir yil suren depresif yakinmalar tanimlayan S, yedinci sinifta, sinifindan arkadaslariyla edilgen iliskiye girmeye baslamis" seklinde bilgiler bulunmaktadir.

Bununla birlikte klinik izlem bolumunde "Escinsel yasantilarin azaltilmasina yonelik olarak, ilerleyen donemlerde karsi cinsle yasadigi duygusal iliskileri desteklendi." ifadesi bulunmaktadir. Tedavi surecinde heteroseksuel eylemler bir iyilesme belirtisi olarak hedeflenmis ise hastanin escinsel olmadigini tartismali ve tanimlamaliydi. Ayrica escinsel deneyimi olan ve tedavi sonrasi heteroseksuel eylemleri olan bir olguda olasi bi-seksuel yonelim ise mutlaka degerlendirilmeliydi. Aksi durumda yonelimi ile ilgili net olunmayan bir olgunun dolayli olarak heteroseksuel davranislara yoneltildigi bir terapi sureci etik acidan sikinti dogurabilir. Tartismada yazarlar olgunun yoneliminin belirlenmesi ve terapi surecindeki bu zorlugu nasil cozduklerini belirtmeliydiler.

Bilindigi uzere cinsel yonelim heteroseksuellik, biseksuellik ve escinsellik olmak uzere uc boyutta tanimlanmakta, bu uc yonelim de tani sistemlerine gore bir psikopatolojik durumu yansitmamaktadir (1). Psikiyatrik tedavilerde escinsellik ile ilgili etik sorumluluklar giderek onem kazanmaktadir (2). DSM tani sisteminden cikarildigindan beri escinselligin psikopatoloji oldugu yorumlari giderek azalmistir (1). Her ne kadar hekimlerin cogunlugu escinselligi yonelim olarak bir varyant olarak gormekte olduklarini bildirseler de sinirli sayida hekim heteroseksuellik disi cinsel yonelimleri hala patolojik bir durum olarak tanimlamaktadir (2).

Homofobik yargilarin oldugu ve heteroseksuel davranisin kabul gordugu bir ortamda escinsel bireyler de bu yargilardan etkilenmektedir. Bazi escinsellerin escinsel davranis ya da duygularinin degistirilmesi icin hekimlere basvurdugu, bunun azim-sanmayacak sayida oldugu bilinmektedir (3). Her ne kadar olgu sunumunun sonuc bolumunde bir yorum getirilse de olgunun basvurusu bu kapsamda degerlendirilebilir. Bu tur olgularda hekimlerin sorumlulugu daha da artmaktadir (2). Son zamanlarda onarici terapi adi altinda escinsel yonelimin patolojik olarak kabul edildigi ve degistirilmeye calisildigi tedaviler tekrar gundeme gelmistir (2,4). Hekim orgutlerince onarici terapiler kabul gormemektedir (1). Olgu sunumunda onarici tedavi yapildigi soylenmemekle birlikte hastanin escinsel davranislar yerine heteroseksuel davranislar sergilemesini bir iyilesme belirtisi olarak tanimlamaktadir. Okuyucunun anlam karmasasina dusmemesi icin yazarlarin bu tedavi yonteminin onarici terapilerden farkini tani ya da tedavi acisindan tartismalari daha uygun olacakti. Benzer sekilde yazida escinselligin bir hastalik olmadigi bilgisi yeterince vurgulanmadigindan okuyucuda escinselligin duzeltilmesi gereken klinik durum oldugu dusuncesini dogurabilir.

Yazarlar olgu sunumunun sonuc bolumunde ergenlikteki escinsel davranislarin temelinde, gecmiste yasanan cinsel istismar ve kimlik bocalamalarinin olabilecegini ve escinsellikle karisabilecegim belirtmislerdir. Ergenlikte yonelimin tespit edilmesinin guc olacagi yorumuna katilmaktayiz. Ergenlik surecinde birey heteroseksuel ya da escinsel davranislar sergileyebilir. Bu ilk deneyimler dogrudan yonelimle ilgili yeterli bilgi vermeyebilir. Heteroseksuel bireylerde de ergenlik doneminde escinsel deneyimler olabilmektedir (3). Diger taraftan bir cok escinsel bireyin ergenlik doneminde heteroseksuel deneyimleri olmakta, homofobik bir tutumla escinsel yasanti ve duygulari ile ilgili olumsuz tanimlamalar yapmaktadirlar (2).

Escinsel bireylerde geriye donuk degerlendirmelerde ergenlik doneminde cinsel kimlik disforisi belirtilerinin bulundugu one surulmustur (5). Izlem calismalarinda da benzer sekilde ergenlikte cinsel kimlik disforisi olanlarin cogunlugunda eriskinlikte escinsel ya da biseksuel yonelimlerin gozlendigini bildirilmistir (6,7). Sonuc olarak cocukluktaki cinsel kimlik disforisi ve escinsellik iliskisinin etyolojik ve sosyal gelisimsel bagi ile ilgili farkli gorusler olsa da cinsel kimlik disforisi olanlarda eriskinlik doneminde escinsel ve biseksuel yonelimin daha fazla goruldugu sonucu bir cok yazarca dile getirilmistir (2,6-8). Bu nedenle cinsel kimlik ile ilgili disfori varliginda tedavi ekibinin ergenin yonelimi ile ilgili kesin bir kanaat olusturmasi da guc olacaktir. Ergenlik doneminde basvuran hastalarin yonelim ile ilgili tanimlamalari da yeterli olmayabilir (8). Diger taraftan yazarlarin da ele aldigi gibi ergenlikte farkli cinsel deneyimler olabilir. Escinsel deneyim kisinin escinsel oldugu anlamina gelmez.

Bu durum psikopatolojinin ve tedavi acisindan psikoterapi-nin sinirlarinin belirlenmesini daha da guclestirmektedir. Ornegin escinsel eylemleri olan ve babasi ile sorun yasayan bir ergen basvurusunda hekim cinsel kimlik bocalamasi olan hetero-seksuel yargisina hangi kriterler ile varacak ya da bu olgu bir escinselin yonelimi ile ilgili yasadigi kabul sorunudur diyecektir. Yazida basvuran ergenlerde escinsel davranislarin patolojik bir durum olabilecegi yargisi escinsel olmayan bir bireyin cinsel davranisi olabilir yargisindan daha guclu vurgulanmistir.

Diger bir sorun ise bu durumun tam tersi bir cinsel yonelim ve cinsel davranis karmasasinda ne yapilacagidir. 

Ornegin escinsel olan bir ergen heteroseksuel bir davranis sergilediginde de bu bir sorun olarak degerlendirilecek midir? 

Uzerinde durulmasi gereken ancak cogunlukla ihmal edilen durum ise bu olgularin biseksuel olma ihtimalidir.

Sonuc olarak onemli bir olgu ve yogun emek verilen bir tedavi sureci ele alinmis olsa da olgunun sunum ve tartismasinda yukarida aktarilan hususlarin yeterince irdelenmemesi; klinik yaklasim ile ilgili bazi soru isaretlerine neden olmustur.

Saygilarimizla.


O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Ergenlik Başlarında Kimlik Bocalaması



Yeni yılın ilk postu çok güzel "bocalama" :)) biraz sonra paylaşacağım sunum size biraz uzun gelebilir ama okumaya başladığınızda devamının nasıl getirdiğinizi ve hangi ara bittiğini anlamayacaksınız :))

Özetleyecek olursak, ergenlik çağında kliniğe gelen bir "hastanın" incelenmesi sonucu ortaya çıkan izlenimleri, bu kişinin hayatındam bazı izleri okuyacağız yalnız baştan belirteyim buradan "eşcinsellik tedavi edilebilen bir hastalıktır" tanımlaması çıkartabilirsiniz böyle anlayıp baştan köpürmeyin :) yazı dizimin bitmesini bekleyin :)) böyle bir şeyin blogumda bulunması mümkün değil (yalan ben sizleri düzetlmek için burdayım ahaha) :)

Dediğim gibi ilk yayınlayacağım sunumu okuyanlar "Eşcinsellik tedavi edilebilir" yargısına varabilirler lakin bu sunumu yapan kişinin sunum yaptığı yerden bir cevap gelmiş ve "yanlış anlaşılabilecek" noktalara parmak basılıp "eşcinsellik ile karıştırılmaması gereken noktalara ışık tutulmuştur" o cevabı da bu sunumdan sonra ilerleyen günlerde yine burada göreceksiniz başlayalım :)



Ergenlikte Kimlik Bocalaması Belirtisi Olarak Görülen Eşcinsel Davranışlar: 

Olgu Sunumu

Giriş
Cinsel kimligin cocuklarda 3-4 yaslarinda olusmaya basladigi, ikincil cinsiyet ozelliklerinin belirginlesmesiyle ergenlik yillarinda tamamlandigi varsayilmaktadir. Cinsel kimlik bozuklugu ise bireyin karsi cinsiyete karsi guclu bir ozdesim kurmasi olarak tanimlanmistir. Cinsel kimlik bozuklugu olan bireyler kendi cinsiyetine iliskin surekli rahatsizlik duymakta, karsi cinse ait aktivite ve ozelliklerden hoslanmaktadirlar (2). Bu bireyler ergenlik ve eriskinlik doneminde bu belirtilere ek olarak escinsel dusunce ve aktiviteler de gosterebilmektedirler (3). Hem cinsel kimlik bozuklugu, hem de escinsel davranislarin etiyolojisinde cocukluk caginda anne-baba ile iliski oruntusunun etkili oldugu, ayrica ergenlikte, kimlik bunalimi ve cinsel kimlik sorunlari yasayanlarda escinsel egilimlerin gorulebilecegi belirtilmektedir (41). Ancak ergenlikte escinsel davranislarla basvuranlarin bir bolumunde escinsel tercihten cok, kimlik bocalamasinin bir parcasi olarak cinsel alanlarda yasanan karmasa bu durumun nedeni olabilmektedir.


Bu yazida klinigimize escinsel yasantilari nedeniyle basvuran, cinsel kimlik bocalamasi yasadigi dusunulen bir ergenin izleminde cinsel kimligini gelistirmesi ve escinsel yasantilardan uzaklasma sureci tartisilacaktir.



Olgu


S, 17 yasinda, erkek, lise 3 ogrencisi, Ege'de bir sahil kasabasinda yasiyor. Klinigimize escinsel davranislar ve bu davranislarindan kurtulmak istegi ile basvurdu. Ayrica kendisinin bu konuda herhangi bir sikayeti olmamakla birlikte ablasindan alinan hikayede cok yalan soyledigi, kimseye guvenmedigi, kendi kararlarini veremedigi, ozellikle annesinin davranis ve dusuncelerini taklit ettigi ogrenildi.



Ozgecmis


S, Ankara'da dogmus, 10 yasina kadar Ankara'da annesi ve iki ablasiyla yasamis. Babasi Ege'de bir sahil kasabasinda tekne isletiyor, kislari Ankara'ya geliyormus. Babanin evliligin basindan beri olan, halen de suren evlilik disi iliskileri varmis. Bu durumdan tum aile haberdarmis. Baba bazen sevgililerini eve getirir, zaman zaman da S'ye sevgililerinden soz edermis.



S istenen bir bebekmis ve cinsiyet tercihi yapilmamis. Gelisim basamaklarini zamaninda tamamlamis. Serbest yetistirilen bir cocukmus. Dort-bes yaslarinda iken bir kez on alti yasindaki bir erkek komsusu tarafindan tecavuze ugramis. 0 donemlerde cok agladigini, tecavuz eden kisiyi gordugunde kendini cok kotu hissettigini, bir sure gece uykularinin bozuldugunu, tum erkeklerden ve erkeklikle ilgili tum etkinliklerden (futbol gibi) nefret etmeye basladigini animsiyor. Halen futbolu sevememesinin nedeninin bu olay oldugunu dusunuyor. Bu olay ailesi tarafindan ogrenilmis, ortaya ciktiktan sonra ustu kapanmis ve yinelememis. S, Kucuk yaslarda yasanan bir olay oldugu icin ayrintilari cok iyi hatirlayamadigini belirtti.



Tum egitim yasami boyunca cok basariliymis. Ilkokul yillarinda babasi kendisine arkadasi gibi davranir, hatta sevgilileriyle yasadigi cinsel iliskileri ayrintilariyla anlatirmis. Babasi kendisine yakin davranmasina karsin, S babasina cok uzakmis. O donemlerde babasinin asiri supheci tavirlari oldugunu animsiyor. Annesi S'ye cok yakin, sirdas gibi davranirmis. Bu donemde annesiyle ayni yatakta yatmaya baslamislar. Aile icinde (ozellikle annesiyle) ten temasinin cok onemli oldugunu, sevgilerini dokunarak ifade ettiklerini soyluyor.



Ilkokul dorduncu sinifta babasinin yasadigi sahil kasabasina tasinmislar. S, okuluna uyum saglamakta zorlanmis. Erkeklerin dusunceleri kendisininkilerden farkli oldugu icin erkekler tarafindan dislandigini ve kizlarla vakit gecirmeye basladigini, konusma ve hareketlerinin kizlara benzemeye basladigini soyluyor. Ayni donemde annesinde birkac yil suren depresif belirtiler tanimlayan hasta, annesiyle daha sik ayni yatakta yatmaya baslamis; son iki yildir surekli annesiyle yatiyormus.



Altinci sinifta escinsel oldugunu dusunmeye baslamis. Ayni donemde bir yil suren depresif yakinmalar tanimlayan S, yedinci sinifta, sinifindan arkadaslariyla edilgen iliskiye girmeye baslamis. Terapi surecinde aslinda bu davranisiyla babasini cezalandirdigini dusundugunu belirtti: "0 benim sevdiklerimi uzuyordu, ben de kendimi orselettirerek onun sevdigi birisinin zarar gormesini ve boylece onun uzulmesini istedim". 0 donemde cevresinde escinsel arkadaslari disinda ornek alacak hicbir erkek olmayan S, yogun escinsel iliskiler yasamaya baslamis.



Nadiren alkol kullanan S, sigara veya uyusturucu madde kullanmiyor.


Ruhsal Durum Muayenesi


Konusmasinda ve davranislarinda kadinsi ozellikler goze carpan, zekasinin normalin uzerinde oldugu izlenimi edinilen hastada, kaygili duygudurum, dusunce iceriginde escinsel davranislardan kurtulma ile ilgili endiseler ve sucluluk duygulari vardi. Ruhsal muayenesinde baska patoloji saptanmadi.


Soygecmisi


Baba: Elli yasinda, lise mezunu, sahil kasabasinda tekne isletiyor. S, babasini supheci, gunu yasayan, cevresindeki insanlara onem vermeyen, cinsel yasamina cok duskun, herkesle iyi gecinir gorunen ama samimi arkadasi olmayan, kendini cok begenen, elestiriye tahammulu olmayan, erkekligiyle cok ovunen birisi olarak tanimliyor. S'yi sever, ama elestirilerine tahammul edemez.


Anne: Kirk sekiz yasinda, lise mezunu, ev hanimi. S, annesini sabirli, sorunlari ortmeye calisan bir insan olarak tanimliyor. S'ye dogdugundan beri cok duskun.


Kardesler. Otuz bir ve yirmi dokuz yasinda iki ablasi var.

Klinik Izlem


S ile haftalik icgoru kazandirici terapi gorusmeleri yapilmasi planlanmistir. Bu gorusmelerde S'nin yasadigi travmatik deneyimler, aile iliskileri ve aile bireyleriyle ilgili duygulari konusundaki farkindaliginin artirilmasi, ayrisma bireylesmenin saglanmasi, kendi guclu yonlerini fark etmesi, gecmiste yasadigi istismar olayinda kendi sorumlulugu olmadigini kavramasi, ayni zamanda rol modeli olarak terapisti benimsemesi amaclandi. S'nin cocuklugunda yasadigi cinsel istismarin trauma etkisiyle bas edebilmek icin ayni travmayi tekrar tekrar yasamak istiyor olabilecegi, yasadigi escinsel iliskilerin bu baglamda degerlendirilebilecegi, terapistin, hastanin istemedigi seyleri konusmak veya yapmak konusunda zorlayici olmasi durumunda terapistin hastayi traumatize ederek tekrar tekrar yasanan travmanin bir parcasi olabilecegi dusunulerek zorlayici olmamaya calisildi. Escinsel yasantilarin azaltilmasina yonelik olarak, ilerleyen donemlerde karsi cinsle yasadigi duygusal iliskileri desteklendi.


Tedavinin surdurulebilmesi icin Ankara'ya tasinan S ve annesi, ablasinin yaninda kalmaya basladi. Ankara'da bir liseye baslayan S, sicakkanli yapisi ve basarili bir ogrenci olmasi sayesinde yeni ortama uyum saglamakta zorlanmadi. Yeni erkek arkadaslari S icin guvenli ve onu kabullenen erkek modeli sergiledi. Tedavide annesi ile yataklarini ayirmalari onerildi. Bu oneriye uymakta zorlanmadilar. Babasi hakkinda konusurken babasinin hicbir kadina deger vermediginden, onlari sadece cinsel nesne olarak gordugunden soz etti. Babasinin bu davranislarinin kendisinin, erkekler hakkindaki dusuncelerini cok etkiledigini hatirladi.


Sosyal iliskileri ele alindiginda onceleri insanlara hic guvenmedigini, insanlari kiramadigini soyledi. Kasabaya tasindiklari donemde okuldaki erkeklerin kendisini dislamasiyla erkeklerle iletisimin hicbir yolu kalmadigini, sadece ten temasinin ve daha sonra cinsel temasin bir secenek olarak kaldigini animsadi. Gorusmeler ilerledikce sozel iletisimin onemini anladigini ifade etmeye basladi.


Bir yil suren gorusmeler sonunda S'nin erkeklere ilgisi kayboldu ve kiz arkadaslari oldu. S, tedavinin sonunda artik cinsel fantezilerinin ve ruyalarinin tamamen karsi cinsle ilgili oldugunu, escinsel ogelerden etkilenmedigini soyledi.


Tedavi surecinde S'nin kadinsi davranislari buyuk oranda azaldi. Ablasi da, S ilk basvurdugunda hareket, konusma ve gorusleri annesine benzerken artik kendi goruslerini ve tarzini olusturmaya basladigini soyledi.

Tartisma


Cinsel kimlik bozuklugu ve escinsel belirtilerin nedenleri arasinda cocuklukta cinsel taciz, babanin duygusal veya fiziksel olarak yoklugu, anneyle asiri yakin iliski sayilmaktadir (5-8). Cocuklugunda cinsel istismara maruz kalmis kisilerde ergenlikte escinsel eylemler gorulebilir (5,9). Bu durum kucuklugunde yasanan cinsel istismarin gercek anlaminin fark edilmesine ve ergenin gecikmis bir trauma yasamasina, travmatik yasantiyi tekrarlayarak travmanin etkileriyle bas etmeye calismasina bagli olabilir (5). Bu hasta, dort-bes yaslarinda bir cinsel istismar yasamistir. Tekrarlayan escinsel iliskiler, maruz kaldigi cinsel taciz olayini tekrar tekrar yasayarak travmanin etkileriyle bas etmeye calisma cabasi olarak degerlendirilebilir. Ayrica babasinin duygusal olarak uzakligi, kadinlari cinsel nesne olarak gormesi ve evlilik disi iliskilerine tum aile uyelerinin tanik olmasi da S icin traumatize edici bir durumdur ve escinsel belirti lere neden olabilecek durumlar arasinda gosterilmektedir (6). S, istismarciyi babasi ile ozdeslestirmis ve boylece butun erkeklerin istismarci oldugu duygusuyla hareket etmistir. Bu nedenle istismarciya duydugu ofkeyi babasina yoneltmis ve bir yandan kendisine zarar verirken, bir yandan babadan ve ayni zamanda istismarcidan oc alma fantezileri gelistirmistir. Klinik izlem surecinde S'ye ait olan su cumle bu durumu desteklemektedir: "Aslinda bu davranisimla babami cezalandirdigimi dusunuyorum. O benim sevdiklerimi uzuyordu, ben de kendimi orselettirerek onun sevdigi birisinin zarar gormesini ve boylece onun uzulmesini istedim". Olgumuzda ayrica anneyle de asiri yakin bir iliski ve cok sık ten temasi bulunmaktadir. Bu durum da S'nin karsi cinse yonelik cinsel durtulerini baskilama geregi duymasinin bir baska nedeni olmaktadir.


Olgumuzun cinsel kimliginin tam oturmadigi ve escinsel belirtilerle seyreden genel bir kimlik bocalamasi yasadigi dusunuldu. Cinsel kimlik bozuklugunun tedavisinde kullanilan yontemlerden birisi de psikodinamik psikoterapidir. Bu yontemle hasta nin babasi ile iliskisi uzerinde durulmasi, erkeklik ve erkekler ile ilgili farkli bir bakis acisi gelistirmesi hedeflenmesi ve annesinden uzaklasmasina ve ayri bir birey olarak yasamasina yardimci olunmasi, erkeklikle ilgili aktivitelerde bulunmasinin ve erkek akranlariyla iyi arkadaslik iliskileri kurmasinin saglanmasi onerilmektedir (7,8,12). Terapi surecinde sicak ve hosgorulu bir iliski icerisinde olgunun kendini dogru tanimasi ve kimligini olusturabilmesi icin firsat yaratildi. Daha once cevresinde uygun bir erkek modeli bulunmadigi icin erkek kimligini uygun bir sekilde icsellestiremedigi dusunulerek bir erkek modeli olarak terapisti benimsemesi ve terapistin yapacagi aynalamalar dogrultu sunda kimligini olusturabilmesi hedeflendi. S'nin erkeklikle ilgili aktivitelere katilmasi ve erkek akranlariyla olumlu arkadaslik iliskileri kurmasi, annesinden ayrilmasi ve birey olma yolundaki cabalari desteklendi. Kendi kararlarini verebilmesi ve gerekirse kendi kararlari icin baskalarina sinir koymasi uzerinde duruldu. Gecmiste yasadiklarinin kendi yasami uzerindeki etkileri uzerine konusuldu. Gelecekte kendisi ile ilgili plantar yapmasi desteklendi.

Sonuc


Ergenlikte gorulen escinsel davranislarin temelinde gecmiste yasanan cinsel istismarlar ve cinsel kimlik bocalamasi bulunabilmekte ve bu durum escinsellikle karisabilmektedir (3,4). Ozellikle ergenlikte karsilasilan escinsel olgularda DSM'de klinik ilgi odagi olabilecek diger sorunlar basligi altinda ele alinan "kimlik problemi" tanisinin akilda tutulmasi gereklidir (11). Escinsel davranislarla basvuran her ergene "escinsellik tedavi edilmez" mesaji vermek yerine, davranisin altinda yatan nedenleri anlamak, cinsel istismar ve kimlik bocalamasi durumlarinda TSSB ve kimlik bocalamasi gibi tedavi etmek daha uygun bir yaklasim olacaktir.


Olgumuzda goruldugu sekilde cinsel kimlik, ayrisma bireylesme, kendi guclu yonlerini fark etme, gecmiste yasadigi olaylarda kendi sorumlulugu olmadigini kavramaya dayanan bir terapi surecinin cinsel egilimleri konusundaki karmasayi da cozmesinde yararli oldugu dusunulebilir.


Gelis tarihi/Received: 24.05.2009 Kabul tarihi/Accepted: 12.08.2009

sunumu hazırlayanlar;

Omer Faruk AKCA - Ankara Universitesi Tip Fakultesi, Cocuk Psikiyatrisi Anabilim Dali, Ankara
Bedriye ONCU - Ankara Universitesi Tip Fakultesi, Psikiyatri Anabilim Dali, Ankara
Emine ZINNUR KILIC- Yeditepe Universitesi Tip Fakultesi, Cocuk Psikiyatrisi Anabilim Dali, Istanbul, Turkiye
Saynur CANAT - Ankara Universitesi Tip Fakultesi, Cocuk Psikiyatrisi Anabilim Dali, Ankara


(parantezi içindeki rakamlar kaynakları göstermektedir, Ayrıca bu sunumdaki hataları belirten "eşcinsellik tedavi edilebilir" manasına gelebilecek noktalara dikkat çekmek için cevap niteliğinde bir sunum daha mevcut konu dağılmasın ve fazla uzamasın diye yarın yayınlayacağım)


Devamı için tıkla...
O Gay; Ben de... Blog Yazarı