Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Ergenlik Başlarında Kimlik Bocalaması - 2 -



İlk makalede şurada oluyor kendisi aktarmış olduğum sunumda; Kimlik Karmaşası yaşayan ve kliniğe tedavi olması amacı ile getirilen kendine göre hasta olmadığını kabul eden ailesine ve klinikteki doktorlara göre hasta olduğu ve tedavi edilmesi gereken kişiye ait izlenimleri anlatılıyordu. Buradan da "Eşcinsellik tedavi edilebilen bir hastalıktır" sonucu çıkması olası idi seçilen anlatım diline göre. İşte bu noktada o sunumu düzeltici ve nerelerde yanlış yaklaşımlarda ve ifadeler de bulunulduğunu anlatan ve o sunuma cevap niteliğindeki cevabı aşağı ekliyorum. Okuyun ve taşları yerine oturdun :))


Sayin editor

Derginizde Akca ve arkadaslari tarafindan sunulan "Ergenlikte kimlik bocalama belirtisi olarak gorulen escinsel davranislar: Olgu sunumu" baslikli olgu sunumu ile ilgili goruslerimizi ve bazi sorularimizi iletmek istiyoruz.

Yazarlar karmasik bir klinik tablosu olan hastanin tedavisi ile ilgili ilgi cekici bir olguyu sunmuslardir. Bu olgu cinsel kimlik disforisi ve cinsel davranislarin uzun sureli bir tedavi surecinde ele alinisinin oneminin vurgulanmasi acisindan kiymetlidir. Diger taraftan olgunun gerek basvuru yakinmalari, degerlendirilme sureci, klinik izlemi, gerek icerigindeki escinsel davranis, escinsellik, kimlik bocalamasi ve escinsel davranislarin ortadan kalkmasi gibi konularin ele alinis bicimi nedeniyle ayri bir oneme sahiptir. Bu acidan yazida olasi yanlis anlamalara yol acacak ifadeler ile ilgili degerlendirmelerimiz asagida sunulmustur.

Ilk olarak yazinin basliginda escinsel davranislar bir klinik durum belirtisi olarak tanimlanmaktadir. Yazidan bu ifadenin yonelimi heteroseksuel oldugu kabul edilen bir hastanin escinsel davranislari oldugu ve bunun aslinda kimlik bocalamasi ile ilgili oldugu anlasilmaktadir. Bununla birlikte baslikta "hetero-seksuel olan" ön ifadesi bulunmadigindan hastada gozlenen davranisi ifade etmek uzere yazilsa bile basliktan escinselligin ve escinsel davranislarin bazi durumlarda patolojik olabilecegi, sanki uygun olan ya da olmasi gerekenin heteroseksuel yonelim ve davranislar oldugu anlami cikarilabilir. Escinsellik hete-roseksuellik gibi bir patolojik durum degildir ancak literaturde de escinsel davranislar ifadesi kullanilmaktadir (1). Bununla birlikte klinik bir belirti olarak kabul edilen escinsel davranislar olgu uzerinden tanimlanacaksa bunun "heteroseksuel bireyde" on ifadesi ile birlikte kullanilmasi ya da dogrudan "... kimlik bocalama belirtisi olarak gorulen escinsel davranislar" yerine ".kimlik bocalama belirtisi olarak gorulen yonelimle uyumlu olmayan cinsel eylemler" taniminin tercih edilmesi daha uygun olacakti.

Yazinin giris bolumunde escinsel tercih ifadesi kullanilmistir. Yazinin genelinde yonelim kelimesi kullanilmakla birlikte burada tercih ifadesinin yonelim yerine kullanildigi izlenimi dogmaktadir. Bilindigi uzere escinsellik bir tercih degil yonelimdir.

Giris bolumunde escinsel davranisin escinsel yonelim anlamina gelmedigi kismen ele alinsa da olgudaki escinsel davranis ile escinsellik arasindaki ayrim yazida net olarak vurgulanma-mistir. Ornegin; klinisyen bu olgunun escinsel olmadigi yargisina nasil varmistir? Aktarilan hasta escinsel olup, babasi ile sorun yasayan ve escinsellik ile ilgili olumsuz yargilari olan bir ergen olabilirdi ya da cinsel kimlik disforisi olan bir escinsel ergen olabilirdi. Olgu tanimlanirken herhangi bir cinsel muayene bulgusu verilmemis, cinsel oyku bolumu ise yapilandirilmis olarak sunulmamistir. Hastanin sunnet yasi, cinsel bilgilenmesi, masturbasyon sikligi ve fantezisi, cinsel istegi ve uyarilmasi gibi bilgiler verilmemistir. Bu olguya yaklasim icin gerekli olacak cinsel yonelimi ise tanimlanmamistir. Cinsel durum degerlendirmesi olmadigindan yazi okundugunda yonelim ile ilgili objektif bir fikir olusmamaktadir. Diger taraftan olgunun heteroseksuel olarak kabul edildigi ifadesi de yoktur. Olgunun klinige escinsel davranislar ve bu davranislardan kurtulma istegi ile basvurdugu bilgisi verilmekte, oyku kisminda ise yonelim ve cinsel eylemleri ile ilgili "Altinci sinifta escinsel oldugunu dusunmeye baslamis. Ayni donemde bir yil suren depresif yakinmalar tanimlayan S, yedinci sinifta, sinifindan arkadaslariyla edilgen iliskiye girmeye baslamis" seklinde bilgiler bulunmaktadir.

Bununla birlikte klinik izlem bolumunde "Escinsel yasantilarin azaltilmasina yonelik olarak, ilerleyen donemlerde karsi cinsle yasadigi duygusal iliskileri desteklendi." ifadesi bulunmaktadir. Tedavi surecinde heteroseksuel eylemler bir iyilesme belirtisi olarak hedeflenmis ise hastanin escinsel olmadigini tartismali ve tanimlamaliydi. Ayrica escinsel deneyimi olan ve tedavi sonrasi heteroseksuel eylemleri olan bir olguda olasi bi-seksuel yonelim ise mutlaka degerlendirilmeliydi. Aksi durumda yonelimi ile ilgili net olunmayan bir olgunun dolayli olarak heteroseksuel davranislara yoneltildigi bir terapi sureci etik acidan sikinti dogurabilir. Tartismada yazarlar olgunun yoneliminin belirlenmesi ve terapi surecindeki bu zorlugu nasil cozduklerini belirtmeliydiler.

Bilindigi uzere cinsel yonelim heteroseksuellik, biseksuellik ve escinsellik olmak uzere uc boyutta tanimlanmakta, bu uc yonelim de tani sistemlerine gore bir psikopatolojik durumu yansitmamaktadir (1). Psikiyatrik tedavilerde escinsellik ile ilgili etik sorumluluklar giderek onem kazanmaktadir (2). DSM tani sisteminden cikarildigindan beri escinselligin psikopatoloji oldugu yorumlari giderek azalmistir (1). Her ne kadar hekimlerin cogunlugu escinselligi yonelim olarak bir varyant olarak gormekte olduklarini bildirseler de sinirli sayida hekim heteroseksuellik disi cinsel yonelimleri hala patolojik bir durum olarak tanimlamaktadir (2).

Homofobik yargilarin oldugu ve heteroseksuel davranisin kabul gordugu bir ortamda escinsel bireyler de bu yargilardan etkilenmektedir. Bazi escinsellerin escinsel davranis ya da duygularinin degistirilmesi icin hekimlere basvurdugu, bunun azim-sanmayacak sayida oldugu bilinmektedir (3). Her ne kadar olgu sunumunun sonuc bolumunde bir yorum getirilse de olgunun basvurusu bu kapsamda degerlendirilebilir. Bu tur olgularda hekimlerin sorumlulugu daha da artmaktadir (2). Son zamanlarda onarici terapi adi altinda escinsel yonelimin patolojik olarak kabul edildigi ve degistirilmeye calisildigi tedaviler tekrar gundeme gelmistir (2,4). Hekim orgutlerince onarici terapiler kabul gormemektedir (1). Olgu sunumunda onarici tedavi yapildigi soylenmemekle birlikte hastanin escinsel davranislar yerine heteroseksuel davranislar sergilemesini bir iyilesme belirtisi olarak tanimlamaktadir. Okuyucunun anlam karmasasina dusmemesi icin yazarlarin bu tedavi yonteminin onarici terapilerden farkini tani ya da tedavi acisindan tartismalari daha uygun olacakti. Benzer sekilde yazida escinselligin bir hastalik olmadigi bilgisi yeterince vurgulanmadigindan okuyucuda escinselligin duzeltilmesi gereken klinik durum oldugu dusuncesini dogurabilir.

Yazarlar olgu sunumunun sonuc bolumunde ergenlikteki escinsel davranislarin temelinde, gecmiste yasanan cinsel istismar ve kimlik bocalamalarinin olabilecegini ve escinsellikle karisabilecegim belirtmislerdir. Ergenlikte yonelimin tespit edilmesinin guc olacagi yorumuna katilmaktayiz. Ergenlik surecinde birey heteroseksuel ya da escinsel davranislar sergileyebilir. Bu ilk deneyimler dogrudan yonelimle ilgili yeterli bilgi vermeyebilir. Heteroseksuel bireylerde de ergenlik doneminde escinsel deneyimler olabilmektedir (3). Diger taraftan bir cok escinsel bireyin ergenlik doneminde heteroseksuel deneyimleri olmakta, homofobik bir tutumla escinsel yasanti ve duygulari ile ilgili olumsuz tanimlamalar yapmaktadirlar (2).

Escinsel bireylerde geriye donuk degerlendirmelerde ergenlik doneminde cinsel kimlik disforisi belirtilerinin bulundugu one surulmustur (5). Izlem calismalarinda da benzer sekilde ergenlikte cinsel kimlik disforisi olanlarin cogunlugunda eriskinlikte escinsel ya da biseksuel yonelimlerin gozlendigini bildirilmistir (6,7). Sonuc olarak cocukluktaki cinsel kimlik disforisi ve escinsellik iliskisinin etyolojik ve sosyal gelisimsel bagi ile ilgili farkli gorusler olsa da cinsel kimlik disforisi olanlarda eriskinlik doneminde escinsel ve biseksuel yonelimin daha fazla goruldugu sonucu bir cok yazarca dile getirilmistir (2,6-8). Bu nedenle cinsel kimlik ile ilgili disfori varliginda tedavi ekibinin ergenin yonelimi ile ilgili kesin bir kanaat olusturmasi da guc olacaktir. Ergenlik doneminde basvuran hastalarin yonelim ile ilgili tanimlamalari da yeterli olmayabilir (8). Diger taraftan yazarlarin da ele aldigi gibi ergenlikte farkli cinsel deneyimler olabilir. Escinsel deneyim kisinin escinsel oldugu anlamina gelmez.

Bu durum psikopatolojinin ve tedavi acisindan psikoterapi-nin sinirlarinin belirlenmesini daha da guclestirmektedir. Ornegin escinsel eylemleri olan ve babasi ile sorun yasayan bir ergen basvurusunda hekim cinsel kimlik bocalamasi olan hetero-seksuel yargisina hangi kriterler ile varacak ya da bu olgu bir escinselin yonelimi ile ilgili yasadigi kabul sorunudur diyecektir. Yazida basvuran ergenlerde escinsel davranislarin patolojik bir durum olabilecegi yargisi escinsel olmayan bir bireyin cinsel davranisi olabilir yargisindan daha guclu vurgulanmistir.

Diger bir sorun ise bu durumun tam tersi bir cinsel yonelim ve cinsel davranis karmasasinda ne yapilacagidir. 

Ornegin escinsel olan bir ergen heteroseksuel bir davranis sergilediginde de bu bir sorun olarak degerlendirilecek midir? 

Uzerinde durulmasi gereken ancak cogunlukla ihmal edilen durum ise bu olgularin biseksuel olma ihtimalidir.

Sonuc olarak onemli bir olgu ve yogun emek verilen bir tedavi sureci ele alinmis olsa da olgunun sunum ve tartismasinda yukarida aktarilan hususlarin yeterince irdelenmemesi; klinik yaklasim ile ilgili bazi soru isaretlerine neden olmustur.

Saygilarimizla.


O Gay; Ben de... Blog Yazarı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz yaz için de kalmasın