Yeni yılın ilk postu çok güzel "bocalama" :)) biraz sonra paylaşacağım sunum size biraz uzun gelebilir ama okumaya başladığınızda devamının nasıl getirdiğinizi ve hangi ara bittiğini anlamayacaksınız :))
Özetleyecek olursak, ergenlik çağında kliniğe gelen bir "hastanın" incelenmesi sonucu ortaya çıkan izlenimleri, bu kişinin hayatındam bazı izleri okuyacağız yalnız baştan belirteyim buradan "eşcinsellik tedavi edilebilen bir hastalıktır" tanımlaması çıkartabilirsiniz böyle anlayıp baştan köpürmeyin :) yazı dizimin bitmesini bekleyin :)) böyle bir şeyin blogumda bulunması mümkün değil (yalan ben sizleri düzetlmek için burdayım ahaha) :)
Dediğim gibi ilk yayınlayacağım sunumu okuyanlar "Eşcinsellik tedavi edilebilir" yargısına varabilirler lakin bu sunumu yapan kişinin sunum yaptığı yerden bir cevap gelmiş ve "yanlış anlaşılabilecek" noktalara parmak basılıp "eşcinsellik ile karıştırılmaması gereken noktalara ışık tutulmuştur" o cevabı da bu sunumdan sonra ilerleyen günlerde yine burada göreceksiniz başlayalım :)
Ergenlikte Kimlik Bocalaması Belirtisi Olarak Görülen Eşcinsel Davranışlar:
Olgu Sunumu
Giriş
Cinsel kimligin cocuklarda 3-4 yaslarinda olusmaya basladigi, ikincil cinsiyet ozelliklerinin belirginlesmesiyle ergenlik yillarinda tamamlandigi varsayilmaktadir. Cinsel kimlik bozuklugu ise bireyin karsi cinsiyete karsi guclu bir ozdesim kurmasi olarak tanimlanmistir. Cinsel kimlik bozuklugu olan bireyler kendi cinsiyetine iliskin surekli rahatsizlik duymakta, karsi cinse ait aktivite ve ozelliklerden hoslanmaktadirlar (2). Bu bireyler ergenlik ve eriskinlik doneminde bu belirtilere ek olarak escinsel dusunce ve aktiviteler de gosterebilmektedirler (3). Hem cinsel kimlik bozuklugu, hem de escinsel davranislarin etiyolojisinde cocukluk caginda anne-baba ile iliski oruntusunun etkili oldugu, ayrica ergenlikte, kimlik bunalimi ve cinsel kimlik sorunlari yasayanlarda escinsel egilimlerin gorulebilecegi belirtilmektedir (41). Ancak ergenlikte escinsel davranislarla basvuranlarin bir bolumunde escinsel tercihten cok, kimlik bocalamasinin bir parcasi olarak cinsel alanlarda yasanan karmasa bu durumun nedeni olabilmektedir.
Bu yazida klinigimize escinsel yasantilari nedeniyle basvuran, cinsel kimlik bocalamasi yasadigi dusunulen bir ergenin izleminde cinsel kimligini gelistirmesi ve escinsel yasantilardan uzaklasma sureci tartisilacaktir.
Olgu
S, 17 yasinda, erkek, lise 3 ogrencisi, Ege'de bir sahil kasabasinda yasiyor. Klinigimize escinsel davranislar ve bu davranislarindan kurtulmak istegi ile basvurdu. Ayrica kendisinin bu konuda herhangi bir sikayeti olmamakla birlikte ablasindan alinan hikayede cok yalan soyledigi, kimseye guvenmedigi, kendi kararlarini veremedigi, ozellikle annesinin davranis ve dusuncelerini taklit ettigi ogrenildi.
Ozgecmis
S, Ankara'da dogmus, 10 yasina kadar Ankara'da annesi ve iki ablasiyla yasamis. Babasi Ege'de bir sahil kasabasinda tekne isletiyor, kislari Ankara'ya geliyormus. Babanin evliligin basindan beri olan, halen de suren evlilik disi iliskileri varmis. Bu durumdan tum aile haberdarmis. Baba bazen sevgililerini eve getirir, zaman zaman da S'ye sevgililerinden soz edermis.
S istenen bir bebekmis ve cinsiyet tercihi yapilmamis. Gelisim basamaklarini zamaninda tamamlamis. Serbest yetistirilen bir cocukmus. Dort-bes yaslarinda iken bir kez on alti yasindaki bir erkek komsusu tarafindan tecavuze ugramis. 0 donemlerde cok agladigini, tecavuz eden kisiyi gordugunde kendini cok kotu hissettigini, bir sure gece uykularinin bozuldugunu, tum erkeklerden ve erkeklikle ilgili tum etkinliklerden (futbol gibi) nefret etmeye basladigini animsiyor. Halen futbolu sevememesinin nedeninin bu olay oldugunu dusunuyor. Bu olay ailesi tarafindan ogrenilmis, ortaya ciktiktan sonra ustu kapanmis ve yinelememis. S, Kucuk yaslarda yasanan bir olay oldugu icin ayrintilari cok iyi hatirlayamadigini belirtti.
Tum egitim yasami boyunca cok basariliymis. Ilkokul yillarinda babasi kendisine arkadasi gibi davranir, hatta sevgilileriyle yasadigi cinsel iliskileri ayrintilariyla anlatirmis. Babasi kendisine yakin davranmasina karsin, S babasina cok uzakmis. O donemlerde babasinin asiri supheci tavirlari oldugunu animsiyor. Annesi S'ye cok yakin, sirdas gibi davranirmis. Bu donemde annesiyle ayni yatakta yatmaya baslamislar. Aile icinde (ozellikle annesiyle) ten temasinin cok onemli oldugunu, sevgilerini dokunarak ifade ettiklerini soyluyor.
Ilkokul dorduncu sinifta babasinin yasadigi sahil kasabasina tasinmislar. S, okuluna uyum saglamakta zorlanmis. Erkeklerin dusunceleri kendisininkilerden farkli oldugu icin erkekler tarafindan dislandigini ve kizlarla vakit gecirmeye basladigini, konusma ve hareketlerinin kizlara benzemeye basladigini soyluyor. Ayni donemde annesinde birkac yil suren depresif belirtiler tanimlayan hasta, annesiyle daha sik ayni yatakta yatmaya baslamis; son iki yildir surekli annesiyle yatiyormus.
Altinci sinifta escinsel oldugunu dusunmeye baslamis. Ayni donemde bir yil suren depresif yakinmalar tanimlayan S, yedinci sinifta, sinifindan arkadaslariyla edilgen iliskiye girmeye baslamis. Terapi surecinde aslinda bu davranisiyla babasini cezalandirdigini dusundugunu belirtti: "0 benim sevdiklerimi uzuyordu, ben de kendimi orselettirerek onun sevdigi birisinin zarar gormesini ve boylece onun uzulmesini istedim". 0 donemde cevresinde escinsel arkadaslari disinda ornek alacak hicbir erkek olmayan S, yogun escinsel iliskiler yasamaya baslamis.
Nadiren alkol kullanan S, sigara veya uyusturucu madde kullanmiyor.
Ruhsal Durum Muayenesi
Konusmasinda ve davranislarinda kadinsi ozellikler goze carpan, zekasinin normalin uzerinde oldugu izlenimi edinilen hastada, kaygili duygudurum, dusunce iceriginde escinsel davranislardan kurtulma ile ilgili endiseler ve sucluluk duygulari vardi. Ruhsal muayenesinde baska patoloji saptanmadi.
Soygecmisi
Baba: Elli yasinda, lise mezunu, sahil kasabasinda tekne isletiyor. S, babasini supheci, gunu yasayan, cevresindeki insanlara onem vermeyen, cinsel yasamina cok duskun, herkesle iyi gecinir gorunen ama samimi arkadasi olmayan, kendini cok begenen, elestiriye tahammulu olmayan, erkekligiyle cok ovunen birisi olarak tanimliyor. S'yi sever, ama elestirilerine tahammul edemez.
Anne: Kirk sekiz yasinda, lise mezunu, ev hanimi. S, annesini sabirli, sorunlari ortmeye calisan bir insan olarak tanimliyor. S'ye dogdugundan beri cok duskun.
Kardesler. Otuz bir ve yirmi dokuz yasinda iki ablasi var.
Klinik Izlem
S ile haftalik icgoru kazandirici terapi gorusmeleri yapilmasi planlanmistir. Bu gorusmelerde S'nin yasadigi travmatik deneyimler, aile iliskileri ve aile bireyleriyle ilgili duygulari konusundaki farkindaliginin artirilmasi, ayrisma bireylesmenin saglanmasi, kendi guclu yonlerini fark etmesi, gecmiste yasadigi istismar olayinda kendi sorumlulugu olmadigini kavramasi, ayni zamanda rol modeli olarak terapisti benimsemesi amaclandi. S'nin cocuklugunda yasadigi cinsel istismarin trauma etkisiyle bas edebilmek icin ayni travmayi tekrar tekrar yasamak istiyor olabilecegi, yasadigi escinsel iliskilerin bu baglamda degerlendirilebilecegi, terapistin, hastanin istemedigi seyleri konusmak veya yapmak konusunda zorlayici olmasi durumunda terapistin hastayi traumatize ederek tekrar tekrar yasanan travmanin bir parcasi olabilecegi dusunulerek zorlayici olmamaya calisildi. Escinsel yasantilarin azaltilmasina yonelik olarak, ilerleyen donemlerde karsi cinsle yasadigi duygusal iliskileri desteklendi.
Tedavinin surdurulebilmesi icin Ankara'ya tasinan S ve annesi, ablasinin yaninda kalmaya basladi. Ankara'da bir liseye baslayan S, sicakkanli yapisi ve basarili bir ogrenci olmasi sayesinde yeni ortama uyum saglamakta zorlanmadi. Yeni erkek arkadaslari S icin guvenli ve onu kabullenen erkek modeli sergiledi. Tedavide annesi ile yataklarini ayirmalari onerildi. Bu oneriye uymakta zorlanmadilar. Babasi hakkinda konusurken babasinin hicbir kadina deger vermediginden, onlari sadece cinsel nesne olarak gordugunden soz etti. Babasinin bu davranislarinin kendisinin, erkekler hakkindaki dusuncelerini cok etkiledigini hatirladi.
Sosyal iliskileri ele alindiginda onceleri insanlara hic guvenmedigini, insanlari kiramadigini soyledi. Kasabaya tasindiklari donemde okuldaki erkeklerin kendisini dislamasiyla erkeklerle iletisimin hicbir yolu kalmadigini, sadece ten temasinin ve daha sonra cinsel temasin bir secenek olarak kaldigini animsadi. Gorusmeler ilerledikce sozel iletisimin onemini anladigini ifade etmeye basladi.
Bir yil suren gorusmeler sonunda S'nin erkeklere ilgisi kayboldu ve kiz arkadaslari oldu. S, tedavinin sonunda artik cinsel fantezilerinin ve ruyalarinin tamamen karsi cinsle ilgili oldugunu, escinsel ogelerden etkilenmedigini soyledi.
Tedavi surecinde S'nin kadinsi davranislari buyuk oranda azaldi. Ablasi da, S ilk basvurdugunda hareket, konusma ve gorusleri annesine benzerken artik kendi goruslerini ve tarzini olusturmaya basladigini soyledi.
Tartisma
Cinsel kimlik bozuklugu ve escinsel belirtilerin nedenleri arasinda cocuklukta cinsel taciz, babanin duygusal veya fiziksel olarak yoklugu, anneyle asiri yakin iliski sayilmaktadir (5-8). Cocuklugunda cinsel istismara maruz kalmis kisilerde ergenlikte escinsel eylemler gorulebilir (5,9). Bu durum kucuklugunde yasanan cinsel istismarin gercek anlaminin fark edilmesine ve ergenin gecikmis bir trauma yasamasina, travmatik yasantiyi tekrarlayarak travmanin etkileriyle bas etmeye calismasina bagli olabilir (5). Bu hasta, dort-bes yaslarinda bir cinsel istismar yasamistir. Tekrarlayan escinsel iliskiler, maruz kaldigi cinsel taciz olayini tekrar tekrar yasayarak travmanin etkileriyle bas etmeye calisma cabasi olarak degerlendirilebilir. Ayrica babasinin duygusal olarak uzakligi, kadinlari cinsel nesne olarak gormesi ve evlilik disi iliskilerine tum aile uyelerinin tanik olmasi da S icin traumatize edici bir durumdur ve escinsel belirti lere neden olabilecek durumlar arasinda gosterilmektedir (6). S, istismarciyi babasi ile ozdeslestirmis ve boylece butun erkeklerin istismarci oldugu duygusuyla hareket etmistir. Bu nedenle istismarciya duydugu ofkeyi babasina yoneltmis ve bir yandan kendisine zarar verirken, bir yandan babadan ve ayni zamanda istismarcidan oc alma fantezileri gelistirmistir. Klinik izlem surecinde S'ye ait olan su cumle bu durumu desteklemektedir: "Aslinda bu davranisimla babami cezalandirdigimi dusunuyorum. O benim sevdiklerimi uzuyordu, ben de kendimi orselettirerek onun sevdigi birisinin zarar gormesini ve boylece onun uzulmesini istedim". Olgumuzda ayrica anneyle de asiri yakin bir iliski ve cok sık ten temasi bulunmaktadir. Bu durum da S'nin karsi cinse yonelik cinsel durtulerini baskilama geregi duymasinin bir baska nedeni olmaktadir.
Olgumuzun cinsel kimliginin tam oturmadigi ve escinsel belirtilerle seyreden genel bir kimlik bocalamasi yasadigi dusunuldu. Cinsel kimlik bozuklugunun tedavisinde kullanilan yontemlerden birisi de psikodinamik psikoterapidir. Bu yontemle hasta nin babasi ile iliskisi uzerinde durulmasi, erkeklik ve erkekler ile ilgili farkli bir bakis acisi gelistirmesi hedeflenmesi ve annesinden uzaklasmasina ve ayri bir birey olarak yasamasina yardimci olunmasi, erkeklikle ilgili aktivitelerde bulunmasinin ve erkek akranlariyla iyi arkadaslik iliskileri kurmasinin saglanmasi onerilmektedir (7,8,12). Terapi surecinde sicak ve hosgorulu bir iliski icerisinde olgunun kendini dogru tanimasi ve kimligini olusturabilmesi icin firsat yaratildi. Daha once cevresinde uygun bir erkek modeli bulunmadigi icin erkek kimligini uygun bir sekilde icsellestiremedigi dusunulerek bir erkek modeli olarak terapisti benimsemesi ve terapistin yapacagi aynalamalar dogrultu sunda kimligini olusturabilmesi hedeflendi. S'nin erkeklikle ilgili aktivitelere katilmasi ve erkek akranlariyla olumlu arkadaslik iliskileri kurmasi, annesinden ayrilmasi ve birey olma yolundaki cabalari desteklendi. Kendi kararlarini verebilmesi ve gerekirse kendi kararlari icin baskalarina sinir koymasi uzerinde duruldu. Gecmiste yasadiklarinin kendi yasami uzerindeki etkileri uzerine konusuldu. Gelecekte kendisi ile ilgili plantar yapmasi desteklendi.
Sonuc
Ergenlikte gorulen escinsel davranislarin temelinde gecmiste yasanan cinsel istismarlar ve cinsel kimlik bocalamasi bulunabilmekte ve bu durum escinsellikle karisabilmektedir (3,4). Ozellikle ergenlikte karsilasilan escinsel olgularda DSM'de klinik ilgi odagi olabilecek diger sorunlar basligi altinda ele alinan "kimlik problemi" tanisinin akilda tutulmasi gereklidir (11). Escinsel davranislarla basvuran her ergene "escinsellik tedavi edilmez" mesaji vermek yerine, davranisin altinda yatan nedenleri anlamak, cinsel istismar ve kimlik bocalamasi durumlarinda TSSB ve kimlik bocalamasi gibi tedavi etmek daha uygun bir yaklasim olacaktir.
Olgumuzda goruldugu sekilde cinsel kimlik, ayrisma bireylesme, kendi guclu yonlerini fark etme, gecmiste yasadigi olaylarda kendi sorumlulugu olmadigini kavramaya dayanan bir terapi surecinin cinsel egilimleri konusundaki karmasayi da cozmesinde yararli oldugu dusunulebilir.
Gelis tarihi/Received: 24.05.2009 Kabul tarihi/Accepted: 12.08.2009
sunumu hazırlayanlar;
Omer Faruk AKCA - Ankara Universitesi Tip Fakultesi, Cocuk Psikiyatrisi Anabilim Dali, Ankara
Bedriye ONCU - Ankara Universitesi Tip Fakultesi, Psikiyatri Anabilim Dali, Ankara
Emine ZINNUR KILIC- Yeditepe Universitesi Tip Fakultesi, Cocuk Psikiyatrisi Anabilim Dali, Istanbul, Turkiye
Saynur CANAT - Ankara Universitesi Tip Fakultesi, Cocuk Psikiyatrisi Anabilim Dali, Ankara
(parantezi içindeki rakamlar kaynakları göstermektedir, Ayrıca bu sunumdaki hataları belirten "eşcinsellik tedavi edilebilir" manasına gelebilecek noktalara dikkat çekmek için cevap niteliğinde bir sunum daha mevcut konu dağılmasın ve fazla uzamasın diye yarın yayınlayacağım)
Devamı için tıkla...