Bu site yetişkinlere yönelik bilgiler içermektedir. 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Asrın Vebası AIDS -2-


<< önceki yazı için tıkla


Önlem alınmadığı takdirde AİDS ölümcül bir hastalıktır.

AIDS, Acquired Immuno Deficiency Syndrome kelimelerinin kısaltması olarak ortaya çıkmış ve Edinilmiş Yetersiz Bağışıklık Sistemi Sendromu olarak Türkçe'ye çevrilmiştir. AIDS için halen kesin olarak bilinen bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. AIDS'ten korunmak bu tehlikeli ve ölümcül virüsün yayılmasını önlemek için uygulanabilecek tek yoldur. HIV, Human Immune Deficiency Virus, vücut bağışıklık sistemi virüsü, AIDS tamamen vücut bağışıklık sistemi ile ilgili olduğundan, hastalığa sebep olan virüse bu isim verilmiştir. Virüs, insan vücudunun hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini etkisiz hale getirmektedir. Vücut bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi, virüsten etkilenmeden önce kolayca başedebildiği diğer hastalık mikroplarıyla artık çarpışamayacak duruma gelmesi demektir. Bu da basit bir enefeksiyonun bile ölümcül hale gelmesine sebep olabilir. AIDS hastalarının yarısından çoğu bağışıklık sistemlerinin etkisiz hale gelmesi yüzünden basit enfeksiyonlara yenilerek hayata veda etmişlerdir.

HIV'in 2 tipi vardır. HIV- 1 dünyada en yaygın görülen AIDS etkeni virüsüdür. HIV-2 ise daha az görülür, HIV, bulaştığı vücutta, vücudu hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sistemini zayıflatır ve hatta yok eder.

AIDS Nasıl Bulaşmaz?

HIV virüsü vücudun dışında yaşayamayacağından aslında bulaşması zordur.

- Tükürükle,
- Terleme ile,
- Deriye dokunma ile,
- Başkasının havlusu ile,
- El sıkışma ile,
- Kucaklama ile,
- Yanaktan öpüşme ile,
- Yiyecek içecekten,
- Ortak tabak çanak kullanımı ile,
- Havuz ve tuvalet kullanımı ile,
- Aynı evi paylaşmakla
- Başkasının giysisini giyme ile bulaşmaz.

AIDS Hakkında Doğru Sanılan Yanlışlar


Sağlık Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, birçok kişi halen, bu hastalığı “homoseksüel” hastalığı olarak bildiği için test yaptırmaktan kaçınıyor. Vatandaşlar arasında hastalıkla ilgili genellikle yanlış bilgiler, söylenti şeklinde kulaktan kulağa yayılıyor ve bunlara zamanla inanılıyor. 

Bilim adamları, AIDS konusunda bilinmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:

Sadece cinsel ilişki ve kan yoluyla geçen AIDS, yalnızca homoseksüel hastalığı değil. Karşı cins ile ilişki de belirgin geçiş yollarından biri.

AIDS, kişilerarası normal temaslarla, kapı kollarından, yatak çarşaflarından, havlulardan, paradan, sabundan, ortak kullanılan banyo, sauna, kaplıcalar ve plajlardan bulaşmaz. 

“AIDS ter, idrar ve dışkı ile yayılır ve bulaşır” kavramları yanlış.

Sivrisinekler, AIDS bulaştırmaz. 

AIDS Nasıl Bulaşır?

AIDS virüsü taşıyan bir kimsenin kullandığı iğnenin, herhangi bir nedenle paylaşılması virüsü bulaştırır.

Hamileliğinde HIV taşıdığının farkında olmayan anneden, çocuğuna bulaşır. En fazla bulaşma yolu da anne sütüdür.


HIV virüsü, kan yoluyla, HIV/AIDS'li kişinin kan, kan ürünleri, doku veya organlarının nakliyle,

Cinsel ilişki ile, 



Hastalığın Ortaya Çıkması / AIDS in Belirtileri


AIDS, HIV enfeksiyonunun son safhasıdır. HIV virüsünün vücuda bulaşmasından sonra, 2-6 hafta süreyle gripal enfeksiyon tarzı belirtiler görülür. Bunlar ateş, halsizlik, yorgunluk vb.dir. Bu dönem hastalığın en çok bulaştığı zaman aralığıdır. 3 ay dolmadan yapılacak testlerle, kandaki virüs yükü saptanabilir. Ancak, kanda oluşan antikoru görmek için, 3 ayın geçmesi gerekir. 3 ay dolduktan sonra yapılacak ELISA testi ile bir kişi de HIV virüsünün olup olmadığı tespit edilir. Sonrasında, Westernblood testi yapılır. Her iki test de pozitif çıkarsa, o kişide %90 oranında HIV olduğuna dair karar verilir.

HIV denen virüs insana bulaştıktan 2-10 yıl sonra asıl AIDS dediğimiz hastalık ortaya çıkar. 2-10 yıllık sürede vücudun bağışıklık sistemi giderek zayıflar. Hastalığın hemen teşhisini sağlayacak AIDS'e özel şikayet ve bulgu yoktur. Ateş yükselmesi, üç aydan daha fazla gece terlemesi, kilo kaybı, halsizlik, aşırı yorgunluk, dilin üzerinde ve ağız içinde beyaz noktalar veya lekelerin oluşması, devam eden ishal, yaygın beze büyümeleri, çok uzun süren kuru öksürük ile birlikte bütün kan hücrelerinde azalma ile AIDS kendini belli eder.


AIDS ve aynı virüs tarafından meydana getirilen diğer hastalıkların belirtileri hemen hemen aynıdır. Aynı soğuk ve gribin birbirleriyle özdeşleştirlmesi gibi. Fakat AIDS'e ya da ilgili hastalıklarından birine yakalanmış bir kişi için bu belirtiler çok ısrarcıdır ve nedeni yok gibi görünür. Kişi hiçbir zaman kendisini neyin hasta ettiğini bulamaz ve hastalığın üstesinden gelemez. Çünkü sadece doktorlar ve konu ile ilgili araştırma yapan bilim adamları bu belirtileri teşhis edebilirler. Bu belirtilerin doktor tarafından açıklanan bir kısmı şöyledir:

Fiziksel ve zihinsel aktiviteleri etkileyen, sebebi açıklanamayan aşırı bir yorgunluk

Zayıflama yada diyet gibi herhangi bir aktivite söz konusu olmadan iki aydan kısa bir sürede 7-10 kilo kaybı

Birkaç haftanın sonunda ateşin açıklanamayacak bir şekilde 39 derecenin üstüne çıkması

Uyku sırasında kişinin üstünü sırılsıklam edecek derecede terleme
Sebebi bilinmeyen bir şekilde vücuttaki salgı bezlerinin kabarması (Özellikle boğazda, boyunda ve koltuk altında bulunan lenf bezlerinin kabarak en geniş halini alması)

Dilin üzerinde ve ağız içinde beyaz noktalar yada lekelerin oluşması

Israrla devam eden ishal

Herhangi bir solunum enfeksiyonuyla meydana gelen ve çok uzun süren kuru öksürük

Özellikle öksürükle birlikte oluşan nefes darlığı

Deri üstünde ya da altında oluşan kat kat, yada yükselen bir şekilde leke ve şişliklerin meydana gelmesi. Başlangıçta çürükmüş gibi algılanabilir fakat bunlar zamanla kaybolmazlar ve genellikle etraflarındaki derilerden çok daha serttirler.


Dünyada ve Türkiye'de halihazır durum:

AIDS hastalığına yakalananların sayısı dünyada 1981'den itibaren çok hızlı bir artış gösterdi. Alınan önlemlerle dünyada son yıllarda AIDS artış hızında azalma oldu. Türkiye'de ise AIDS artış hızı halen artmaya devam etmektedir. 01 Aralık 2011 günü itibariyle, Türkiye'de 4826 AIDS hastası vardır. Türkiye'de yıllık ortalama 650 AIDS vakasına rastlanmaktadır. 2011'in ilk altı ayında 101 vakaya rastlanmıştır. Türkiye'de istatistiksel olarak her yıl bir önceki yıldan daha fazla AIDS vakasına rastlanmaktadır. Dünyadaki vaka artış hızı azalmaktayken, Türkiye'de ise giderek AIDS'li hasta sayısı artmaktadır. Türkiye'de özellikle bazı kişilerin HIV taşıdıklarını bilmemesi,  hasta olanlarınsa doktora gitmemeleri kesin istatistik değerlerine ulaşılmasını engellemektedir.

Ogaybende Blog Yazarı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz yaz için de kalmasın